• her ne kadar insan sebepsiz olduğu için bunu dile getiremese de, bazı insanların acayip bir sevilmeme durumu vardır. genelde bu insanlar ilerleyen zamanda sevilmeme durumuna bir kılıf oluşturacak hatayı ya da sevimsizliği yapar ve beni bu belirsizlikten kurtarırlar.

    (bkz: bir şey biliyoruz da sevmiyoruz)
  • insan sadece bir beden degildir. bir de ruhu vardir. goz goze gelince, ruhlar arasi bir etkilesim olur. olumlu ya da olumsuz. olumsuz ise, o kisiyi sevmeyiz. cunku ondan bize olumsuz gelen bir frekans hissetmisizdir. yanilma ihtimalimiz dusuktur, cunku orada henuz formulize edemedigimiz bir etkilesim coktan yasanmistir.
    ben bu hissi cok sık yasayanlardanim.
    birini ilk goruste sevmissem,o etkilesim oyle gider.
    ama, ilk goruste gozlerinde olumsuz bir bakis yakalamis isem,mutlaka temkinli yaklasirim,uzak dururum.
    er ya da gec de hakli ciktigimi gorurum.
    bu ozellik, yillar icinde daha cok insan tanidikca da gelisir.
  • altında çoğu zaman kıskançlık yatar.

    durduk yere sevmezsin çünkü onu kıskanırsın. sende olmayan en az bir şey onda vardır.
    bunu kendine bile itiraf edemezsin.
  • peşin hüküm veya ön yargı olarak adlandırılabilecek davranıştır. tıpkı bir insanı hiçbir neden yokken sevmek gibi.
    neden pokerface yaşamıyoruz? sevsen de sevmesen de belli etme bakalım ne oluyor? belki de pokerface yaşasak çoğu kişi bizi suistimal edemeyecek hatta belki de tahmin edemeyeceğimiz getirileri olacak kim bilir.
  • karanlığını hissedebilirsiniz. ayrıca sevmemek nötr bir kelimedir. nefret edilmediği müddetçe sevmemek eylemsizlik halidir.
  • neden varken ama görünür değilken sevmemektir.

    bir şeylerin görünür olmamaları, olmadıkları anlamına gelmez. bilinç demek ışığa çıkmak demektir. buna bu yüzden aydınlanma deriz. karanlık, bir şeylerin olmadığı anlamına gelmez. sadece görünmediği anlamına gelir. laf aramızda bu yüzden bana göre bilinçaltı daha çekicidir, daha çekici gelmiştir.

    bilinçaltı, gözlem, edinilen tecrübeler diye şeyler var... bunların hepsi bizde bir etki yaratır ve sevmememizi "gerektirir."

    er ya da geç yanılırsınız yanılmazsınız ayrı konu.

    fakat vardır böyle bir şey ve de mümkündür.
  • altıncı his bence bu . biriyle tanısınca kötü bir enerji aldıysam zamanla da onu sevemediysem bana ne kadar iyi davranırsa davransin en sonunda bir kötülüğü dokunuyor tanıdığıma pişman ediyor tecrübe ile sabit. o zaman da keşke altıncı hissime güvenip pek yüz vermeseydim diyorum . ruhsal etkileşim diye birşey cidden var sevmiyorsaniz yanında kötü hissediyorsanız uzak durun
  • her zaman bir nedeni vardır. sadece sesli dile getirmemişsinizdir.
  • sevmemek değil, iyi niyetli biriyseniz sevememek. yani sevmeye çalışsanız da olmuyor, sevemiyorsunuz. karşınızdaki insan adeta negatif enerjilerini yolluyor sevilmemek için. var böyle tipler. yanınıza gelip dünyanın en iyi en sempatik insanı da olsa yok. olmuyor bazen.
  • ''hiçbir şey bilmeyen hiçbir şey sevemez.
    hiçbir şeyden anlamayan insan değersizdir.
    oysa anlayan biri,
    hem sever hem fark eder hemde görür...
    bir şeyde ne kadar çok bilgi varsa,
    o kadar büyük sevgi vardır...
    bütün meyvelerin çiçeklerle
    aynı zamanda olgunlaştığını zanneden biri,
    üzümleri hiç tanımıyor demektir.''

    (bkz: paracelsus)
hesabın var mı? giriş yap