• btk'ya telefon operatörleri hakkında gönderilen şikayetin ilgili kuruma gönderilmesi gibidir.

    burada fark; vatandaşın normal yoldan ilettiği talebe hiç cevap vermeyen veya uzun süre bekleten kurumların bimer aracılığıyla başvurulduğunda, başvuruyu ciddiye alıp daha kısa sürede cevap vermesidir. neticede verilen cevabın standart bir cevap olduğu gerçeği ise değişmeyecektir.
  • ilgili kuruma gönderilen şikayetin nedeni, "hakkınızda şöyle iddialar var, söyleyecekleriniz nedir" babındadır. geçiştirmek için değildir. ilgili kurum iddiaların ciddiyet ve vehametine göre ya soruşturma açar, ya ilgilisine cevap verir.
    cimer yahut bimer 'den gelen vatandaş şikayetini sallamayacak kurum amirini henüz analar kundaklamadı.
  • normal şartlarda makul olanı budur. "o zaman kimi kime şikayet ediyoruz ki" şeklinde bir algı oluşuyor ancak ideal şartlarda her kurumun denetleyici birimi vardır, bazı ciddi şirketler bu denetlemeyi hakkıyla olsun diye denetleme (audit) şirketlerine ihale ederler. ilgili denetleme birim/leri de kurum içi birimleri denetime tabi tutar. devlet kurumları da bu denetlemeye tabidir fakat oldukça esnektir çünkü kimse işini yapmaz, işini yapana da mani olurlar. yine de bir şekilde kör, topal işleyen bir sistemdir.

    en kötü ihtimalde de ülkede şikayet bimer'den yönlendirilmiş, çözelim de başımıza iş almayalım algısı hakim olduğu için bu da bir kazanımdır.
  • standart olan uygulama.
    gönderilen kurumun mevzuatı ile ilgili en sağlıklı bilgiye o kurumun çalışanları sahiptir. gerekli açıklamayı da o kurumdakiler yapar.
    şikayet edilen kurum personeli ise şikayet konusunun önemine göre gerekiyorsa müfettiş görevlendirilir. çok önemli değilse uyduruktan bir uyarı yazısı ile dikkat edin, vatandaşla iyi geçinin gibi ortalama laflar ile geçiştirilir.
    şikayetçiye ise "gereği yapıldı" gibi bilgi vermeyen cevaplar gönderilir.
  • başbakanlık iletişim merkezi, ya ne yapacaktı? amacı zaten sizin gerekli konularda kişilerin, devletin ilgili birimlerine ulaşmasını sağlamak. ki kendi sitesinde de yazmış:

    "devlet ile vatandaş arasındaki iletişim kanallarının tümü (elektronik, mektup, faks, telefon ve şahsen) açık tutularak, vatandaşların kendileri ve kamuyla ilgili, talep, şikayet, ihbar, görüş ve önerileri ile bilgi edinme haklarına ilişkin idari makamlara yapacakları müracaatlara cevapların hızlı ve etkin bir şekilde verilmesi, iş ve işlemlerin merkezden kamu nezdinde takip ve denetimi hedeflenmiştir."

    yani diyorki senin talebini ilgili kuruma iletirim, arkasını da takip ederim. siz de beklentilerinizi buna göre belirleyin.
  • açılın yetkili kişisi geldi. istanbul'un büyük ilçelerinden birinde hasta hakları birim sorumlusuyum. sabim, bimer, cimer şikayetlerinin hepsi benden geçer. ciddiye almayanı işlem yapmayanı afedersiniz ama .ikerler. bakanlık yapılan işlemi belgeleyerek başvuru sahibi, ilgili kurum ve kendisine olmak üzere dönülmesini ister. yapılan denetim, uyarı ve cezai işlem hakkında taraflara bilgi verilir. o kimi kime şikayet ediyoruz kısmı var ya sağlıkta en azından çok işlemiyor. gönlüm meslektaşlarımdan pozitif ayrımcılıktan yana da olsa hasta her zaman haklıdır diyor başı büyükler. haklıysanız yapın şikayetinizi, mağdursanız arayın hakkınızı ama doktor çok suratsızdı diyerek yüz felci geçirmiş ve buna rağmen görevi başındaki hekimi de şikayet etmeyin denyo denyo!
  • uzun seneler dirsek çürüttüğümüz ilköğretim ve lise yıllarının(her ne kadar lisedekiler biraz daha tatsız olabilse de) vazgeçilmez maskaralıklarıdır.(gözümde hep masumane ve önemsiz şikayetler olarak kaldığından maskaralıklar gibi 'sevimli' denilebilecek bir tabir kullanıyorum.)bu şikayetler arka sıralara doğru gidildikçe artmakla beraber,çok büyük kısmı öğretmene,daha vahim ve ciddi boyutları olanları ise md.yardımcıları ve hatta müdüre kadar gidebilmektedir.(müdüre şikayet edilen öğrencinin müdür tarafından çağırılmayı beklediği zaman zarfında,yusuf isimli arkadaşıyla beraber çözemeyeceği havuz problemi yoktur)fazlaca öneme sahip olmayan şikayetler genellikle 'örtmeniimm' diye başlar ve yüzde ellisini,
    "-örtmeniimm ali saçımı çekti,
    -örtmeniimm murat kalemimi vermiyoo,
    -örtmeniimm osman beni öpmeye çalışıyoo" gibi cümleler oluşturur.
    biraz daha ciddi olanları ise(öğrenciler açısından) sınıfta duyulan 'la ne vuruyon','la pıraksana','la versene' gibi sinir harbi lafların ardından öğretmene yönelerek,
    -örtmenim ya hede vuruyo bişey deyin şuna vb. cümlelerle ifade edilir.
  • bu konu gerçekten çok can sıkıcı bimer konunun takipçisi olmadığı müddetçe maalesef çoğu yer geçiştirip sallıyor başından.
  • bir rütbeli tüm askeri personel için zam istemiş, şikayeti tsk'ya göndermişler adam hakkında tsk uyarı cezası vermiş.
    zam istemek galiba utanılacak durum.
  • kısaca da marko paşa aramaya benziyor bu durum. daha bizdeki kurumlar gerçek anlamda kurum olmadıkları için bimer daha çok fayda sağlamamaktadır. zira şikayet hangi kuruma aitse o kuruma şikayet direkt iletiliyor ve ilgili kurumda konu ile ilgili cevap veriyor ve konu sonuçlandırılmış oluyor.
hesabın var mı? giriş yap