• mamasını kendi kredi kartından çektirmesi ve tom ve jerry izlerken kahkahalarla gülerek basit kedi imajı çizmemesidir kesinlikle.
  • kırmızı ve parlak olması, parmakla bastırınca çöküp kalmaması.

    - alf -
  • çok fare yakalayabilmesi *

    ne kadar çok fare yakalarsa o kadar kaliteli kedidir. tabii şehir yaşamı süren, apartmanlarda yaşayan kediler için bu geçersiz bir kriter.
  • bizim kediyle geçenlerde veterinere gittik. bir sürü test mest yaptırdık. bir de üzerine traş yaptırmamız gerekti. baktı ki fatura yüklü gelecek hemen masanın altından bana kredi kartını uzattı.

    biraz kaba bir tabir olacak ama "veterinerde kedi parasıyla muayene oluyor lavuk" demesinler diye o hesabı ben ödüyormuşum gibi yaptık. tabi aramızda öyle bir diyalog geçmedi. o kartı aldığım vakit şaşkınlık ve mutlulukla gözlerim hafif nemlendi. kedim bana neden öyle baktığımı miyavladı. sadece "hiiiçç :)" dedim ama içimden çok uzun cümleler kurdum. evet o karşımdaki kedi gerçekten kaliteli bir kediydi. bunu daha önce zaten defalarca göstermişti. bu sefer de perçinlemiş oldu.

    şimdi o kedi götünü döndü uyuyor. arada kalkıp yalanıyor.
  • yemeğini yedikten sonra ağzını temizlemesi.
  • salam sevmeyip, hindi fümeyi tercih etmesi. haspam.
  • ruhsuz olmaması. kendisine her yapılana 'okey' vermemesi.

    kedisin sen. biraz hırçın ol karakterini ortaya koy cool ol. nerede senin vahşi tarafın? kuzenlerin dışarda bufalo avlıyor timsah tepiyor. bizimki önüne gelen mamaya burun kıvırıyor.
  • kucakta aşırı sevgiden bunaldığında patileri ile yüzünüzü itmeye çalışması, "tırmalamak istemiyorum, ama bırak beni" dercesine.
  • eğer tüyleri pis değil ve parlıyorsa, güzel bir tasması varsa, "meovvvv" diye değil de "miyuu" diye ses çıkarıyor ve dost canlısı davranıyorsa kalitelidir. eğer türü scottish fold'sa tartışmaya bile gerek yok, sözlüğün yarısından daha kalitelidir.
  • insanına değer vermesi, kusurlarını hoş görmesi
hesabın var mı? giriş yap