• bu soruyu sorup, ihtiyac duyulan sey de soylendikten sonra bunu gerceklestirmek icin imkaniniz oldugu halde camura yatacaksaniz, lutfen hic sormayin. bir de ustune akil verip insanin sinirini daha da ziplatmayin. bak rica ediyorum kibarca.
  • karşı taraf toplu iğne istese bile verebilecek durumda olmayanların bazen sırf büyüklük göstermek, raconu bozmamak, sormamış olmamak için sarf ettiği ve aynı şekilde kibarca teşekkür edilip konunun kapatılmasını gerektiren cümle.
  • şu ara en çok duymaya ihtiyacım olan soru cümlesi.

    var kardeşim, evden 7'de de çıksam kahvaltısız evden dışarı adımını atmayan ben, zorla yemek yer oldum. hadi kahvaltı geçti, öğle yemeği? o da geçti. başım dönmediği sürece bir şey yemek zûl geliyor. şu an açlıktan bayılmak üzereyim işleri toparlarsam birinin aç olduğumu fark edip benimle yemek yemesine çok ihtiyacım var aslında. ben neden böyle oldum? bilmiyorum ya, zaten aylardır ölmeyecek kadar yiyordum artık o da yok. ağzıma acı biber sürüp(!) o acıyı bastırabilmek için ne yersem onunla yaşıyorum. yıllar sonra 49 kiloyum. millet kilo veremiyor ben yemek yiyemiyorum lan. yetmez ama, hayır. 52'ye kadar ben de destekledim de, şu an anoreksik olmaktan korkuyorum. anksiyetenin de derdi bitmiyor, olmam biliyorum ama korkuyorum. bir şey yemiyorsun diyen bi annem de yok. babamız zaten sefasında. kendime acıma duygusu da intikal ettiğine göre.. off ben hiç böyle olmadım valla. b12 falan da açmadı.
    iştahımı kapatan andavallar da tam gaz yaşıyor. domuz gibisiniz bakıyorum. yağmurlu günde bi damlam yok size artık, katıksız orospu çocukları.
  • soyleyeni de, cumle de samimiyetsizdir.
  • "evet" cevabını verebileceğiniz kadar içten sorulmuşsa kıymetini bilmek lazımdır, pek nadirdir zira.

    laf olsun diye o kadar çok kullanılır, o kadar da samimiyetsiz görünür ki insanın ciddiye alası gelmez. hele de hakikaten bir şeye ihtiyacınız varsa bu cümlenin bu klişe ve anlamsız şekliyle kullanımı daha bir üzer, daha bir aciz hissettirir. cılız bir "hayır, teşekkür ederim" çıkar cevap olarak.

    demek ki neymiş? çevremizde hakikaten bir şeye ihtiyacımız olup olmadığını merak eden, umursayan, şayet ihtiyacımız varsa o ihtiyaçları gidermek için elinden geleni yapan insanlar varsa kendilerinin kıymetini biliyormuşuz. çünkü her insanın zaman zaman diğer insanların yardımına ihtiyacı varmış, olabilirmiş.
  • yalandan sorulan soru cümlesi ;
    sıf gıcıklıgına var lan diyecegim bi gün.
  • sorunun muhatabına kendini kötü hissettirecek bir soru cümlesidir. genelde anne,baba,dede,nine,... gibi kendinizi bir şekilde borçlu hissettiğiniz kişilere yöneltilir.eğer soru yöneltilen kişiye karşı kendinizi borçlu hissetmiyorsanız, o kişinin ihtiyaçlarını karşılayamayacak kadar aciz olduğunu düşünüyorsunuz ve bunu açıkça belli ediyorsunuz demektir. bunun yerine "senin için yapabileceğim bir şey var mı" demek, sorunun muhatabını rencide etmemek adına daha bir tercih edilesidir.
  • (bkz: bir şey lazım mı)
  • türkiye'nin amerika'ya "şimdi bizim iç pazarda biraz işimiz var ama senin için daha ne yapabilirim?" demesi gibidir. hatta gibisi fazla bunun.
    (bkz: devir teslim aforizmaları)
  • "bir şeye ihtiyacın var mı?" çok tehlikeli bir soru olabilir. birden, hiç beklenmedik anda "evet" cevabını alabilmek mümkündür çünkü ve bu yüzden çok da sorulmaması gereken sorulardandır. dikkat etmek gerekir. ki hatta sevgili, evet sana ihtiyacım var bile diyebilir. amanin düşmanıma gösterme yereppim. ya da gerçek anlamda hasta olduğu için yapamadığı ama yapması gereken şeyleri sayabilir. bu daha tehlikesiz bir cevaptır diğerine nispeten çünkü bunu illa sevgilinin yapması gerekmez başkaları da bu ihtiyacını karşılayabilir. mesela abisi işe gitmemeyi bile düşünebilir kardeşinin halini gördükten sonra. işe varır varmaz 3 defa arayabilir nasıl oldun diyerekten.
    fakat tanrı biliyor ki bu tehlikeli soruyu (birşeye ihtiyacın var mı?) hasta sevgiliye sormak yerine "git kendine ilaç al" demek mis gibi bir çözümdür. çok yaratıcıdır. takdire şayandır. çok yakın arkadaşın dertlerini dinlemek varken niye sevgiliye bakılsındır ki? sevgili gidip ilacını kendi alabilir, istese yapar yani bence. ama dost öyle kolay bulunmaz ve kendi kendine dertleşemeyeciği için bu eylem için en az 2 kişiye ihtiyaç duyulduğundan sevgili dostun yanında olmalıdır. bu bir tercih değildir dostlar kesinlikle yanlış anlaşılmamalıdır. tamamen koşulların bize sunduklarıdır. koşullar böyle gerektirmiş ve sevgili, sevgilisinin yanında değil dostunun yanındadır. spekülasyona hiç gerek yoktur. durum budur.

    siz siz olun bu tehlikeli sorulardan uzak durun. mazallah çok fena şeyler açabilir insanın başına.
hesabın var mı? giriş yap