bana mı sordun *
-
danışılması gerektiği halde kendisine danışılmayan insanın mevzubahis fiille ilgili aksaklık sonrası kendini sıyırmak için sarfettiği soru cümlesi:
- bana mı sordun kardeşim erdemir hisselerini kapatırken.. ağla dur şimdi.. -
bir çıtır kızlar şarkısı. nerden aklıma estiyse artık. işte sözleri:
bana mi sordun severken
bana mi sordun giderken
ban icinden gulerken
banami sordunki yar
aman aman gec bunlardan
ergec eden bulur
yukarda allah var
bence sen az biraz daha dolan
bence yat kalk kapilarda uyan
yetmezse yaz askini duvarlara
gun benim gunum bak geldi sira
istersen at kendini
durma yak kendini
sende benim gibi cektin simdi
sen yan
sende benim gibi benim gibi yan -
uğur karakuş parçası. ama hüzün diye bir abla söylüyor ki vay babam vay.
ben değil sen döndün sözünden
kacmak geldi senin elinden
döner kale döndümki yüzünden
sende vefasiz hayirsiz ciktin
kolay olan cekip gitmekti
soldurdugun taze cicekti
sevgi verilen emektir
ask bazen vazgecmek demektir
banami sordun gönlümü calarken
utanmadin beni benden alirken
hic korkmadin yeminler ederken
sende vefasiz hayirsiz ciktin
ben deyil sen döndün sözünden
kacmak geldi senin elinden
döner kale döndümki yüzünden
sende vefasiz hayirsiz ciktin
kolay olan cekip gitmektir
soldurdugun taze cicektir
sevgi verilen emektir
ask bazen vazgecmek demektir
banami sordun gönlümü calarken
utanmadin beni benden alirken
hic korkmadin yeminler ederken
sende vefasiz hayirsiz ciktin
http://www.youtube.com/watch?v=gkoi3ebm2ie -
nasil yanit verilir buna? hayir, sana sormadim. veya: sormaya calistim ama anlamadin. nasil? terk ettiginiz sevgiliniz size donup, giderken bana mi sordun, birlikte mi aldik bu karari der ve ayriliginizi da donusunuzu de protesto ederse, onu geri dondurebilir misiniz? ironik yaklasimlara karsi nasil tavir alinmasi gerektigini ogretebilir misin bana erdener abi?
-
-
(bkz: allahın belası ramazan)
-
fatih erkoç şarkısı. 90'larda radyo 1 de maç dinlerken aralarda çıkan yurt konserve reklamlarında çalınırdı.
-
hüzün, ramazan ve ismini bilmediğimiz diğer güzel insanlar yaklaşık on yıl önce bir kayıt yaparlar. ramazan'ın kemanı stradivarius değildir, hüzün shure'un en son model bi' mikrofonuna söylemez, sesi çıplaktır. piyanist abimiz muhtemelen yüz binlik bi' korg kullanmıyordur ve kamera; kameramız da pahalı bi' oyuncak değil vga çekim yapan bi' telefondu ki kameraman abimiz de muhtemelen en sadesinden bi' vatandaştır. esasında hikayenin teknik kısmı böyleyken duygudurum için en azından ben bi' tasvir yapamıyorum.
ramazan kemanıyla öyle bi' taksim girmektedir ki her izlediğimde ben de istemsizce boynumu oktav aralığına göre senkron aşağı yukarı indirmekten kendimi alamam. hüzün, hüzün sesiyle parça içerisinde resmen dans eder ama ne dans! değme mekteplisi de alaylısı da gelsin söylesin bakalım, teknoloji çağındayız emenike ama zor, sıkar yani.
yirmi metrekare bir ev hatta o ki amerikan mutfak olduğunu da hesaba katarsak on beş metrekarelik bir alanda dünyanın en güzel insanları olabilecek bi' topluluk müzik yapıyor. muhtemelen romanlar, doğdukları andan itibaren kimliklerinde yazması muhtemel zorunlu kütük dışında bir aidiyetleri olmayan bi' topluluğun insanları. yüzyıllardır dünyadan gayrısını memleket benimsememiş, çoğumuzun aşina olduğu hedefler, zevkler, ihtiraslar ve stratejilerle yakından uzaktan alakası olmayan tertemiz hayatlar süren güzel insanlar...
hikaye esasında üç buçuk dakikalık kaydın kendisinde, ben kendi meşrebimce tasvir kasarak boş konuşuyorum, farkındayım. diğer taraftan çoğunuzun hayatında hiçbir zaman yer etmeyecek bi' parça ve genel haliyle de müzik bu, onun da farkındayım. çünkü arabesk kenardan çıkar. kenarın insanları da nefes alması dahi israf olanlardır. birileri atom parçalayabilir ama bizler de önemliyizdir elbette. gündelik hayata entegre olmuş meslekleri icra etmekteyizdir. zevklerimiz sosyo kültürel durumumuzla da paralel olmalıdır. bunun bireysel bi' seçim mi yoksa sistem dayatması mı olduğunun üzerine düşünmeye de ihtiyacımız hiçbir zaman olmamıştır. zaten şu an avamın olan ileride bizim için makbul olacaksa da sistem onu bize tepside sunar, biz de tüketebiliriz ve bundan ne gocunuruz ne de üzerine derinlemesine düşünürüz.
hayat bir kısım azınlık için dünyanın en pahalı otomobillerinden oluşan koleksiyonlar yapma imkanı sunar. onların bir altındakiler şehrin en iyi yerinde evini istediği gibi döşeyen ve parasının hesabını bilmeyenlerdir. hemen altlarında çok iyi şartlarda yaşayanlar ise belki de dünyanın bir çok bölgesini görme şansına sahip olanları kapsar. mesela binlerce dolarlık şaraplardan oluşan koleksiyonlar ve her şarabın tarihçesi üzerine uzun nutuklar atabilmek de kiminin meziyetidir. pahalı kıyafetleri ve kişisel aksesuarlarıyla kamusal alana çıktığında kendisini varedenler de vardır ve piramidin cehennemden önceki son katmanında ortadirekler olarak envai çeşit insan bir şeyler yer, bir şeyler alır, bir yerlere güler, bazen dert eder, bazen umut eder ve yine de sistem toplumda kendisine bir yer biçmiştir.
peki hayat seçim şansı verilmemişlerin yüzüne tokadını çarparken bir şeylerde terslik olduğu konusunda kim isyan eder, kimler sahip olduklarından feragat edip sistemin götüne çomak sokma yürekliliğini gösterebilmiştir ki? yakarsa dünyayı garipler yakar demişti müslüm baba...
bu şerefsiz sistem üç yüz altmış beş gün içinde bir gün de siz romanları anılmaya layık görmüş. gününüz kutlu olsun demek değil derdim, insanlığın utanç vesikası triplerine tanık olarak yaşamak koyuyor bana lakin ölümlü, sıradan bi' fani de önce kendisi sonra da insanlık için utanmaktan gayrısını beceremiyormuş.
bana mı sordun -
altyapısı fena halde oynatmaya az kaldı’ya benzeyen parça. sanırım fatih erkoç eksik birşeyler gördü ve mükemmele bir sonraki denemede ulaştı.
-
akşam akşam nerden aklıma geldi bilmiyorum dediğim zamanın çıtır kızlar şarkısı.
sikindirik sikindirik şarkıları cover yapacağınıza şu şarkıyı iyi bir düzenlemeyle adam edecek biri söylese de şarkı kıymetlense.bence sonuna kadar hak ediyor.
alttan alttan demet akalın duyuyorum sanki şarkı da,laf sokmalı falan ya ondan sanırım.
https://music.youtube.com/…j5alu1z4ck&feature=share
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap