şükela:  tümü | bugün
  • atv de yayınlanacak yeni dizi.

    "
    atv'nin yeni dizisi bir küçük gün ışığı'ndan gelen haberler heyecanı artırdı. başrollerinde seray kaya ve berk oktay'ın yer alacağı bir küçük gün ışığı, sürpriz oyuncu kadrosu ile merak uyandırdı. güçlü oyuncu kadrosu ile izleyicinin karşısına çıkmaya hazırlanan bir küçük gün ışığı'nın çekimleri de başladı.

    bir küçük gün ışığı için italya'nın bologna şehrinde set kuruldu. dizinin italya bölümünün ikinci kısmı ise ülkenin romantik şehirlerinden venedik'te çekildi. bir hafta boyunca italya'da çekimlere devam edecek olan bir küçük gün ışığı ekibi, daha sonra çalışmalarına istanbul'da devam edecek. bir küçük gün ışığı, hem italya'nın hem de istanbul'un güzelliklerini tek bir diziye sığdıracak.

    "bilemezsin, belki de en büyük hediyedir dayanamayacağını sandığın acılar…" sloganıyla yola çıkan bir küçük gün ışığı'nın senaryosunu özgür evren heptürk kaleme alıyor. dizinin yönetmen koltuğunda emre kabakuşak oturuyor.

    ngm imzalı bir küçük gün ışığı yakında atv'de.
    "
  • bir yandan buna bir yandan galatasaray'ın haline ağlıyorum. güzel dizidir. kronik türk dizisi özellikleri var ama çok sırıtmıyor
  • amk ne güzel iş ha kocan aldatsın seni kadının biriyle, çocuk yapsın o kadından, yetmedi bir de arkasında bir dünya borç bırakıp gebersin gitsin ama elin karısından peydahladığı çocuğa sen bak. bir de senaryoyu bu durumu güzelleyecek şekilde yazmışlar. çünkü saf, temiz kızımızın çocuğu olmuyormuş. şanslısın kız, kocanın seni aldattığı kadından olma çocuğuna bakabileceksin, e çocuğa da anne lazım. win/win yani... ideal kadın icabında kocasının birlikte kendisini aldattığı kadından olma çocuğuna da bakar. ne iğrenç bir senaryodur amk.
  • seray kaya'nın her zamanki gibi oyunculukta döktürdüğü, berk oktay'ın ise ne yazık ki yine kasıntı kaldığı dizi. bir de dünya tatlısı kadına aynı çirkin elbisenin 98 farklı rengini alıp giydirmişsiniz, köylü güzeli gibi dolanıyor ortada. senaryo ise adeta binlerce tesadüfün bir araya geldiği muhteşem bir yeşilçam senaryosu.

    --- spoiler ---

    iyi niyetli ve çok saf olan esas kızımız, arkasında onlarca borç bırakıp geberen şerefsiz kocasının metresinden peydahladığı küçük emrah bakışlı çocukla duygusal bağ kuruyor çünkü kendisinin çocuğu olmuyor. ilk bölüm boyunca neden aldatıldığını sorguluyor ama bu enayilikle daha çok aldatılır, benden söylemesi.

    çocuğun annesi olan metres kişisi kadın da şerefsiz adamın patronunun sorunlu kız kardeşi ne tesadüfse, dünya küçük malum. patron olan abi bey bunu öğreniyor, şerefsizin kaza yapmasını sağlıyor ve şerefsiz ölüyor. zengin evin asi ve histerik kızının hem ona göre oldukça sıkıcı kaçan hem de beş parasız olan bu adamla ne işinin olduğu, bir de bu adamdan istemediği halde neden çocuk yaptığı söylenmiyor tabii ki.

    patron bey şimdi hem şerefsizin ölümüne sebep olduğu için vicdan azabıyla hem de çocuğun annesinin kendi kız kardeşi olduğu ortaya çıkmasın diye muhtemelen esas kızımızla ve ağlak çocukcağızla çokça vakit geçirecek, sonra da esas kızımıza aniden aşık olacak.

    peki esas kızımız yavaş yavaş aşık olduğu patron bey'in aslında kocasının neredeyse katili ve metresinin çocuğunun dayısı olduğunu öğrenince ne yapacak? esas kızımızla ve çocukla olan ilişkisi o sert ve soğuk görünen patron bey'i yumuş yumuş bir adam haline getirecek mi? bakalım sorunlu kız kardeş ailenin başına daha ne işler açacak? nasıl da heyecanlı! insanı meraklardan meraklara sürükleyecek, dram dolu müthiş bir senaryo olmuş; elinize sağlık.

    --- spoiler ---

    aslında dizideki oyunculuklar genele vurulduğunda fena sayılmaz ama ülke dizilerinin çoğunlukla en kaliteli bölümü olan ilk bölümde bile genel olarak izleyiciyi boğan bir donukluk ve yapaylık var.

    mesela patron bey dişlerini sıkarak, her duyguyu tek tip bir ses tonuyla ve ıkınır gibi bir suratla yansıtmaya çalışıyor. ya da normalde iyi bir oyuncu olduğunu düşündüğüm, çok da güzel bir kadın olan şeyma korkmaz kasıntı kadını oynamak için aşırı karikatürize bir oyunculuk sergiliyor ve onun sahnelerinde bir anda gerçekçilikten uzaklaşıyorsunuz.

    elif'in arkadaşı olan kadın sadece arada gelip sahte bir yüz ifadesiyle ''ama elif...'' diye mır mır bir şeyler söylüyor, eliyle elif'ın sırtına pıt pıt yapıp gidiyor. dila'yı oynayan kadın rolünü yansıtmak için aşırı mimik yapıyor, dikkat dağıtıyor. dila'nın aşkısı olan ve tüm gün barın aynı köşesinde dikilen adam da konuşurken kulak kanatıyor, keşke ortam çocuğu imajı vermeden önce bir diksiyon kursuna gönderseydiniz arkadaşı.

    ayrıca evet, esra dermancıoğlu her koşulda kendisini mutlaka izlettiren ve ekran ışığı çok yüksek bir kadın. fakat bu kadını kendisinden 10 yaş küçük berk oktay'a anne yapma fikri kimden çıktı, gerçekten merak ediyorum. bir de korkunç bir makyaj yapmışsınız kadına. ruhu çekilmiş gösteren o 1 numara fondöten, taşmış koyu rujlar, viktorya döneminden kalma halka bijuteri küpeler ve bakanlara kadın her an havalanacakmış izlenimi veren saç ve kıyafetlerle kadının otoriter anneyi gerçekten yansıttığını mı düşünüyorsunuz? gotik drama mı çekiyorsunuz yahu? dizi otranto şatosu'nda mı geçiyor?

    her ne kadar bal küpü seray'ın hatrına sonraki bölümleri izleyecek olsam da dizinin tutmayacağını düşünüyorum, kıytırık bir dizi için bu kadar uzun bir şeyler yazan kendimi de işsizliğimden dolayı hunharca kınıyorum.
  • yarısı slow motion yayınlanan garip dizi. dramatik olması için akıllarına ne geldiyse senaryoya eklemişler. olmamış bence.
  • büyük beklentilerle izledigim ne yazikki full drama muzik ve arabesk hikaye barindiran dizi. hayalkirikligi olmustur. digiturkte kaydetmistim yariya kadar dayanabildim. cok bayik ve drama gereksiz
  • televizyon görünce little miss sunshine filminin türkçe çevirisi sanmıştım. meğerse diziymiş.
    (bkz: little miss sunshine)
  • başroldeki kadının hastanede olay çıkartması, hastane çalışanlarını ve özellikle doktoru defalarca azarlama, çemkirme sahneleri için rtük’e şikayette bulunacağım dizi. moron moron senaryolar. hay sizin yapacağınız işe…..
  • kaybolmuşum ben; araftayım, ihanetin kavgasındayım.
    çıkmazların ortasındayım, gün ışığı nerede?
  • atv yeni dönem dizilerinden. 5 bilemedin 10'uncu bölümde final yapar. anlamıyor musunuz, artık kimse izlemiyor bu bayık ve klişe dizilerinizi.
    zaten bi rekkam arası giriyor rahat bi 10 dakika, insan ne izledigini nerede kaldığını bile unutuyor, e izlediği de leş olunca bir daha da izlemiyor.
hesabın var mı? giriş yap