• bir elinde talismanı, diğer elinde ruhumu kavrayan zat. arvo part'ten, morimur'a uzun bir yolculuk, yüzyılların şahitliği altında. uğruna ölünesi, zaman zaman da dövülesi varlık. bir de incedir sapına kadar michael nymancı olan; santiago bernabeu daki megafonlu adamı dövsene dedim, ciddiye aldı, dün bu amcanın sokağında görülmüş; hadi hayırlısı...
    (bkz: amicus est tamquam alter idem)
  • eger iki kavram arasında herhangi bir bağlantı varsa anında buluveren bir magister ludi, bir modern çağ hermes trismegistusu. sınırsız göndermelerle örülü diyalogların başkahramanı, dünyanin kapağını kaldırıp altında ne olduğunu hissettiren varlık. sadece çılgınımsıtrak rüyalarında tecelli eden bilinçaltıyla bile değme bilince taş çıkartabilen ideal iki el piyano partneri. tanimlamak için elimizde kelime olmadığı için zekasını havsalamızın alamayacağını kabul ederek** aramizda olduğu için insanlık olarak kendisine teşekkürü borç biliyoruz.
  • baba mesleğini sürdüren bir insandır. yurda dönmesi akademik dünyayı sevince boğacaktır. fakat o hala oralardadır...
  • sözlüğün en büyük kazanımlarından. tek başına sözlüğün akademik düzeyinde farkedilir bir yükselme sağlayan akademisyen. geç geldi ama elindeki bilim meşalesi sözlük durdukça aydınlatacak ufkumuzu.
  • can simidi. en son büyücü olacaktı alamanya'da lakin baktı ki almanlar almanca bilmiyorlar ve hatta özlerini unutmuşlar, overlokçu olmaya karar verdi. tevatürler muhtelif lakin akadamisyanlardaymış son zamanlarda da duyan olmamış. rudolph moshammer vakasına dair yazmadıkları ile gerçeği karartıyor, önemle vurgulayayım, üst satırlardaki iltifatları geri alayım...
  • entry* girerken yaptığım büyük bir mallığı* farkedip düzeltmemi sağlamış 6. nesil karma sahibi yazar. teşekkür ediyorum kendisine.
  • kendisini sahsen görmeyi gerçekten arzu ettigim,mütevazi,degerli,kadirbilir insan.ne de olsa namuslu bir bilimadaminin soyadini tasiyor.
  • futboldan zerre kadar anlamayan şahıs. hayır bu sevgili kardeşimin, pardon dilim sürçtü, üstâdımın, bu işten pek çakmadığını yıllar evvel hissetmiştim. hatta bir beyazıt gününde, çocuklarını maça götüreceğimi bile taahhüt etmiştim. iyi de yapmışım. kendisi almanya'ya gitti gideli, bir alman hayranı oldu ki sormayın. korkarım miadını doldurmuş alman teknik adamların menajerliğine soyundu; yoksa avukatlığına mı demeliydim...
  • tavşan. her sene tavşanlık yapıyor bu. bendeniz bir boy öne geçiyorum, üç adımda dengeyi sağlıyor bu kandil kişisi. varış hakemleri karar verecek diye beklerken rüyamdan uyanıyorum. günce ve topça ileride olsam da, diğer her konuda en az beş göbek gerideyim. ezilmemek için panayır kurduruyorum, gölbaşında çayda çıra oynatıyorum avrupa'da, hâlâ bana mısın demiyor. kardeşim, evet umudusun bu umutsuzun, hâlâ anlamıyor musun...
hesabın var mı? giriş yap