• "ne kadar kötü o kadar iyi" demekle ne kastediyorum? demek istediğim berbat olması değil öncülü 2 film gibi kendini ciddiye almadan eğlenceye,eğlendirmeye odaklanması.1 ve 2. filmler çevrildikleri yıllar olan 89 ve 91 yıllarını yansıtan nerdeyse o dönemler çekilen pek çok film gibi seyirciyi bile ciddiye almayan filmlerdi.bundanda beklentim tam olarak o yani.o yüzden seriyi çekildikleri zaman kaset ve televizyonda izlemiş olarak hayal kırıklığına uğramam.kendi adıma ne kadar aptalca şey olursa,ne kadar çılgın atarsa o kadar severim.müzikleri aşmıştır yalnız.
  • sonunda çember tamamlanıyor bill ve ted'in öyküleri bir kez daha evrenin kurtulmasıyla nihayete eriyor.kadroda yok yok w.a.mozart,jimi henrix,louis armstrong,kid cudi,dave grohl,ling lun... film ilk 2 filmin ruhunu,kalbini ve duygusunu taşıyor.tıkır tıkır işleyen bir 2020 senaryosu yazıp güvenli sularda yüzmektense 80'ler ve 90'lar gibi sersem ve gülünç ve eğlenceli ve aptalca ve çocukça olmayı yeğliyor. aslında üzücü çünkü artık o kıvılcım sönmek üzere bu nostaljik, kusurlarıyla varolan, mükemmel olmayan filmlerle 80 ve 90'lara gerçekten veda ediyoruz.keanu ve alex'in bu filmi para ve gişe için değil,karakterleri sevdikleri için yaptıkları besbelli.rakının üzerine meze niyetine içilen bira gibi kendinize bir 80'lerden günümüze nostaljik haftasonu yapıp netflix'ten cobra kai'yi (aynen oda fazla kasıntı olmadan karate kid ruhunu ve 80'leri günümüze taşıyor) izleyip üzerine bill ve ted'i izleyebilirsiniz.mutlu olacağınız bir hafta sonunu garantilemiş olursunuz.
  • ne kadar kötü o kadar iyi.
  • seriyi beğenen biri olarak izledim ve aynı ruhu yansıttığını düşünüyorum.

    komedi unsuru az, absürtlük unsuru çok olmuş. seriye aşinaysanız sırıtan, aa bu olmamış ya diyebilecek bir şey göremedim.

    keanu'nun yıllar sonra bu filmde yer almak istemesi bile inanılmaz bir alçak gönüllülük olarak yorumladım. çoğu aktör yapmazdı. belki çok para vermişlerdir falan diyeceğim ama sanmıyorum. olayın arka planını hiç bilmeden yorumluyorum.

    rufus'u oynayan george carlin 2008'de vefat etmişti. o yüzden bu filmde yer alamadı.
  • müthiş..!

    keyif veren detaylara ulaşmanın çölde su bulmak kadar zorlaştığı şu ahir ömrümde kankalarla* yıllar sonra (neredeyse 30 yıl geçmiş son izlediğim filmleri üzerinden) yeniden kavuşmak ilaç gibi geldi..

    sanırım en çok da orion pictures'ın (iflas edip kapanmamış mıydı bunlar?) kendimi bildim bileli hipnotize olarak izlediğim açılış introsunu yeni çekilmiş gıcır gıcır bir filmin başlangıcında görmek ve bizim dudes'un kızlarıyla tanışmak etkiledi beni.. boynuz kulağı geçmiş, kızlar babaları da aşmış, harika olmuş.. hikayenin geçmişine selam ve dünyanın geleceğine umut verdiler..

    yine, yeni, yeniden absürdizmin zirvesindeydiler..

    eksılınt düüud..!!

    -~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-~-
    dibine ek:
    efsaneyi hatırlayalım

    ilk film (1989) treylır: https://www.youtube.com/watch?v=q3fx6tugn7g
    ikinci film (1991) treylır: https://www.youtube.com/watch?v=t5gbhtvmgyu
    son film (2020) treylır: https://www.youtube.com/watch?v=1gpgeayo3yu
  • bill and ted in ve eski gunlerin hatrina 10 uzerinden anca 6 almis olan film.

    kotu degil, ama eski tadi da yok iste. hele bill in kizi icin sectikleri sevimsize ragmen. ulan samara weaving denen kiz, suratinin yarisi agiz ve gozden olusan, seks sembolu gibi bi tip. saoirse ronan var mesela, abla hem komik, hem de role tip ve yas olarak cuk diye oturuyor. en kotu kristen bell oynasin gene olurdu anasini satiyim, yasini da makyajla kamufle ederdik. hatta unlu bilindik vs olmasina da gerek yok yani, samara seksisinin yerine sec comedy central dan bi sarisin aktris, gene olurdu her turlu.

    genel plotun, onca dunyada nam salmis muzisyenin, grupta toplanmasi anlamsizligi, finalde de onemli olan muzik degil, hep beraber caldik tadindaki ikinmacali sonuc ziyadesiyle uzucu idi.

    ne diyek. umarim 4.su gelmez artik.
  • birincisinden daha kötü ama ikincisinden daha iyi olan film.
  • sadece ilk iki filmin hayranlarına hitap edebilecek ve yine öncekiler gibi absürt ve saçma ama eğlenceli bir film. bu yüzden herkese hitap etmeyecektir.
    konusu ve gelişen olaylar saçma tabi ki fakat karakterler yine şahane, özellikle bill'in hiç değişmemiş ve komikliğini koruyor olması iyiydi. ted (keanu reeves). çok yaşlanmış, 80lik dedeler gibi sesi kısılmış ve hareketleri yavaşlamış. kızların dahil edilmesi ise iyi olmuş, bunlarla devamı gelse yine izlerim.
  • ilk filmlerin hatırına sonuna kadar zorlukla katlanabildiğim film. bir star wars bölüm 8 olmuş resmen.
  • mozart, jimi hendrix ve kid cudi'ye cehennemde zebanilere adres tarifi sorduran lsd kafasıyla yazıldığını düşündüğüm taşşak bir film.

    aslında bu seriymis ve ilk 2 filmi bilmeden rast gele bu filmi izledim. gene de tüm absürtlüklere rağmen sevdim. filmde özellikle o keaune reeves'in kızını canlandiran oyuncunun jest ve mimikleri efsane olmuş. o neydi gii öyle.
hesabın var mı? giriş yap