• inanmakla başlayandır;

    ya zayıflığındandır, ya zaafından,belki de taktığın maskenin ardındaki yalnızlıktan... dudaklardan dökülenden çok gözlerin vaadine kanmaktır, kana kana sevileceğini sanırsın; sen onun yalancı sevdasına inanırsın. sürüklenip gidersin ardından, son kez desen de defalarca ona kanarsın; sonsuz boşluğunu unutup yalanlarına bir kez daha aldanırsın. duvarlarını bile kendin yıkarsın, eline bi kazma kürek almayı çok görmüşlüğünde sızlanırken yalancı kendi halinde. tek ki affetmek için, tek ki...
    bir tek cevaptır aradığın, ne başında ne sonunda verilen... gideceğini bile bile sen yine aynı yalanı yaşarsın...
    sönen mum yalancınınki olmaz hiç, gözlerinin içindeki ışığa püff der ve her seferinde olduğu gibi çekip gider...
  • sahte bir sevgiyle kandırılmış olduğunu hissetmek...söylenen tüm güzel sözlerin özel olduğunu sandığınız herşeyin standart olduğunu öğrenmeniz...her sevgiliye hissedilen hislerden fazlası hissedilmemiştir sizin için...oysa beraberlik sırasında onun hayatının anlamı oluğunuz söylenir hiç bu kadar çok kimseyi sevmedim,sevemem denir,sensiz yaşayamam denir...ama ayrılmak istersiniz mantığınızı kullanıp aradan çok kısa bir zaman geçer başka sevgili bulur karşı taraf ve ona hayatımın anlamı der...siz onca zaman bir yalanı yaşamış ve maddi manevi bir yığın zarara uğramış,ruhunuz kirlenmiş bir şekilde dım dızlak kala kalırsınız;umutsuz,inançsız,güvensiz ve mutsuz...güvendiğiniz dağlara karlar yağmış ve hatta eteklerindeki okullar 1 hafta süreyle tatil edilmiştir...
  • zamanında doğruluğundan ne kadar eminseniz, o kadar koyar.
  • bir taraf seviyorken genelde obur tarafın bir baskasını seviyorsa ve size pek guzel bir şekilde belli ettirmiyorsa yasanan en berbat olay.. bittiginde anlarsınız ki tum o baktıgınız gozler tuttugunuz eller yalanmıs, guvendiginiz daglara kar yagmıs.. işin en kotusu ise karsınızdakinin sizi aptal gibi gorup, guveninizi bir avantaj olarak kullanıp arkanızdan iş cevirmesidir.. kullanılmıs bir mendil gibi hissetmeniz normaldir ve size hayatınızın ilk sinir krizini geçirtebilir..
  • farkında olmadan yaşanıyorsa şayet, özdemir asaf 'ın yerine getirilmiş ricasıdır.
    "beni öyle bir yalana inandır ki,
    ömrümce sürsün doğruluğu.".. *
  • bazen gerçeği bilmektir.
    neyin yalan olup olmadığı üzerine kafa yormayalı ne kadar da uzun zaman olmuş. kafanda bangır bangır bi seyler calıyor- sakinliğine sasiriyor seni tanıyanlar. seni tanımayanlar da izliyor sadece. bir seyler var elbet-her geçen gün dağınıklığa minik bir parça daha ekleniyor ve sen her geçen gün daha çok farkına varıyorsun; ummanların ötesinde altın bir kent yok *. kimmiş gerçeğinden şüphe etmeyen....kimmiş inandığında suratının ortasına çattadanak tokat yemeyen. ah be güzelim, o yolları eskittik biz, kaldır gözlerini yukarıya bak. yok ötesi çünkü. yalanın ucu yok- gerçeğin başlangıcı yok. çok da fark etmiyor bana ne söylediğin- ben ne duyduğumu biliyorum. neyin hesabıdır bu asla bitmeyen. gerçek dediğin daha mı az can yakmış ki yalandan..insanı kendinden başka kim kandırabilir ki. kafanı otuz derece çevirirsin, ıslık çalarsın....içinden sayarsın....1,2,3....sonra usulca kayar gidersin işte. bir yalana karşı savaş açılmaz ki- hiçbir savaşa yenik başlanmaz ki....içinden bildiğin tüm yanıtlardır doğru olan. ikna edilmek için çaba sarfetme- kendini kandıran olma, bırak kandırıldığın zannedilsin.. çok da önemli değil en nihayetinde. kayar gidersin usulca, ardında kalır bozmaya kıyamadığın yalan. tuvalleri çoktan yaktık ne de olsa, bir daha çalmadı müzik dersin olur biter. bir daha renk çıkmadı içimden dersin. bilmez kimse kimsin, nesin...başkalarının öykülerini dinleyip gülümsersin. hayat güzel ne de olsa. hayat güzel.
  • yaşamı yalamaktır.
  • iyi gelir kimi zaman. ya da başka çare olmadığı için öyle olduğuna inanırsınız. bazen de şöyle olur; hayatınızdaki tüm gerçekler mutsuzluk getiriyorsa ve bir yalan hepsinden güzelse inanırsınız ve sürdürürsünüz. sizi hayata bağlayacak bir sebep bulmuş olursunuz böylece. hem tüm gerçekler sizi hayattan uzaklaştıracaksa bir yalanı yaşamak neden bu kadar sorun olsun ki?.. işte seçim size kalmıştır. ya hastalığınızı atlatmak için yalanlarla yaşamayı bir tedavi olarak görürsünüz ya da en başta tüm gerçekleri kabullenerek mutsuzluğa göğüs gerecek cesareti bulursunuz. zor bir karardır, eninde sonunda yaşadığınız yalan da olsa en az gerçek kadar canınızı acıtacaktır..
  • hem zeki hem saf olan kişinin* öncelikli olarak saf kimliği ile biseylere inanması, akabinde zekası ile olayın yalan olduğunu çözmesi durumudur. eger zekası saflığına agır basıyor ise bu durumu derhal bitirir, aksi takdirde veya bitirmek isine gelmiyorsa, cesareti yoksa, yine o zeka pırıltılı aklı ile cok güzel savunma mekanizmaları gelistirerek yok canım değildir'e kendini bi güzel inandırır ve kendini bi süre daha kandırmaya devam eder.
  • hüzünlü aşk hikayelerinde geçen klasik eylemlerden biridir. taraflardan birinin sevmediği ilişkilerde ötekinin içinde bulunduğu durum olarak özetlenebilir. gerisini sözlükteki cezmi ersöz'ler getirsin.
hesabın var mı? giriş yap