• gerçekten onurlu ve gururlu bir kadınla birlikte olduğunuz zaman bir kadından kurtulmak gerektiğini düşünmenize gerek kalmaz. bugüne kadar genelde hep gitmek isteyen ya da az çok belli eden herkese gitmesi için izin verdim, hatta bizzat kapıyı ben açtım. çünkü gidenin önünde durmaya çalışmak aptallıktı benim gözümde. benim için hayat çok basit oldu her zaman için bir kere bile gitme kelimesi bir insanın ağzından çıkarsa ya da bana bunu belli ederse canım çok yansa da, bunu hiç istemesem de yapacağım şey belliydi. o insanın önünde durmazdım, ona "dur, gitme" demezdim. çünkü bu sevgimin değersizliği anlamına gelirdi. her seferinde kendimi toparladım, sırtım dimdik bir şekilde oradan uzaklaştım.

    sonrasında ise hep suçlandım "sen benim için savaşmadın, sen beni aslında sevmedin, sen bunları yapmadın" diye. çünkü hepsi tavrımdan dolayı bende bir iz bırakmadıklarını düşündü. üzerimde görebilecekleri bir çizik bile yoktu. kimse için savaşmak zorunda olmadığımı çoğu zaman anlatamadım. her şeyin karşılıklı olduğunu ve yapılan bir yanlışın benim için affedilemez olduğunu en başından beri söylemiş olsam da ciddiye almamışlardı. güvenin benim için her şey olduğunu ve bu ufacık bir yara bile alsa benim için bir daha hiçbir şeyin eskisi gibi olmayacağını hiç düşünmemişlerdi.

    onlar için ilişkiler bazen biten, bazen geri başlayan şeylerdi. benim için ise biten her şey sonsuza dek geçmişe gömülürdü. bir kere olsa gitme isteğini hissetsem artık her şey değişirdi. bazen onlara daha da değer vermem için onları seven ya da hoşlanan başka insanlardan bahsettiler. sanki benimle olmak bana verilen bir lütuftu. sanki onların peşinde kimlerin olduğunu bilsem onlara da daha sıkı bağlanmış olacaktım. fakat her seferinde tam tersi oldu, onlardan midem bulandı, onlara olan bağlarım daha da zayıf bir hale geldi. bana bunları söylerken bir insanın nasıl zavallı hale gelebileceğini daha da iyi gördüm. bir adam geçmişini anlatırken, bana göre iğrençlik ama ona göre gurur duyduğu şeyleri anlatırken her seferinde daha da uzağa gitmeyi tercih ettim.

    bugün gene gitmesine izin verdiğim bir adam tarafından "onun için savaşmadığım" için suçlandım. ona istediği şeyi verdiğim için, onu tercihleri ile başbaşa bıraktığım için, ona saygı duyduğum için, çirkeflik yapmadığım için suçlandım. öylesine paspaye ilişkiler yaşamaya alışmış bir toplum olmuşuz ki bir insana saygı duymak bile artık garip karşılanmaya başlamış. benim için hayat çok basittir; bana karşı bir yanlışı olan, saygı duymayan, geçmişi bana göre lekeli olan, bana gitme isteğini belli eden bir insana karşı asla dur demem. bir kere geldiğim şu hayatta ne bana hata yapan birine yeniden güvenmeye ne de onu yeniden hayatıma almaya gerek duyarım. insan bir tercih yaptıysa ve başka denizlere gitmeye karar verdiyse benim denizimde bir daha olamaz.

    debe editi: bu konuyla ilgili fazlasıyla mesaj aldım. hem güzel hem de eleştiren mesajlar vardı içlerinde. ben buraya sadece kendi duygularımı yazdım. anlık bir duygu durumumu içimden geldiği gibi dökmek istedim. ben vazgeçmeyi bilen bir insanım. insanlar aşk için sevgi için emek harcanması gerektiğini her zaman söylerler ama bu tek taraflı olduğu zaman üzülen sadece siz olursunuz. zamanında bende gerçekten sevdim, bir adam için bir haftada 6,7 kilo verdiğimi biliyorum, hissettiğim şeylerden dolayı ağzıma lokma koyacak halim bile kalmamıştı. ama zamanla şunu öğrendim sizin yaptığınız şeyler, çektiğiniz acılar hiçbir şeyi değiştirmiyor. o insanlar hayatına devam ediyor ve günün birinde gelseler bile ki siz iyi bir insansanız mutlaka aradıklarını bulamadıkları için geri geliyorlar hiçbir şey eskisi gibi olmuyor. o acıyı bir kere yaşadıktan sonra, bir insanın sizi bile isteye bu kadar üzmeyi göze aldığını gördüğünüzden sonra bir daha ona ne güven duyabiliyorsunuz ne de eskisi gibi bakabiliyorsunuz.

    insanların size nasıl davranacaklarını belirlemek sizin elinizdedir. bir insana size saygısızca davranma fırsatını verirseniz o hep devam edecektir. insanın kendine saygı duymasını sağlayan en önemli şey sahip olduğu ve bunu gösterdiği sınırlarıdır. kimse sizin yerinize sizi düşünmez. kimse siz düştünüz diye size acımaz tam tersine üstünüze daha da basıp geçer. insanların "sevdiğim zaman ben gider yalvarırım" diye konuşmasına bakmayın. bunlar kaygılı bağlanma yaşayan ve genelde istenmediği anladığı zaman daha da bağlanan ve toksik ilişkiler yaşayan kişilerdir. bu kişilerin ilişki şeması değişmez, belli kişilere bağlılık geliştirdikleri için genelde terk edilen tarafta olurlar. aşık olmak demek toksik bir ilişki yaşamak ve kendinize olan saygınızı yok etmeniz anlamına gelmez. sağlıklı bir ilişki karşılıklı emeğin, değerin ve saygının olduğu bir ilişkidir. burada anahtar kişinin elinde oluyor siz size değer veren, saygılı, kaybetme korkusunu hisseden bir insanı mı istiyorsunuz yoksa sizi cepte gören ve sırtınıza bindikçe binen, değer bilmeyen birini mi istiyorsunuz? aşk gurursuzluk anlamına gelmez. bırakın kendinize olan saygınız yüzünden insanlar sizi kendini beğenmiş sansın.
  • siz kadınları çok yanlış anlamışsınız arkadaşlar.

    "psikopatları" kadın ya da erkek şeklinde ayırmayınız.
  • onu fazla bulaştırmadan yakınında tutmaktır, kadın kafayı taktıysa tamamen kesip atmak neredeyse imkansızdır. 4-5 sene önce muhatap olduğum bi kadınla iş işten geçtiğini anladığımda engellemeye başladım, nerden engellesem diğer taraftan geldi. kaç farklı mecradan, kaç farklı hesapla, kaç farklı yeni numarayla geldi bilmiyorum. en son 1,5 sene önce yeni bir numaradan arayıp annesinin intihar ettiğini, çok ihtiyacı olduğunu söyleyince 1 kere daha buluştuk. o buluşmada da ne kadar haklı bir karar verdiğimi daha iyi anladım. aradığı numarayla yazmaya devam etti. bu kez engellemedim, ama hiçbir şekilde cevap da vermedim, o da başka hiçbir yerden yazmadı. 1,5 senedir bıkmadan usanmadan o numaradan yazmaya ve fotoğraf göndermeye devam ediyor, ama bundan fazlasını da yapmıyor.
  • onu çok sevin
  • insan gibi ona artık görüşmek istemediğinizi, ondan hoşlanmadığınızı söyleseniz? nasıl fikir? konuşmak, dürüst olmak diye bi şey var. deneyin bence.
  • ruh hastası ya da size karşı takıntılı birinden bahsedilmiyorsa kadın ya da erkek normal bir insandan kurtulmak demek bana göre böyle bir yol arayışındaki kişi ya hayatının sorumlulukları ile yüzleşmeye korkan, ya egosal sorunları olan ya da tamamen saygısız biridir. böyle biri eninde sonunda terkedilir zaten, kendini fazla yormasına gerek yok.
  • önceki önerilerden önce,

    açık, net, kesin bir dille onu sevmediğinizi, hayatınızda istemediğinizi söylemeyi deneyin. olumlu duygularını küt küt söyleyen adamlar iş sevmiyorum, istemiyorum demeye gelince kulağı neden ters tutarlar ki?
  • hangi kadından?
    (bilinciniz varlığını bile reddetmeli)
  • yok sayın.
    o zaten sizden kurtulacaktır.
  • benim takıntılı, hoşlanmadığım kadınlar üzerinde deneyip başarılı olduğum aynı zamanda psikolojik analizini yaptığım bir kaç yöntem var.
    1- sapık ve cinsellik düşkünü taklidi yapın. ancak kişinin tabuları yoksa bu çok etkili olmayabilir.
    2- sürekli özür dileyin herşeyde. bu kendinizi ezik gösterir ve kadınlar güçsüz erkekleri sevmez.
    3- kendinizi fakir ve başarısız gösterin. zamanla soğuyacaktır.
    4- kadının arkadaşlarının yanında mal taklidi yapın. arkadaşlarının sizi süzme salak görmesini sağlayın.
    5- iletişiminizi minimuma indirin. gittikçe çeşitli bahanelerle uzaklaşın.
    6- siyasi olarak zıt görüşü savunun.
    7- mesajlaşmalarınızda çevresindeki başka bir erkeği övün çaktırmadan. bu onun beynine bu adam bundan daha iyi mesajı verecektir.
    8- sürekli onun sizi terketmesinden korktuğunuzu söyleyin. bu korkunun sebebini sorgulayacak ve kendini üstün görecektir.
    not: bu üstte yazan maddelerden bazıları psikolojik şiddete girer, normal insanlarda denenmemesi gerekir ve etik değildir. sadece takıntılı insanlarda deneyin. zamanla sizden soğumasını sağladığını göreceksiniz.
hesabın var mı? giriş yap