correction

• ing.düzeltme.
• vertedance modern dans topluluğu ile clarinet factory'nin oyunu correction'ı anadolu üniversitesi uluslararası tiyatro festivalinde izleme şansı buldum.
  iyi bir tiyatro izleyicisi değilim, sinemaya olan ilgimden dolayı fakat çok beğendim. diyalogsuz olması, anlatının beden üzerinden bu kadar güzel yapılması beni çok etkiledi. aslında konu biraz beylik. fakat aktarımın fiziksel kısıtlamalarla, tek bir adım atmadan dans ile aktarılması çok etkileyiciydi. oyundaki canlı müziğe ne kadar övgüler dizsem yine az.
  
  oyunda anlatılan yaşam ile çok bağlantılı öncelikle. aslında hayatta hep ileriye yönelik atılan adımlar, sıçrayışlar bir ilerleme kaydetmiyor mu? ya da attığımız bu adımlar veya aldığımız kararlar özgür iradelerimizle aldığımız kararlar mı? yoksa her şey çoktan determine edilmiş şeyler mi? oyun bunlarla ilgili sorular soruyor. aynı zamanda bu süreçlerde diğer insanlarla olan ilişkilerimiz nasıl. onların üzerine basarak mı ilerliyoruz?
  
  diğer taraftan oyunda maskülen toplum eleştirisi sezebildim. yani maskülen toplumlarda bireylerin motivasyonu rekabet ve başarı ile elde edilir. bireyler genelde maddeci başarılar üzerine odaklı, iddialı ve kendini kabul ettiren yapıdadırlar. oyunda bu rekabet yapısı, birbirlerine zarar veren ve bireylerin ayakta durmasını güçleştiren bir olgu olarak verilmiş.
  
  diğer taraftan kolektivist yaşam tarzının da bir eleştirisi var. bireyciliğin aza indirgendiği bir yapıya, kolektif yapı dayanışma adı altında zarar veriyor. birey olabilme gücünün yok edilmesi, kişiyi ayakta durmakta güçlendirip, topluma, bu kolektif yapılara muhtaç kılıyor. kolektif yapının içinde dönen entrikalar ise topyekün bir kalkınmanın önünde engel oluyor.
  
  oyunun final sahnesi müthiş bir modern anlatı. evet elbette aldığımız kararlar özgür irademizin ürünleri olmayabiliyor, hayatta bir çok prangaya sahibiz. her şey zaten çoktan belirlenmiş olabilir. ancak bunlar her zaman mutluluğa engel mi? birey tüm bunların arasından sızan mutluluğu yakalayamaz mı? oyun her şeye rağmen bunun mümkün olduğunu da söylüyor. yani oyun finalde şunu anlatıyor, karar verme mekanizması ortadan kalktığında, rahatlama ve estetik bir teslim olma hali doğuruyor. ve buna mutluluk da eşlik edebiliyor. tüm bu olumsuzluklara karşı sonu gelmeyen bir mücadele vermek yerine, konforlu bir teslimiyet aslında güzel bir uyum ve farklı bir özgürlük anlayışı doğurabiliyor. mücadele etmek her zaman tek seçenek değil, bazen bu uyum ve teslimiyet de insanı anlamlı bir derinliğe götürebiliyor.
• ing. bir borsa endeksinde (görece kısa bir süre içinde) yaşanan %10'dan fazla düşüş.
• the capture 6. bölüm.
  
  --- spoiler ---
  
  ingiliz hapishanelerindeki mahkumların telefonu her daim mevcut. ellerinde yoksa bile götlerinde var.
  
  y kuşağına küfür ettin frank. ayıp oldu. baby bomber seni.
  
  frank, shaun’a ettiğin tehditi insanlık bile unutamaz.
  
  kameraların izlemediği yerleri de öğrendik.
  
  george orwell konuşuyor sanki.
  
  ....final bölümü gereksiz uzatılmış....
  --- spoiler ---
• sahibinden satın alınmış, az kullanılmış yeni kripto akp'li troll hesap.
  
  (bkz: engelle)
  (bkz: başlıklarını engelle)
• sabah gazetesi dışında başka bir link vermeyen adam. engelleyin geçin.
• (bkz: ak troll)
  
  (bkz: engelle)