• hayret ediyorum size.
    entry girenlerin %90'ı sadece başlığa bakıp şurdan başlamalı burdan başlamalı diye yanıt vermiş.
    kalan %10'u ise başlığa yazılan entry'yi okuma zahmetinde bulunmuş ama sadece entry'yi. kitap hakkında yazılan makaleyi koymuş adam oraya ki bildiğinden olsa gerek bizim insanımızın manşetlerden resimlerden tav olup, hemen yargı hükmüne vardığını.

    bu neymiş bu kitap ne anlatmış da bu isim verilmiş diye insan da bi merak uyanır da okur, madem başlığı açıp da entry yazacak kadar ilgilendin, dimi?

    t: kadına şiddeti ele alan yazarın, şiddeti uygulayan bireylerin 'içsel' motivasyonlarını hikayeleştirerek bir katile dönüşmelerini anlattığı bir kitap. kadınlara kung fu dersi vereceğimize, şiddete yönelen bireylerin psikolojilerini anlayarak olabilecek olayları öngörmemiz ve gerekli tedbirleri almamız gerektiği mesajını içermekte.

    bonus: (bkz: mindhunter) dizisinde benzer bir yaklaşımla seri katillerle diyalog kurarak psikolojilerini çözümleyerek toplumdaki potansiyel katil niteliği barındıran bireylerin erken farkına varılması, önlem alınması ya da kişilerin geri kazanımları gibi konular işleniyor. ilgileniyorsanız bunu da izleyebilirsiniz.
  • başlık ayrı, altına yazan kadın düşmanı çomarlar ayrı ayrı mide bulandırıcı. sözlük hala onca katledilen insana, kimine videolarla açık açık şahit olmalarına rağmen burdan espri kasmaya çalışan empati özürlü hayvan dolu. potansiyel katil denirken bahsedilen böyle tipler işte.

    ayrıca dikkat çekmek için ya da değil böyle başlık kullanılmaz. pedofili için de benzer başlık atsınlar o zaman. bir bebeği/çocuğu .. nerden başlamalı diye. gerizekalı mısınız anlamıyorum ki..
  • bir ahlak kuralı vardır:

    topluma çok büyük acı veren olgular metafor olarak kullanılmaz.

    örneğin ülkede yeni deprem olduysa, acılar henüz tazeyse "galatasaray'da mhk depremi" diye manşet atılmaz.

    ülkede bombalar patlıyorsa, terör varsa "irishman bomba gibi" denmez.

    ancak gerçekten de depremden, terörden, kadına karşı şiddetten bahsediyorsa metafor olarak değil doğrudan bu ifade kullanılır.

    başlıca konu olan kitabın yazarı gerçekten de kadına karşı şiddeti konu etmiş, rahatsız edici bir başlık kullanmış, ona karşı sözüm yok.

    ancak başlığı bile okumadan yazan sözlük yazarları, sanki kadın ölümü bir toplumsal yara değilmiş gibi metinler yazmış.

    bu durum temel ahlaki değerlerimizin nasıl da yıprandığını gösteriyor.
  • böyle bir yazarın yazmaması ve kitabın toplatılması gerek diye düşündüren başlık.

    "bir kadını sevmeye nereden başlamalı" dersen kitabın okunmaz bundan mı korkuyorsun? varsın kimse okumasın doğruyu yazmış olursun. vicdanın rahat olur. şu dönemde böyle kitap isimleri duymak bile istemiyorum. bilmem güzellikler neden uzak insanlara. öldürmeye değil kadını güzel yaşatmaya başlayın neresinden başlarsanız orasından başlayın.

    ölmesin ulan kadınlar durduk yere; bir adamın derdinden, elinden, kalbinden bile ölmesinler!!!
  • hemen her gün her mecrada denk geldiğimiz kadın cinayetlerinin öyküleştirilerek yer aldığı kitap.
    kitabın sonunda yer alan "ben bu kitabı neden yazdım" başlığındaki iddiasını karşılayamamış, derinliği yok, üslup sıradan.
    kadına yönelik şiddete dair veya kadın araştırmalarına dair bir alanda değil, d&r en çok satanlarda yer almaya layık, okunmasa da olur.
  • ülkemizdeki en büyük meselelerden biri şüphesiz bitmeyen kadın cinayetleri. her gün haberlerini duyuyoruz başka bir kadın cinayetinin. son 4 yılda yaklaşık 2000 kadın erkekler tarafından işlenen cinayetlere kurban gitmiş. hatice meryem de bu konuya dikkat çekmek adına bu kitabı yazmış.
    hasan ali yücel'in beni kör kuyularda ve canan tan'ın ıssız kadınlar sokağında da bu tür olaylara değinilmişti. ıssız kadınlar sokağında kadınların yaşadığı dramlar, tacizler, tecavüzler işlenmişti. beni kör kuyularda ise güldiyar isimli genç bir kızın dramı anlatılmakta idi.
    hatice meryem ise konuya biraz daha farklı bir açıdan giriyor. direkt işlenmiş kadın cinayetlerinden yola çıkarak 10 tane öykü kurgulamış kitabında. cinayetlerin hemen hemen hepsinin ortak sebebi namus cinayeti. erkeklerin başka kadınlarla birlikte olduğunda çapkın, kadınların başka erkeklerle birlikte olduğunda ise orospu olarak görüldüğü toplumuzda eşini dövüp, öldürüp sonra da bunu namusa bağlayan bir toplumda yaşıyoruz. avrupa'ya girmeye çalışıyoruz ancak ülke olarak hala 1600'lü yılların avrupasında yaşıyoruz.
    bu tür haber ve kitaplar okundukça sanki sayısı artıyor gibi bir his oluşuyor insanda. inşallah tam tersi oluyordur. toplum olarak ne kadar çok tepki verirsek bu tür olayların o kadar azalacağı ümidiyle.
  • gayet güzel ve dikkat çekici bir isimdir.maalesef görüyorum ki artık sözlük cahil cühelanın daha çok doluştuğu yer olmuş.hatice meryem'in ot dergi'deki köşesinin de(bilmemek ayıp değil) adıdır ve gayet çarpıcı şeyler yazar.
  • iki günde okuyup bitirdim. öyküler aşırı vurucu, gergin hissettiriyor. bazı öykülerde gözlerim doldu. yani açıkcası öyküleri anlatışını beğendim çok iddalı ama o ben bu kitabı niye yazdım bölümü bir felaketti. biz kadın ve erkek eşit olmak istiyoruz, kadınlar erkekleri ezsin değil. ayrıca baya tırt bi açıklama yapmış, sonunu hiç sevemedim.
  • ... biz bunları öğrenirken dışarılarda bir yerlerde, şehrin uzaklarında bir villada genç bir kızın gövdesi testereyle ve bir baba oğul eliyle parçalarına ayrılıyordu. polis birkaç gün sonra kızın cesedini şehrin dört yanındaki çöp tanklarından topluyordu...

    münevver karabulut örneği özelinden çıkarak bugüne kadar erkek şiddetine kurban giden tüm kadınların mekanları cennet ruhları şad olsun.

    kitaba gelince özellikle erkeğim ben benim çüküm var herşeyi yapabilirim diyenlere okutturulmalı. umarım bir gün kadınlar için daha güzel olur dünya.
  • bu başlığı amacı ne olursa olsun bi insan neden açar?
hesabın var mı? giriş yap