*

  • yeni bir altinci nesil yazar.
  • zamanında candan bir parça olan,doluluğuyla sokaktaki karizmanızın paralel gittiği,miyadı dolunca ise çatıya çıkılıp mahallenin veletlerine kapış kapış yapmaları için boşaltılan şey.güzel de bir nickmiş ayrıca
  • potansiyel olasilik sorusu bas kahramani. elimdeki torbada uc kirmizi iki mavi bilye var diye baslar hikaye ve olaylar gelisir...
  • hem guzel hem tatlı hem de candancan! dehset treni yolcusu, seyyah adayı en tatlısından sivil toplumcu. on parmagında on marifet, kıymalı borek!

    not: nerde guzel kolyeli, guzel gozlu bir hatun gorurseniz; senin bilye torban mı var diyebilirsiniz. oyle de tarzdır hanımkızımız....
  • gülünce insanın içini ısıtan ama başladığı sıcaklık ufak bir buruklukla biten, bazen çok uzaklara dalıp giden sanki her an gözünün ucundan bir damla düşecek gibi hissettiren...
    (bkz: la primavera)
  • çok küçükken teyzem tarafından hediye edilmiş olan, okuduğumda beni çok etkilediğini hatırladığım fakat şu anda konusunu hiç anımsamadığım "bir avuç bilye" isimli kitabın yeni adıdır.
  • nicki nedeniyle sokak bebesi sandıgım fakat beni hayal kırıklıgına ugratan yazar.sozlukteki elit , beyaz turk, entel ve ab grubu kesimin dısından bir insan bulduk diye umduk ne cıktı.
    (bkz: la bebe)
  • ömrümün baharı, çalan kapının arkasındaki, bekleten bekleyen...
  • ne çaldım diye kapı açılır,
    ne de çalmadan açılır kapı.

    ben bilmem kapıi açılır mı, açılmaz mı
    bildiğim kapının açılması için çalınmasının gereği

    velhasıl bildiğim ben seferden sorumluyum, zaferden değil.

    tanrı; doğru kapıyı tutkuyla çalmaktan mutlu hallerimizi daim etsin.
  • (bkz: sicirik)
hesabın var mı? giriş yap