• (bkz: #23049776)
  • yıl 2003. edirnekapı - sultançiftliği minibüsü. minübüs sultançiftliği'ne yaklaşmış. yaşlıca bir teyze şoföre seslenir ve "oğlum beni bereç'te indirecektin." der. bereç edirnekapı'ya daha yakın bir bölge. yani hanım teyze baya bir yanlış gelmiş. durumu bozuntuya vermeyen şoför, teyzeye dolmuştan inmesini, karşıya geçmesini ve durduğu dolmuşa binmesini söyler. buraya kadar kabul edilebilir olan diyalog bu aşamadan sonra sözlüğe taşınmaya değer hale gelir. bizim şoför camdan kafasını çıkarır ve karşı şeritteki şoför arkadaşına seslenir.

    - hamzaaaaaa! bu karıyı bereç'te indir!
  • çalan telefonu yanıtlamak üzere açılan çantanın içinden kocaman böcek çıkması, telefonda ve minibüsün ortasında durmadan "ne işi var böceğin çantamda yaa" demek. sonra çantanın hepsini boşaltıp böceği minibüsün içine bir yere silkelemek.

    harbiden ne işi var kocaman böceğin çantamda ya? teyze ne pis kadınsın ha.
  • olayı 2010'un kasımı gibi yaşadık
    gece taksim'den topkapı dolmuşuna binen hepsi çapa'da oturan 4 kişiyiz, arkadaşlardan biri ön koltuğa oturdu şoförün yanına.
    hepimiz içkiliyiz fakat sanırım şoför daha içkili. müslüm gürses'in adını sen koy çalmaya başladı teypte.
    biz arka dörtlüde oturan üç arkadaş "özlerim ben seni seninle bile vuslat mı hasret mi adını sen koy" diye mırıldanmaya başladık, yanımızda oturan tanımadığımız iki gençten kişi de bizle mırıldanmaya başladı.
    şişhane yokuşundan inerken şoför de katılmaya başladı, derken bizim önde oturan arkadaş şarkının "ilk ve son aşkımdın gençlik çağımda sevgi çiçeğimdin gönül bağımda" kısmında yanık sesiyle dolmuşa hakim oldu.
    manzaranın şükrü saraçoğlu açıkta hep bir ağızdan tezahürat eden taraftarın görüntüsünden farkı yoktu, derken bizim dolmuş şoförü unkapanı ışıklarda sağa çekti ve şarkının sonundaki şiirimsi bölümü okumaya başladı derken olaylar gelişti dolmuş çığlık kıyamet şoförü alkışlamaya başladı.
    şarkı bitti ardından şimdi hatırlayamadığım başka bi damar şarkı başladı ve biz böyle böyle çapaya kadar geldik.
  • ya emzirme reformu nun saglam bir destekcisi oldugundan ya da turk erkeklerinin hayvanligindan bihaber oldugundan, rus bir annenin tepesi, sagi solu adamlarla doluyken, cikarip memesini, bebegini emzirmesi yasanabilecek en dumur olaylardandir.
    elbette emzirmek icin memesini cikarmis bir kadina bakan, bundan hazlanan, cosan ayinin dik alasidir; elbette o ayi diye kadin bebegini ac birakmamalidir ve illa ki emzirme reformu gereklidir ama bu olay minibuste yasanabilecek en dumur olaylardan biridir.
    ayilar nasil da icine duseceklerdi kadincagizin, ha rus olmasiyla hic alakasi oldugunu sanmiyorum, ne de olsa meme gorunce bitkisel hayata giren adam lar bunlar.
  • müşteri olmamasından dolayı psikopata bağlayan minubus şöförü düğün konvoyu görür, zarf almak için gideceği istikameti falan boşverip konvoya takılır ve olaylar gelişir.
  • kafası güzel şoförün hayali yolcusunu indirirken iyi akşamlar dileğini sunmasidir.
  • ramazan ayında migrostan alınan biraların, ağzına kadar dolu otobüste şangır şungur etmesi ve yolcu ahalisinin manidar bakışları
  • araca binen 4-5 çingenenin yanlış dolmuşa bindiklerini anlamaları sonrası telaşa kapılmaları, çığlık çığlığa olmaları ve akabinde içlerinden en cazgır olanının şoföre,

    -baba bizi nereye götürüyon bizi orada sikerlerse biz ne yaparız!!

    demesi. şoför dahil herkesin donup kalması. sonrasında şoförün ''pezevengin gızı in lan arabadan orospu'' diyerek araçtan inip kadınları 50 metre kadar kovalaması. e yuh.
  • minibusun los isiklarindan istifade tam inecekken bir adamin elini poponuzda hissetmenizdir.

    erkegiz ulan!
hesabın var mı? giriş yap