• yaptığı çalışmalar ve yazdığı makalelerdir. geriye kalan her şey için (bkz: insan olmak)
    edit: ayrı yazılması gereken şeyleri ayırdım.
  • kesinlikle bildiklerini basite indirgeyip anlatabilmesidir. eğer bir akademisyen öğrencisine komplike bir şekilde anlatıyorsa konuyu kendisi de bilmeyip ezberleyendir.
  • ünvanı yükseldikçe egosunun düşmesi.
    mümkün değil öyle bir şey diyenler olabilir, canlı örneklerini gördüm. olunca oluyor.
  • bir diğeri de hatasını farkettiğinde verdiği tepkidir. çoğu akademisyen maalesef bozuntuya vermeyip yanlış bilgiyi aktarıyor hatasını kabullenmektense.
  • kesinlikle araba.

    mevki arttıkça arabanın kalitesi düşüyor. hatta en üst mevkide araba yok oluyor. çoğu kaliteli prof ve doçun arabası yok mesela. ya da varsa da toplu taşıma kullanıyor.
  • sosyal medyasında (facebook,instagram vs..) "öğrencilerimle dersteyim", "bugünkü derste öğrencilerim",
    ben akademisyen olduuuuum için tarzı cümlelerle her allahın günü fotoğraf paylaşmaması. böyle yapan bütün akademisyenler benim gözümde eziktir .amacı öğrenci yetiştirmek yerine dostlar alışverişte görsün insanıdır. yapmayın...
  • bilmiyorum diyebilmesi... hatta bununla kalmayıp kendisine sorulan sorunun cevabını bulabileceğiniz bir kişiye veya kaynağa sizi yönlendiriyorsa işe o insan kaliteli akademisyendir.

    bilgisi, birikimi ile ün salmış bir hocamıza bir şey sormuştum da "bilmiyorum. yalnız isterseniz bu soruyu x hocamıza sorun; kendisi bu konuda uzmandır" demesi ile epey bir şaşırmıştım.
  • etrafında kendisine soru sormak isteyen, bıkmak bilmeyen öğrencilerin oluşudur. böyleleri çok azdır. teşekkürler.
  • şu lanet slaytlardan bir gün kurtulurlarsa belki kaliteleri ortaya çıkar.
  • üniversiteye metro ile gidip gelmesidir. genç yaşta profesör olup da metro kullanan akademisyen benim gözümde nirvanaya ulaşmış demektir. onu gördüğümde kendimi avrupada zannederim net.
hesabın var mı? giriş yap