blackbriar
-
(bkz: ooo troll alırım bi dal)
-
içten , iyi niyetli ve paylaşımcı olan değerli büyüğümdür.
kendisiyle en yakın sürede tüttürmek yapılacak listemde ilk sıralardadır. -
-
1972 yılında yayımlanan william sleator romanı.
gençlere yönelik korku romanı türünün ilk örneklerinden sayılabilir.
konusu:
anne ve babasını küçükken kaybeden 15 yaşındaki danny, vasisi ve aynı zamanda okulunun sekreteri olan philippa ile birlikte londra'da yaşamaktadır. şehir hayatından sıkılan philippa, işinden ayrılır ve dunchester adında küçük bir kasaba yakınında ormanlık bir tepede yer alan ve yüzyıllardır kimsenin yaşamadığı eski bir evi satın alır. philippa ve danny'yi önce dostça karşılayan kasaba halkı, "blakcbriar" adını verdikleri bu gizemli eve taşındıklarını öğrenince sessizliğe bürünür. herkesin gizlediği birşey vardır. evi inceleyen danny, masif kiler kapısının üzerine kazınmış bir isim listesi keşfeder. tüm isimlerin yanında birbirini izleyen çok eski tarihler vardır, listenin sonundaki “mary peachy” hariç...
“ormandaki gizemli ev” teması son dönemde özellikle beyaz perdede sık kullanılmıştır, ancak kitap bu akımdan yıllar önce basılmıştır.
kitaptaki bazı çağrışımlar (muhtemelen rastlantı olsa da) dikkat çekicidir:
"mary peachy" ismi, dr. who'da da (ikinci sezon) rol almış olan aktris mary peach'i anımsatmaktadır. philippa'nın siam kedisinin tuhaf bir adı vardır: islington (londra'da bir semt). islington aynı zamanda neil gaiman’ın “newerwhere” isimli romanında londra’nın altında yaşayan bir meleğin adıdır.
blackbriar, gençlikte okunan ve asla unutulmayan o büyülü kitaplardandır:
çocukluğumda almanca çevirisini (das geisterhaus) okuduğum bu kitap yıllardan sonra orijinal baskısı ile beni tekrar çocuk gibi sevindirmeyi başarmış, üstelik bir de sürpriz hazırlamıştı: almanca çevirisinin kısaltılmış bir versiyon olduğunu fark ettim! böylelikle, yorganın altında el fenerimle okurken beni korkutan, heyecanlandıran, alıp götüren kitapta adeta gizli bir geçit bulmuş gibi oldum. -
assen çıkışlı, alternatif metal yapan bir müzik grubu.
bir web siteleri var: http://www.blackbriarmusic.com/
bir de facebook sayfaları: https://www.facebook.com/blackbriarmusic
bir de youtube kanalları: https://www.youtube.com/user/blackbriarmusic
şöyle de bir kliplerine denk geldim, sarmadı beni ama belki ilginizi çekebilir:
https://www.youtube.com/watch?v=kuvst3wgcg8 -
-
preserved roses şarkısıyla gönlümü kazanan alternatif metal grubu.
-
until eternity şarkısını sonsuza kadar dinleyebileceğim grup. yakın zamanda altı şarkıdan oluşan fractured fairytales adlı eplerini yayınladılar. vokalisti zora cock bir röportajında, until eternity şarkısı için hayatta oldukları her an birbirini arayan iki insanı, sonsuz aşkı anlattığını söylemiş. ayrıca tüm sözleri bu kızıl ablamız yazmış.
-
hollanda kökenli alternatif metal - gothic rock grubu. geçen yıl youtube'da turlarken until eternity şarkısıyla tanıdım bu grubu ve öbür şarkılarını da meraktan dinledim. istisnasız bütün şarkıları bana hitap etti. belki de bunun sebebi kadın solist fetişizmimdir* solistleri (bkz: zora cock) sesi çok güzel ve metal müzik ile birleşince ortaya güzel eserler çıkıveriyor işte. bu arada söylemeden geçemeyeceğim, until eternity şarkısını ilk keşfettiğimden beri müzik listemin tepesinden düşmedi.
until eternity
https://www.youtube.com/watch?v=kuvst3wgcg8
bu da canlı performansı
https://www.youtube.com/watch?v=7tgrajwo_oq
ready to kill
https://www.youtube.com/watch?v=sb_31ehzcvk
preserved roses
https://www.youtube.com/watch?v=6v3rliudbzm
preserved roses canlı performans
https://www.youtube.com/watch?v=ysjkkxru73g
witching hour
https://www.youtube.com/watch?v=d-etznhumho -
bu yaz random bir bayandan gelen istek üzerine bu grubu ilk kez dinlemiştim. o zaman da beğenmiştim ama kafa yormamışım belli ki. benim için en güzel şarkıları (bkz: preserved roses) şu an için. geleceği olan şimdilik küçük metal grubu.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap