• en ağırı hiç konuşmamasıdır, yokmuşsun gibi davranmasıdır.
  • nerede duydum bilmiyorum ama, sert de olsa,

    - ne susmamı sağlayacak paran, ne kusmamı sağlayacak yarrağın var!

    argosunu kenara koyar para ve cinsel organ metafornu birleştiriseniz, bütün bir erkeği/erkekliği, erkeğe dair tarihi ve güncel her şeyi komple silip üzerine tükürdüğünü görürsünüz.
  • - evlendiğimiz ilk gece sana en büyük sırrımı vermek istiyorum
    + geçmişin benim için önemli değil
    - biliyorum ama önemli bi kısmından bahsedecem
    + söyle canım
    - ben ortaokuldayken de çalışıyordum
    + ne güzel, yokluğu bilen varlıkta şımarmaz
    - neyse kaportacı niyazi ustanın yanındaydım o zamanlar
    + allah allah, kız çocuğunun ne işi var kaportacıda?
    - sabret canım, hepsini anlatıcam
    + pardon, buyur dinliyorum
    - bigün niyazi usta bana dedi ki, serkan yazıhaneme kadar bi gelir misin...
    + sana neden serkan diyo ki?
    - dur canım, ona da sıra gelecek...
  • "yakışıklı değil ama sempatiksin."
  • (bkz: anne deme bana)
    (bkz: annen olmam)

    :) canım annem
  • " gerekirse sağır olayım, ama bir daha sesini duymayayım "

    (bkz: gece uzun mevzu derin konuşacağız)
  • hiçbir şey duyamamak daha doğrusu muhatap alınmamaktır. elie wiesel'in de dediği gibi, "aşkın zıttı nefret değil, yoksaymaktır". (the opposite of love is not hate, it's indifference.)

    (bkz: #40720787)
  • bence artık sen de herkes gibisin...

    (bkz: nazım hikmet)
    (bkz: herkes gibisin)
    (bkz: cem karaca)
  • kişiden kişiye değişir, inancın da etkisi vardır tabii ama sanırım bir annenin "sana hakkımı helal etmiyorum." demesi, bir evlat için bir kadından duyulabilecek en ağır sözdür.
  • - içindeyken;

    " hadi sok "

    bizzat yaşanmıştır..

    şişman ve sarhoş bir kız söylemişti bunu...

    edit: ben üstünden kalksam, yerime senegalli biri devam etse gene hiçbir şey anlamayacaktı kokulu kezban..
hesabın var mı? giriş yap