• %50
  • daha da kötüsü bildiğini sanmaktır.
  • bilemez olduğunun farkında olmama halidir. ne kadar deneyimli, ne kadar görmüş geçirmiş ol yinede her şeyi bilemezsin. ne mutlu ki farkında olanlara. farkında değilsen ki yaşantının herhangi bir evresinde mutlaka bu kavramın kıyısından köşesinden geçiyorsundur, o konuda ikna edilecek evreyi geçmişsin demektir.

    bilmekle hem mükafat kazanırsın hemde sorumluluğa sahip olursun. bilmediğini bilmekte bir bilmedir ama yeterli değildir. yaşam o kadar geniş bir alan ki bir esnasında bilmediğini bilmediğin bir yola sapa biliyorsun. bizim burada yapabileceğimiz en iyi iş bu yola elimizden geldiğince az sapmaya çalışmak olmalı. az sapmaya çalışalım ki bu duruma düştüğümüzde o konu hakkında bilgili olan bir insanın karşısında zor duruma düşmeyelim ve onu zor duruma düşürmeyelim.
  • ortamdaki en zeki kişi sizseniz mümkün olabilecek durum. birisi de çıkıp sizi uyarmaz çünkü hiçbiri bilmiyor
  • word ve excel'de çok olur. wordü klavyeye basınca yazılar çıkan program olarak bilirler. exceli de wordün kutulusu sanırlar. adam memur yaptığı işlerin yüzde doksanı excellik. 3 ay excel çalışsa 6 saatte yaptığı işi 5 dakikada yapabilecek ama mal olduğu için anlamamakta direniyor. emekli olana kadar da exceli wordün kutulusu sanmaya devam ediyor
  • çağımızın hastalığıdır
  • bir tanıdığımız vardı. bir yeri hep gökyüzü zannedermiş. sonra birisi ona gökyüzüne değil denize baktığını söyleyince gözlerinin bozulduğunu fark etmiş.

    bilmediğini bilmemek de sanki böyledir. insan bildiğini zanneder ve bildiği doğrultusunda gökyüzünü görür, halbuki gözleri bozuktur. karşısındaki gökyüzü değil, denizdir...

    ısrarla gökyüzü derler de deniz demezler. onlar kendi gözlerinin en üstün olduğunu düşündükleri için, başka bir gözün daha iyi görebileceğini asla düşünmezler bile. kimin haddine onlardan daha iyi görmek? ne kadar anlatmak için uğraşsanız da onun deniz olduğunu kabul etmezler, onlar için deniz değil, gökyüzüdür o yer...

    bazılarımızın gözleri ise net görür. denizi deniz olarak görür. işte öyle olanlara uymak gerekir. kendi gözümüze değil, onların gözlerine güvenmemiz gerekir.

    bilmediğini bilmeyenlerden de aslandan kaçarmış gibi kaçmamız gerekir...

    "bildiğini bilenin arkasından gidin! bildiğini bilmeyeni uyarın! bilmediğini bilene öğretin! bilmediğini bilmeyenden kaçın..!''

    konfüçyüs
  • kime göre; neye göre.? bilmediğini bilmeyen kişi çok mutludur. bilmediğini bilmeyen kişi dışındaki biri için de bilmediğini bilmeyen kişi gerizekalıdır, sinir bozucudur.
hesabın var mı? giriş yap