• garip bi$ekilde acayip eglenceli bir parcha..bi yandan ozlem tekin in sesini ve yorumunu nasil farkli kullanabileceginin de gostergesi sanirim..
  • izel in emanet albümünde (1998) yer alan altan çetin imzalı hareketli şarkısı. nakaratı şöyle:

    deli gibi arar ama bulamaz
    dertlere tasalara gelemez
    bilsen nasıl aşk gelir içinden
    gözleri yalvarır söyleyemez

    bu şarkı altan çetin ile izel ortaklığını ilk ürünü olduğundan önemlidir.
  • kimi zaman bir ölçü birimi.

    +deli gibi güzel.
  • elçin orçun'un nihayet albümünde yer alan şu şekil bir şarkı:

    [elçin orçun]
    bugünler de o günlerden biri gibi
    terk edip gittiğin gibi karanlık
    bugünler de o günlerden biri gibi
    terk edip gittiğin gibi karanlık
    bilmezdim, bilmezdim ben ağlamayı
    sevmezdim, sevmezdim ben kara çamurlarla oynamayı

    yok, artık seni deli gibi sevmek seni
    yok, artık seni deli gibi sevmek seni
    deli gibi

    [birkan nasuhoğlu]
    bugünler de o günlerden biri gibi

    [elçin orçun]
    terk edip gittiğin gibi karanlık

    [birkan nasuhoğlu]
    bugünler de o günlerden biri gibi

    [elçin orçun]
    terk edip gittiğin gibi karanlık
    görmedin, görmedin yok oldum eridim
    duymadın, duymadın sessiz çığlıklarımı

    yok, artık seni deli gibi sevmek seni
    yok, artık seni deli gibi sevmek seni
    deli gibi
    yok, artık! yok, artık!

    pek damar, hatta fazla damar. sözlere biraz çeki düzen verilse, "sessiz çığlıklarım" falan gibi laflar temizlense daha bi güzel olacak, daha bi rafine olacak. lakin kim bu birkan nasuhoğlu arkadaş?
  • kimilerine göre bir sevme biçimi. sağlıklı bir şekilde sevmek mümkün olmadığından mı yoksa duygularımızın dışavurumunda hep abartıyı tercih ettiğimizden mi bilmiyorum. herkes deli gibi, çılgın gibi köpekler gibi seviyor: "herkes herkesi seviyor.. / hepsi de başka türlü seviyor. / herkes herkesi sevmesin, gerek yok. / adam azaldı, sevgi de elden gidiyor." * *

    güzel bir şarkıyla örnekleyelim:

    "i don't want to fake it, i just want to make it
    the ornaments look pretty but they're pulling down the branches of the tree
    i don't want to think about it, i don't want to talk about it
    when i kiss your lips i want to sink down to the bottom of the sea
    i want to love you madly"**

    p.s. gerçi bu şarkıda da sevmek istemek gibi hastalıklı bir istek var ama neyse, o başka bir entarimizin* konusu.
  • son 2 sene içinde vatan toprakları içindeki tüm underground ortamlarında yaratılmış en iyi eser bence. klibi de yayınlanacaktı ama sanırım beğenilmedi. *

    dinlemek istenirse.
  • iblis kısaltımlı olarak şöyle bir hitap aldım. asıl hitap edenin şiirsiliğini döken: "merhaba bir sen kaldın okuduğum. okumama ne gerek var anlamadığım. zaten benimle iblis, sende değil o. sen de mi uyumuyorsun? neden uyumuyorsun biliyor musun? tamam bunu boşver nasıl uyurum onu biliyor musun? peki neden deli gibi aynı şeyleri yazdığını bile bile, neden yazmayı bırakamadığını biliyor musun? ben bunları bilmiyorum. uyumak istiyorum, yazmamak istiyorum. zaten sileceğim. kağıda yazsam çöpe atacağım."

    ["belki de milena'dır". adamı hemen bir şekilde öldürdüm*, eve geldim, her şey hallolmuştu*. evde annem peşimde dolaşıyordu, benzer bir konuşma oldu, sonunda deli gibi bağırdım "eğer herhangi birisi milena ile ilgili kötü bir şey söylerse, mesela babam (benim babam), onu da öldürürüm* ya da kendimi öldürürüm." sonra uyandım, daha sonra uyuyamadım ama bilincim yerinde değildi.] franz kafka - briefe an milena

    (bkz: deli/@ibisile)
    (bkz: delimsirek/@ibisile), delimsi, delicesine, delice/@ibisile
    (bkz: insan kendi kendinin delisi olmalı)
  • eylemiyle birleştiğin de kusursuz bir turkish dirty talking klasiği oluşturur.
hesabın var mı? giriş yap