• bugün milyonlarca tüy döktüm onun için.
  • sevgili günlük,
    bugün eve misafir bir kedi geldi, toplamda üç kedi olduk... bizim köle zaten işten çıktığı için bütün gün peşimizde koşturdu, tuvaletleri temizledi, mamalarımızı kontrol etti ve hepimizi ayrı ayrı sevdi ki birbirimizi kıskanmayalım. ama işler tabii ki onun planladığı gibi olmadı. önce bizim cadaloz ona saldırdı, pati attı ve fıhladı... bunları gören kölemiz korku ve dehşet içinde hepimizi ayrı odalara kapattı, sonra ben odanın kapısının altından patimi sokarak öbür kediyi gıcık ettim, köle diğer kediye mama ve su verirken aralıktan içeriye sızdım ve onun değerli mamalarının hepsini yedim, laf aramızda şimdiye kadar yediğim en lezziz yemekti... sonra gittim tuvaletini kontrol ettim misafir efendinin, anne köle de hep kontrol ediyor zaten neymiş efendim strese girerse tuvalet yapmazmış. ben streste falan değilim valla, ohhhhh bir güzel içimdeki kötülükleri bıraktım oraya... bizim köle çok sevindi oraya bıraktıklarımı görünce gitti diğer kedinin başını sevdi boş mama kabını doldurdu ve ben yine çaktırmadan çıktım odadan. ortalık o kadar süt liman oldu ki bizimki yine bizi bir araya getirdi işte o zaman kıyamet koptu... cadaloz yine fıhlayıp mır mır korku sesleri çıkartmaya başladı, diğer zavallı da kendini korumak için ortalığa pati savurdu ama ne yazık ki onun köle tırnaklarını kesmiş... bizse kölenin parmaklarını kesiyoruz makası gördüğümüzde... ben gittim yine mamasını yedim gizlice, sonra bir de baktım evime girmeye çalışıyor basıverdim patiyi... ne güzelmiş cadalozdan dayak yiyeceğime başkalarını dövmek.
    ahhhh, midemde bir sancı var... galiba mama dokundu... yazarım yine... baaayyyyyyy
  • 04 temmuz 2005

    gene ogretemedim ben bu mimara ne demeye calistigimi. 50 farkli sekilde miyavliyorum, her seferinde yemek veriyor. hayir güzel hoşta 10 kilo olduk nasi zayiflicaz biz, evde koşup duruyorum ama olmuyor. o kadar halilari cekiyorum kenara rahat kosiyim diye, düzeltiyo akillim sürekli, bir de kiziyor.
    bugun geldi gene oyun oynadik biraz, çabuk yoruluyor canım bu insanlar. 30 dakika dayanabildi. gene kendi kendime oynadım valla sıkılmamak için. gazeteleri parçaladım, kütüphaneye tırmandım, birbirine yapışmış bir sürü kağıt vardı gazeteden daha kalın, attım hepsini yerlere çok eğlendim.
    mimar çamaşır astı akşam, güzel kokuyorlar dayanamıyorum, altına girip oturmak nasıl zevkli.
    saat akşam 12 oldu gene yattı yatağa, o kadar gürültü yaptım devirdim her şeyi. uyumuş o arada. kaldım kendi başıma gene. neyse bulurum kurcalayacak bir şeyler.
  • sevgili gunluk,

    bugün yapmam gerekeni yaptim. manyak herifin yapacak bi suru i$i vardı herhalde. bu beni bir gunlugune minciklayip tuylerimin kalitesini indirmemesi, bi gunluk sokaga gogsumu gere cikmak demekti. banyoda yanip duran ve herifin 'spaaağğ' dediği kokulu mumlara surtundum. bornozu yere atip üzerinde yuvarlandim, tuylerimi sekillendirdim. kiriklar alindi boylece..sonra sokaga ciktim.

    tasmasizdim. üzerimde aptal kazaklar yoktu. yilbasinda cigirip duran o canlardan da yoktu. bendim o. dogaldim. guc benimdi. hatta birkac kopek ku$kuyla uzakla$ti benden. hissediyorum. ben artik oldum.
  • bu sabah* bizimkileri miyavlayarak uyandırdım. mama verdiler. birazını yedim. uyudum. sonra kalktım antreye oturdum. sonra yattım. sonra mutfak penceresinden kuş sesleri duydum, pencereye koşarak gittim. çok heyecanlandım. ne zaman kuş görsem böyle oluyor, neden heyecan yapıyorum anlamıyorum, güzel de değil ki kuş, içgüdüsel bir şey olsa gerek. sonra biraz koltukları tırmaladım. hemen ardından koltuktan uzaklaştırıldım. sonra kumumu kazdım, kaka yaptım üzerinize afiyet. üstünü kapamakla uğraştım. bir türlü tamamen kapanmış gibi gelmiyor, kapatmak zorunda hissediyorum kendimi, nedenini bilmiyorum, bu da içgüdüsel olsa gerek. sonra bizimkilerden biri gelip "yeter artık kapandı tamam" diye beni uzaklaştırdı kumdan. biraz aklım kaldı. ama ben de yorulmuştum. yatağa çıktım, uyudum. iki saat sonra indim, acıkmıştım. miyavladım. "tabağında yemek var lan salak, onları bitir önce" diye bağırdılar bana. halbuki onun kokusu gitmiş oluyor, yiyesim gelmiyor öyle olunca.. bu huyumu anlamış olacaklar ki, artık tabağımdaki mamayı kutuya geri koyup sonra tabağımı tekrar dolduruyorlar. böylece mama gene kokmuş oluyor ben de yiyebiliyorum. neyse, sonra gene antreye yattım. elimi kıvırdım diye bizimkilerden manyak olanı gene kafayı yedi, bağırıp çağırdı. çok tatlı oluyormuşum elimi kıvırınca. halbuki nedir ki yani, rahat oturmak için yaptığım bir şey. sonra gene uyudum. daha sonra, gecenin bir yarısı yalanma krizine girdim. kendimi temiz hissetmezsem rahat edemiyorum, birisi bana dokunursa dokunduğu bölge kirlenmiş gibi hissediyorum. yoruluyorum yalanırken, bıkıyorum tüy yutmaktan ama gene zorunluluk hissediyorum, herhalde bu da içgüdü. bizimkilerden bu manyak olan da, ben yalanırken karşıma oturup beni seyrediyor. "böyle içgüdüyü yerim ben, hastayım soyuna!" diye bağırıp çağırıyor. takmıyorum, alıştım 5 yıldır. hatta bağırdığı zaman ben kuyruğumu sallıyorum, o da bu kez "sevildiğini anlıyor da karşılık veriyor!" diye bağırıyor. halbuki salak bilmiyor ki ben "kes sesini" demeye çalışıyorum. dalga geçiyorum sonra onla kendimce. ama haberi olmuyor tabii. neyse çok yoruldum gene gidip uyuyayım en iyisi..
  • sevgili günlük,

    blog da nesi?

    piso
  • kedi perspektifine yakın bir insanın dilinden yazılanlar sayılıyorsa (ha bir de o yazılar günlük sayılıyorsa) (bkz: ölme eşeğim ölme) çeşitli örnekleri temin edilip okunabilir bile...
    (bkz: felidae) (bkz: francis)
    (bkz: akif pirinçci)
  • ben bir ev kedisiyim. evet burjuvayım belki ama bugün denedim ve anladım ki çöp tenekesinin içindeki yiyecekler daha lezzetli. şimdi anlıyorum insanların neden seyyar köftecilerden köfte ekmek yediğini. insanları bir kez daha anladım bugün.
  • bu insanları anlamak zor. gece yatmak bilmezler sabah kalkmak bilmezler. esasında bi tırmalıycam bir ikisini bak bi daha yapıyorlar mı. ama hayvanlık bizde yapmıyoruz..
hesabın var mı? giriş yap