• 30 yaşındayım ve takriben 98-99 senesinde sadece benim şahit olduğum bir olayı anlatmak istiyorum. belki formatı viran eyledim haklısınız ama nereye yazacağımı bilemedim.

    98-99 yılları. semtimde bulunan ana cadde üzerinde bisikletle kenardan yavaş yavaş ilerliyordum. tam caddenin diğer tarafında, 25-26 yaşlarında bir kadın kucağında daha 4-5 aylık bir bebek bekliyordu. tam da telefon kulübesinin önünde. o zamanlar jeton atılan telefon kulübesi. orada durma amacı ise; dolmuşların yolcu alıp indirme durağı olmasıydı. etrafta pek kimseler yoktu. cadde bomboş gibi bir şey işte. ben de kadına bakıyordum. bakıyordum çünkü; çaresizliği ve gergin oluşu yüzüne ve duruşuna yansıyordu. sanki birinden kaçmış yada hiçbir umudu kalmamış gibi. başına taktığı tülbent bile eğreti duruyordu. çok tedirgindi ve hep bir yerleri kolluyordu gibi.

    sonra bir dolmuş geldi. yavaştan hallice. durağa yanaşmak için az da olsa yavaşladı. tam da o çaresiz gibi görünen kadının yanına. ve kadın o anda, elindeki bebeği dolmuşun ön sağ tekerleğinin altına attı. attı ama elinden kaydı izlenimini de vermeyi ihmal etti. çok profesyonelce yaptı. sanki bu işin eğitimini almış gibiydi.

    ve kadın çığlık attı ! etraftakiler olayı bile daha anlamamışken, birden feryat etti;

    - ahhhhh bebeğimm! ezdin onu vicdansız!
    ve ağladı, daha da ağladı.
    her şeyden habersiz suçsuz şoför bile kadın ağladı diye indi, üzüldü ama biraz sonra bütün suçun ona yükleneceğinden habersizdi!

    ben ise karmaşık duygular içinde olayı izliyordum. çocuktum nereden aklıma gelebilirdi ki gerçeği gidip anlatmak. çocuk aklı işte!

    ben sadece dua ettim, dedim ki; o masum bebeğe bir şey olmaz allahım, o şoförün suçsuz olduğu anlaşılsın allahım diye.

    30 yaşına geldim o karmaşık duygu hala üzerimde. kadın bunu neden yaptın! her ne çekmişsen, bedelini o masum bebek ödememeliydi!
hesabın var mı? giriş yap