• kesinlikle (bkz: sıfır bir araba). hani filmlerde klasik bir sahne vardır ya baba, anne, amca falan artık her kimse elinde sanki her an başka bir yere fırlatıp da "yakala bakalım" diyecekmiş gibi anahtarı sallar. ondan sonra da esas oğlan yada kız -genelde kız olur bunlar- sevinçten zıp zıp zıplayarak hediyeyi veren kişinin boynuna sarılır falan. yok ya özendiğimden değil de. hani şimdi düşünüyorum. şöyle geçmişim arabanın koltuğuna. ve filmlerde değil ama bizlerde klasik olan direksiyon sıvazlama eylemini gerçekleştiriyorum. ondan sonra da vitesi şöyle bir dürtüklüyorum. ve son olarak "yaaa ne gerek vardı şimdi" ya da "neden zahmet ettin ki" falan diyerek gereksiz cümleler sarf ediyorum. gereksiz çünkü "hadi ya, iyi madem geri ver anahtarları" deseler gözyaşımla ağlarım utanmadan orası ayrı*.
  • ummadığı bir anda umduğu bir şey.
  • çok süper sarılırım. elmyra misali. genelde çok memnun olduklarını söylerler.
  • bi tane macbook pro yeter de artar.fazla bişey değildir.
  • kendisidir.

    yani sizinle birlikteyken kendisi olma ozgurlugu.
  • bedava yemek kuponlarıyla dolu bir kutu.

    evet, kabul ediyorum yemeyi çok seviyorum. senelerdir de millete bu hediyeyi söyledim hala kimse getirmedi bana böyle bir şey.
  • sevilen kişi tarafından verildiğinden insanı haddinden fazla sevindiren hediyedir. genelde uyduruk bişeydir.
  • hayatı.

    (bkz: anne)
  • bazen sadece yaninda olmaktir, veyahut yalniz olmadigini hissettirmek..

    anlamak da iyi olabiliyor, onun yerine dusunmektense anlatmak da.

    sarilmak belki?

    sonuc olarak hepsnden once yaninda olmak galiba.
  • içten, sıcacık bir gülümseme...
hesabın var mı? giriş yap