• - ödevini yapmayan çocuğun velisini çağırmak yapacağın en acizce şey.

    - okumayı öğrenmekte gecikmiş bir öğrencinin velisine ''x çok geride bu yıl böyle olsun gelecek yıl ilk dönem 1.sınıflarla derse girer öğrenir'' dersen o çocuğu sen değil gelecek yılki 1.sınıf öğretmeni eğitmiş olur. sen o çocuğa sadece vakit kaybettirirsin.

    - kavga eden çocuklar barışır ama kavganın taraflarına attığın tokat unutulmaz.

    - zehir gibi olan ama çalışmayan öğrenci yoktur. zehir gibi öğrenciyi işleyemeyen hoca vardır.

    - veli toplantısında ''çocuklar duymasın ama'' dediğiniz her şeyi çocuklar duyar.

    - veli toplantısında açık seçik hedef gösterdiğiniz çocuk o akşam üzülür.

    - herhangi bir sorunu veliye taşımadan önce çocukla çözmeye çalışmanız en mantıklısı.

    - ''x ile y çok tartışıyorlar'' dediğiniz vakit x'in velisi x'i, y'nin velisi y'yi savunur. herkesin çocuğu terbiyeli ve iyidir.

    - bir öğrenciye ''aptal mısın ?'' derseniz o size ''aptal mısınız?'' olarak geri döner. o çocuğun velisi sizi dövebilir. haberlere konu olabilirsiniz.

    - müdürle gözgöze gelebilirsiniz.

    ve evet herkes önlüğe yeni alışmış, öğlen uykusundan yeni ayrılmış küçük çocuklara okuma yazma öğretmenin , çarpım tablosu ezberletmenin zor bir şey olduğunu biliyor. bunu 100 defa söylemenin hiçbir alemi yok.
  • taylanların, atalayların büyüyünce esmer olmalarına mani olamazsınız ama yavşak olmalarına mani olabilirsiniz.
  • türkiye'de fakir aileler de var. bu sebepten ''bir kitapçıyla anlaştım herkese bu kitaptan getirtiyorum çocuklar ananıza babanıza söyleyin haftaya x tl getireceksiniz'' dediğinizde çocuklar ''tamam'' diyebilir. fakat parayı unutan, veremeyen velinin semeresini çocuk çeker. çocuğa sorduğunuz ''hani para?'' sorusu o çocuğu üzer. tabi cebinde parası yoksa.
  • zengin çocuklarının düzenliliklerini, temizliliklerini gariban çocuklara örnek göstermemek
  • derste konuştuğu, yahut şımarıklık yaptığı için 7 yaşındaki öğrencilerini hergün dövmek, toplumda onarılmayacak yaralara ve travmalara sebep olur.

    nefret ve intikam duygusunu körükler, hayatın boyunca beddua almanı sağlar.

    (bkz: #17668894)
  • eğer batı illerinde öğretmenlik yapıyorsanız, doğudan nakil gelen her öğrencinin kötü eğitim almış olduğunu varsaymayınız. çocuğu tanımak için çaba gösteriniz. üstelik sessiz durduğu için nakil gelen bu öğrenciye kinlenmeyiniz. yazılı sınavı olan derslerden tam not aldığını görünce yazılı sınavı olmayan derslerden takdir notlarınızı diplerde verip çocuğa saldırmaya kalkmayınız.

    hele hele iyice çığrınızdan çıkıp bu çocuk hakkında müdüre gidip de "türkçe bilmiyor bu" derseniz ve o da gidip bunu çocuğun annesine söylerse, başınız belaya girebilir. çünkü o çocuk ilköğretim müfettişlerinden birinin çocuğu çıkabilir. okulunuzda haftalarca teftiş olabilir. notunuz fena düşebilir.

    üstelik türkçe konuşmayı bilmediğini iddia ettiğiniz çocuk, sınıfınızdan anadolu lisesi sınavlarını kazanan tek öğrenci olabilir. ama en baştan bu çocuğu dışlamış olduğunuz için şaşırır kalırsınız.
  • biraz karakterli olup öğretmenler gününde hediye getirmeyi yasaklayın. çiçek dahi kabul etmeyin. eğitim sistemindeki en önemli travma sebeplerinden birine son verin.
  • solaksa sağ ile yazmasını telkin etmeyiniz.
  • "çalışkanlar buraya tembeller buraya otursun" deyip sınıfta hitler havaları estirmek fazladan başarı getirmez, ama saygınlığınızdan, otoritenizden ve sınıftaki barış-kardeşlik ortamından çok şeyler götürür.

    parmak kadar çocukları birbirine düşürdüğünüz için eşitlik, hak, adalet, barış, hoşgörü kavramları güdük kalıyor hepimizde; o yaşta küçücük kafalarımıza eşit haklara sahip olmadığımızı soktuğunuz için. ülkedeki bu gergin atmosferde payınız var öğretmenim. ya ne sandıydınız?
  • burnu kokulara karşı hassassa ilkokul öğretmeni olmaması gerektiği. 40 çocuğun dolu olduğu havasız bir sınıf kadar pis kokan ve o kokuda saatler geçirmeniz gereken başka bir yer az bulunur.
hesabın var mı? giriş yap