• eserin orjinalinde "içün" diye söylenmektedir son dizede. zeki müren yorumu şükeladır. hele bir de üstüne hemen bir "dü çeşmimden gitmez oldu" patlatıldı mı tadından yenmez.
  • zeki müren'in radyo kayıtlarında döktürdüğü şarkıdır. sözleri aşağıdaki gibidir:

    bir hâdise var cân ile cânan arasında
    kaldım yine bir ateş-i hicran arasında
    bir tir-i kaza var yine müjgân arasında
    kastetmek içün câna bir imkân arasında
  • ben bu şarkıyı, kendimi alamadan arka arkaya defalarca dinlerken ergenliğinin baharında, kulağı onların dünyasının popüler şarkılarıyla dolmuş kardeşim "abla ruhunu hiç mi yaşlanmış hissetmiyorsun bunu böyle dinlerken" dedi. eh çocuğun içi basma kalıp edebiyat derslerine karşı nefretle doluyken başka da bir tepki beklenemezdi tabi.

    oysa ki diğer bir çok eserde olduğu gibi yine ne ince sözler mevcut. dörtlüğün tamamına bakınca burada "kaza" kelimesi hükmeden anlamında kullanılmış sanırım. ayrılık ateşi bitse, bir imkan bulsa da değiverse aşığın nazarı maşuğa; o an cân'ın varlığına son verecek cânan'ın kirpiklerindeki hüküm süren oklar... böyle leziz bir güfte hisarbûseliğin tatlı nağmeleriyle teganni edilip daha da estetik hâle getirilince onlar defa dinlenilmez de napılır a küçük yarenler, işidin! hele bu besteyi münip utandı seslendiriyorsa, hele hele ki gül yazıcı seslendiriyorsa.

    nağmelerin çağrıştırmasından mı yoksa güftesinin bu sözlerin devamı gibi olmasından mı bilinmez, hemen arkasından güzel bir göz beni attı bu derin sevdaya ya geçivermek geliyor içimden. özellikle gül yazıcı icrasında; gül hanım can ile canan arasındaki hadiseden, eğer bakışlar buluşursa olabileceklerden söz edecek. icranın sonunda kemençe bu büyük buluşmanın atmosferini temsil edecek. sonra şevval sam o güzel gözün cana kastetme ihtimalinin gerçekleştiğini, ömrün artık uzun bir rüyaya girdiğini anlatacak...

    edit; link: http://www.ttnetmuzik.com.tr/…261704/albums/3102564 (3)
    http://www.ttnetmuzik.com.tr/…k/21926/albums/300021 (14)
  • sesine aşık oldugum kadından dinlemeye doyamadığım şarkıdır. şahane ve en duru yorumu için; güzin değişmez- bir hadise var
  • bestesi servet yesari bey'e ait yumuşacık hisarbuselik şarkı. güftesi hasan ali yücel'e ait imiş. hayır, hasan ali yücel bir yayınevi değildir.

    "bir hadise var can ile canan arasında
    kaldım yine bir ateş-i hicran arasında
    bir tir-i kaza var yine müjgan arasında
    kastetmek içün cana bir imkan arasında"

    münip utandı

    zeki müren
  • gecenin bu saatinde akla düşünce gönlü de bambaşka kederlere sürükleyen servet yesârî bey’in hisarbuselik makamındaki eşsiz eseri.

    bırakacağım kayıt lale nerkis hanımlar’ın nerkis hanım’ı tarafından şöyle okunmuş.

    icra tertemiz, pek gönülden. dikkat çeken noktası ise diğer hiçbir kayıtta rastlanmayan; nakarat kullanılagelen dizelerdeki “hicran” ve “imkan” kelimelerinin ikinci hecelerinin notada da buselik perdesi göstermesine rağmen, özellikle hisar makamının bileşeni olan hüseyni makamı dizisindeki özelliğiyle segah perdesiyle okunması. eser sanki hisarbuselik değil de hisar makamındaymış gibi bir yorumla icra edilip elbette buselikli karar edilmesi.
  • güfteye göre aralarında hadise mevzu bahis olan can ile canan, hasan ali yücel'in çocuklarıdır.

    (bkz: can yücel)
    (bkz: canan yücel eronat)
  • "bir tir-i kaza var yine müjgân arasında"
    diyerek tebessüm ettiren servet yesârî bey'in, hisarbuselik makamındaki pek hoş eseridir.
hesabın var mı? giriş yap