• bir şair nigar hanım şiiridir. ne büyük, ne kutlu şairdir nigar hanım!

    bir daha söyle

    yegâne sevdiğin alemde ben miyim şimdi?
    sahih ben miyim artık muhâtab-ı aşkın?
    bütün o hiss-i amîk-i fuad-ı pür-şevkin,
    o ibtilâ-yı ezel, o alâik-ı ebedi
    benim mi şahsıma mahsûr? bir daha söyle.

    o sânihât-ı hazinin, o beyinnât-ı gamın
    sahih, mülhimi hep ben miyim bugün, söyle
    tahassüsâtını, efkârını bütün söyle.
    getir şu kalbime dök varsa, sevdiğim elemin.
    eden nedir seni rencûr? bir daha söyle.

    (çok da kötü olmayan bir türkçeleştirmesi aşağıdadır, nazmına uygun bir türkçe ile bambaşka yazılır; başka bir şiir olur)

    bir daha söyle

    biricik sevdiğin dünyada ben miyim şimdi?
    gerçekten ben miyim artık aşkının muhatabı?
    bütün o arzu dolu yüreğinin derin duygularını,
    o ilksiz tutkunluğu, o sonsuz ilgileri
    ben miyim kuşatan? bir daha söyle.

    o durup dururkenki hüznünün, o kederini gösterişinin
    gerçekten, sebebi hep ben miyim bugün, söyle
    duygulanmalarını, düşüncelerini bütünüyle söyle.
    getir şu kalbime dök varsa, sevdiğim üzüntün.
    seni inciten nedir? bir daha söyle.

    ey edit adanada tide ye: biraz bakınızladım. biraz düzelttim. şair nigar hanım başlığında da şiiri ve -doğru bulmadığım- türkçeleştirmesini bulabilirsiniz.
  • (bkz: come again)?
  • ismi seviyor musun olan ünlü seda sayan sarkisinda gecen sozler.

    birrrrr dahaa soyle! ahahaha tam manyaklik.
  • +bir daha söyle
    - hamid'imiz
    +bir daha
    -hamid'imiz
    +ohyyşşşş ıhhh

    https://twitter.com/…ist/status/1051085736362078209
  • atm kuyruğunda beklerken, ailesinin, işyerinin tüm ödemelerini yapan mal herife, saatlerdir burada mal gibi dikiliyoruz, sense dirseğini dayayıp sırtını döndün, aynısı sana yapılsa... dediğinde der bunu mal türk delikanlısı. uzlaşmacıdır. "mal gibi"nin endirekt boru olduğunu kavrar. ne dedin, bir daha söyle ana kucağı gibidir. oysa delikanlı olan özür diler, iş tatlıya bağlanır. doğuştan milliyetçi olan ise çoktan burnunun ortasına kafayı yemiş, kaldırıma yanaşmış audi cipteki, beklemekten sıkılan arkadaşlarınca en yakın sağlık ocağına...
  • kıvanç talu'yu çok beğeniyorum. bu devirde orijinal işler yapmak sadece yetenek değil özveri de gerektiriyor. lakin bir daha söyle'yi her izlediğimde gerçek anlamda üzülüyorum. şarkıyı farklı bir müzik türü ile cover'lamak yeni değil. önümüzde güzel örnekler var. peki bizim yaptığımız neden bu kadar kötü?

    bak jimmy fallon yıllardır musical genre challenge diye bir şey yapıyor. kendisi ve konukları hem kendilerine ait olmayan random bir şarkıyı söylemek zorundalar, hem de rastgele çıkan bir janra uydurmak zorundalar, mesela.

    sevgili kıvanç, aynı formatı kullanıyorsun. çok büyük avantajların var, birincisi konuk kendi şarkısını söylüyor. ikincisi önceden hazırlık yapıyorsun belli, yani o çark rastgele seçmiyor. ona da tamam. ama abicim gelen her konuk kendi şarkısını aynen olduğu gibi söylüyor ve gidiyor. 90'lı yılların pop şarkılarındaki dansçıları izler gibi hissediyorum. böyle bir utanma hissiyle. yani daha iyisini yapabilecek kapasiten var, orası çok belli. şu konukların ve orkestran az bi emek sarfetsin gözünü seveyim. hakikaten farklı bir müzik janrıyla söylesinler şarkılarını, biz de vay be diyelim. hadi gözünü seveyim şu kalitesizliği düzeltiver sana güvenim tam.

    bak bir de postmodern jukebox var, iki videosunu izle. bizim neyimiz eksik?
  • kıvanç talunun sunduğu gain içeriği. çağırdığı konuklarla önce geyik muhabbet yapıyor. sonra müzikler türlerinin olduğu bir çark çevirip orada çıkan türe göre konuğun bir şarkısını söyletiyor. bu kadar kaliteli bir içeriği bedavaya izleyebilmek de bu devirde müthiş.
hesabın var mı? giriş yap