• bravo da böyle bi program vardı
  • starwarsunkinden çok ilginç notlarvar; mesela jar jar tümüyle animasyon, diğer gunganlılar da tabiiki, ışın kılıçları ve droidlerde, adamlar nerdeyse boş sahneye karşı oynuyolar...
  • lee blue jean markasinin yeni reklam slogani. reklamlarinda basarili olan ancak cok da fazla goz onunde bulunmayan sanatcilari kullanmaktadirlar.
  • live scenes from new york konseri sırasında cekilmis bir vidyodur. konser alanının hazırlanısından tutun grup elemanlar hakkında, yaptıkları muzik hakkında, dinleyici kitlesi hakkında hem produktorlerinin, hem de seyircilerin yorumlarına kadar cok farklı izlenimler icerir. ayrıca konserin 3. bolumunden de goruntuler izlememize olanak saglar. 3 temmuz dream theater istanbul konseri'nde oldugu gibi metropolis'in sonlarında yine dururlar. portnoy eline bir fotograf makinası alır ve kare kare seyircilerin fotografını ceker. seyircilerin o anki coskusunu gormek insanı heyecanlandırır, gozleri doldurur. 3 temmuzda fotografımızı ceken progistanbul yetkilisi bile bizi gaza getirmeye yetmisti. metropolis'te myung'un solosu, mirror'da petruccinin solosu vidyoyu izlerken duygusal acıdan ulastıgınız son noktalardır. en son just let me breathle veda ederler. tadı damagınızda kalır. bastan tekrar tekrar izlemek istersiniz...
  • portakal kardeşimin lisedeki haline ayıp olmasın ama, bu satışa yönelik dokümanterlerin niyeti tam olarak ''jar jar tümüyle animasyonmuş, adamlar boş sahnede oynuyorlar olm, süper teknikler yapıyorlar, uçağı şöyle uçurmuşlar, canavarı böyle modellemişler'' tipi tidbit'lere dönüştürülebilir viral pazarlama alanı yaratmaktır. bildiğin reklamdır yani, ama 'sinemaya dair' olduğu için sanata ilgi boşluğundan ilerler, sinema tüketicisi için kıdem ve statü farkı yaratabilen tarz bilgiden ve görgüden sayılır (sözlükteki 99 entrylerinde bu tip sinefil entryleri çok vardı. bilmemne filminde 10 bin kukla kullanılmış, şu sahnenin hazırlanması 100 gün sürmüş, gibi malumatfuruşluklar eminim hal gırla gidiyordur. artık okumuyorum, aştım bunları.)

    bunun dışında tv'ye sürekli olarak hazırlananlar daha kurumsal ilişkileri içerir. bu tip yapımlar sayesinde kanallar, hem yıldızlar, starlar mtarlar üzerinden magazinsel, hem dağıtımcıların kopyalarını ayıla bayıla vereceği 'sinema görüntüleri' ile bedavaya 'kaliteli, sinematik, izlenebilir görsel içerik' oluşturur, hem de arkadan kendi gemisini yürütebileceği her türlü 'ilişki'yi yaratır. kozmopolitan'ın reklam ağırlıklı bir içeriği parayla müşteriye satması nasıl bir başarıysa, sinema sektörünün de televizyona bu içeriği satması, televizyonun da izleyiciye bunu 'içerikmiş' gibi yedirmesi öylesine büyük başarıdır. tebrik ederim.
  • sık kullanılan kısaltılması için (bkz: bts)
  • işine gelmediği zaman küfür eden bir yazardır.
hesabın var mı? giriş yap