• öyle iki kere ikinin dört ettiği kadar açık ve net sakıncalı sorular olduğu gibi, adamı vezir edeceği düşünülürken rezil eden sorular da olabilir ki birine örnek vermek istiyorum ciddi ciddi: "nereye gidelim?"

    bu soruyu asla ve asla bir kıza sormayın. tamam, siz çok anlayışlı olduğunuz için soruyorsunuz bunu ama, sevmiyoruz.. ha, istemediğimiz bir yer olursa zaten söyleriz biz, kuzu gibi peşinizden geleceğiz anlamına gelmiyor bu.. fakat bir kız hayatta en çok "öf ne yapsak, nereye gitsek?" diyen erkekten nefret ediyor. hatuna ayrıntılı bir program sunmazsanız, kaçar gider. bakın çok ciddiyim..

    "ay ne yapsak acaba?" "yemeğe nereye gidelim?" "oradan şeye mi geçsek?" "hmm peki sonra?" "belki biraz yürürüz ne diyorsun?" yerine "şu saatte şurada buluşuruz (ya da evinden alırsın, duruma göre bak işte) şu saatte şunu yapar, şurada yemek yer, sonra bıdı bıdı yaparız" demek daha makbul. yiyeceği yemeğe, içeceği içkiye karışın demiyorum fakat, belirsiz bir program sunmak tehlikeli iş.. size garantili olanı söylüyorum, yaparsınız yapmazsınız artık beni ilgilendirmez.
  • "gürci misun laz misun, gelin misun kız misun"
  • -eski sevgilini anlatsana
    +tipki sana benziyordu, o da bu soruyu sormustu.
  • yerine göre rakamı binleri bulan sorular kümesidir.

    ama hakim motivasyonlar üzerinden diğerlerini de kapsayacak on kalıp soru çıkarabiliriz:

    (1) kaç yaşındasın?

    bunu pek çoğunuz biliyordur: “kadınlara yaşı sorulmaz.” çünkü 17 yaşından itibaren, hiçbir kadın, hiçbir zaman yeterince genç değildir.

    üstelik bu soru adil de değildir: her ay binlerce lirayı kozmetiğe, estetiğe, pilatese yatırıp, kafa kağıdındaki yaşından genç görünmeye çalışan kadına gidip çat diye yaşını sormak en hafif tabiriyle oyunbozanlıktır. lan zaten hemen söyleyecek olsa o kadar niye uğraşsın?

    ayrıca bu tabir seks için de geçerlidir; penetrasyon sırasında anladınız ki manita sizden hiç etkilenmedi, tahrik olmadı, “neden kuru?” diyemezseniz, yaşını soramazsınız.. unutmayın, kadınlara yaşı sorulmaz.

    (2) kaç kilosun?

    bunun sorulamayacak bir soru olduğu gayet açık, asıl muamma cevabın neden öğrenilmek istendiğindedir. motivasyonu “tartabilir miyim, tek elle kaldırabilir miyim?” gibi bir kaygı mıdır gerçekten bilemiyorum..

    kadını gördün, fiziğini beğendin/beğenmedin, kilosunu ne yapacaksın?

    bu sorunun cevabı ancak anlaşmalarını kilogram başına yapan bir muhabbet tellalını ilgilendirebilir.

    (3) kaça aldın?

    bu sorunun cevabı her zaman “indirimdeydi” ile başlar, “indirimden önceki fiyatı” ile devam eder ve çok nadir olarak “satın alınan fiyatı” ile son bulur. bir uzun öyküdür ki bu sorunun cevabı, ne anlatanı ilgilendirir ne de dinleyeni..

    (4) bu üstündekileri dün de giymemiş miydin?

    bak densize bak.. modacı sanki, stil editörü sanki.. belki dün gece erkek arkadaşında kaldı kızcağız? belki kendini rahat hissettiği o ütopik kombini buldu sonunda. hayır sana ne yani? dikkatli misin sen?

    yoksa manitada mı gözün var? nedir yani?

    (5) neden denize girmiyorsun?

    oha.

    cevabını gerçekten duymak istiyor musun?

    öncelikle kendine bunu sormalısın sevgili ayıcık.

    (6) bu dondurmalı profiterol de diyetine dahil mi?

    evet.. yani var belki de gerçekten, ne biliyorsun? belki “dukan 2” bu? yeni çıktı.. deneysel bir diyete başladı belki.. belki de başlangıcı, bitişi ve hedefi olmayan o sonsuz diyetlerden biri bu da.. bilemezsin.

    (7) hamile misin?

    şöyle düşün: ya değilse?

    he bunu dışarıdan bir merakla değil de yüreğinde büyük bir korkuyla, o yaşadığınız “günah gecesi”nin derin ıstırabıyla soruyor da olabilirsin. eğer öyleyse, ışık seninle olsun kardeşim..

    ne sorsan ne söylesen fark etmez artık senin için.. sor, sor.. bir daha sor.

    (8) aa bundan ceren’de de yok muydu?

    vardı eşek sıpası, vardı.. o da ceren’de gördü, beğendi, aldı.. ve sonra, arkasında iz bırakmamak için ceren’i hayatından sildi. sen şimdi düşünüyorsun “bir gece lambası için koca ceren silinir mi?” diye..
    silinir silinir, yer gelir vanilya kokulu oda spreyi için bile silinir.

    ama şu çeneni tut biraz bak, vallaha hayatın çok daha güzel olacak..

    (9) ne zaman evleniyorsun?

    bu soru, karşınızdaki bekar kadınları çıldırtmanın, patlamaya hazır bekleyen kadim yanardağını harekete geçirmenin en etkili yöntemlerinden biridir.

    he yakın zamanda evleniyorsa problem yok, mutlu heyecanlı bir cevap alırsınız; işler kesatsa net, dondurucu bir bakış.

    (10) gözlerin lens mi?

    eğer bu yola girdiyseniz durmayın, devamını getirin:
    “burnun şaka burnu mu?”
    “popon j. lo poposu mu?”
    “sütyenin destekli mi?” vb..

    – bonus track -
    kocan eve kaçta geliyor?

    bu soru, kimi zaman hayatınızı da kurtarabileceği için kesinlikle sormayın diyemeyeceğim. ama kendinizi bu soruyu sormak zorunda kalacak durumlara sokmasanız iyi olur.

    o koca erken gelebilir, hatta daha ilk elden, orada olmanızın sebebi “kocanın genellikle erken gelmesi” bile olabilir.. ama anlayışsız olmayın, belki adam iş yerinde yoğun stres yaşıyor; belki eve metrobüsle dönüyor..

    pislikler, ırz düşmanları!

    ( menşe )
  • - threesome???
  • - son zamanlarda kilomu aldın?

    - diettemisin? (bkz: erkeklerin asla anlayamadıkları)
  • 'hepsi senin mi?', 'dondurma mı soğuk ben mi soğuğum?', 'kız sen istanbul'un neresindensin?' ve benzeri soru kalıpları.
  • kilo sorulması da çok rahatsız edici bir husustur.
  • -sence iş görür mü? bizimki de bu kadar işte n'apalım ?.. *
  • kızdın mı?

    o ana dek kızmadıysa bile şu soru üzerine huylanıp, "ben herhalde bişey atladım, kesin kızılacak bir şey var ortada" düşünce baloncuğunun ağırlığına dayanamayarak gürleyecektir.
hesabın var mı? giriş yap