bilmeden konuşmak

• ben biliyorumcuların karşılarındakilere koz(!) olarak sıkça başvurdukları kelime öbeği
• max lemer demişki : insanlar sadece anladıkları konularda konuşsalardı ; dünyadaki sessizlik dayanılmaz olurdu.
• "madem bir ağzımız var, e ufak mufak bi beyin de var, ziyan olmasın konuşalım o zaman" insanlarının yaşam tarzıdır.
  
  bunun bir üst versiyonu inatla anlamamaktır.
  
  işin kötüsü anlamadığını da anlamazlar bunlar. üstelik ortalığı karıştırırlar. çözüm sürecini uzatırlar. kaos yaratırlar, stres yaratırlar, adamı gerip suratını asarlar.
• tamam kötüdür, iticidir de bazıları da bunu abartır ve herkesi her durumda bilmeden konuşmakla suçlamaya başlarlar öyle ki sanki fizik hakkında sadece stephen hawking, felsefe hakkında sartre, psikoloji hakkında freud konuşabilir; gerisi bilmeden konuşuyodur, halbuki bilerek konuşmak mümkün değil.
• bilmedikleri bildiklerinden çok olan insanın yaptığıdır. bir kaç bilgi kırıntısı ile her şeye fikir yürütür bunlar. bilmek önemli değildir konuşmak önemlidir bunu yapan için.
• ülkenin başındaki insanların sıklıkla yaptığı eylemdir...
• aldığı temel eğitim sonucu işin uzmanlarıyla dalaşmayı kendinde hak gören insan davranışı. mallık.
• herkesin dogal olarak yaptigi sonra da yapani gordugunde acimasizca sucladigi sey. bu da herkesin kendini dierlerinden ustun oldugunu dusundugunu gosterir...
• dötünden sıçmak
• (bkz: boş teneke tıngırdar)