bir mesleğin kutsal olması

• tdk'ya göre;
  
  --- spoiler ---
  
  1. sıfat, din b. (***) güçlü bir dinî saygı uyandıran veya uyandırması gereken, kutsi, mukaddes
  2. tapınılacak veya yolunda can verilecek derecede sevilen, kutsi, mukaddes, lahut
  "aşkın kutsal tarafına inanmamı sarhoşluk belirtisi diye yorumladım." - h. e. adıvar
  3. bozulmaması, dokunulmaması, karşı çıkılmaması gereken, üstüne titrenilen
  "demokraside, insanın en doğal, en kutsal hakları bir pazarlık konusu olur." - n. cumalı
  4. felsefe tanrı'ya adanmış olan, tanrısal olan
  --- spoiler ---
  
  anlamları olan bu sıfatın bir mesleğe atfedilmesi durumudur. bir mesleğin tanrısal ya da yolunda can verilecek derecede seviliyor olmasından ziyade, profesyonel olarak icra edilmesi gerekmez mi? ya da kutsal olan bir işin karşılığı banknotlar ile verilirse, bu iş ne kadar kutsaldır?
  
  söylemeye çalıştığım, sürekli bir eyleme epik sıfatları yapıştırıp kolayına kaçıyor ve çalışmıyoruz toplum olarak. beslenen egolarımız gün geçtikçe acıkıyor ve içi boş balonlar olarak bizden olmayanın karşısında üstün hissediyoruz kendimizi...
  
  kutsal... içi sizce de boş değil mi?
  
  mühendis için;
  
  "insan hayatını kolaylaştırıyoruz, hayat kurtaracak cihazlar üretiyoruz vs. vs. yani bu kutsal meslek (..)"
  
  yahu mesleğin gereği bu.. kaldı ki türkiye'deki mühendislik seviyesine bakacak olursak iş kazaları ölüm istatistiklerinden tutun, deprem sonrası yıkılan şehirlere bakacak olursak kutsal olan bir şeyde bu kadar hata olması mümkün müdür? tartışılır.
  
  doktor için;
  
  "hayat kurtarıyoruz, kutsal mesleğimiz var"
  
  (bkz: malpractice)
  
  öğretmen için;
  
  "biz geleceği yetiştiriyoruz biz de kutsalız"
  
  2019 türkiye'si sizlerin eserinizdir. özeleştiriyi size bırakıyorum.
  
  özetle iş gücünü üretenlerin çoğu, toplumdaki repütasyonuna bakmadan işini en iyi yapmaya çalışsa; en hızlı en planlı çöpleri toplamayı kendine düstur edinen çöpçüler olsa mesela, ya da manavlarımız insan sağlığına zarar vermeyen, hormonsuz, olabildiğince doğal yetiştirilmiş ürünler satan, ürünlerini bizzat takip eden insanlardan oluşsa, cemaatine siyaset ve nefret yerine iyilik, güzellikleri anlatan din adamları olsa, siyasetçilerimiz ölünce yedikleri yetim haklarının kendilerine bir faydası olmayacağını, hizmet etmek için orada bulunduklarını anlasalar, böyle boş sıfatlar peydah olmaz, hem gelişir, hem de ulu önder mustafa kemal atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesi'ne çıkarız.
  
  hepsinden önemlisi mutlu oluruz lan...
• kutsal olan meslek değil emektir efendiler!