e v r a k

• yeni den gelmis bir yazar. hos gelmis.
• yardımsever insan, bir soru sor tüm cevapları al.
• kadın cinayetleri ile ilgili güzel bir çalışma yürütüyor badim.
  
  (bkz: kadın cinayetleri/@e v r a k)
  
  (bkz: 12 aralık 2014 türkiye'de 4 kadının öldürülmesi/#47639390)
  
  başlıkları devam ettiği için kendisini badi list'e alıp takip etmek gerek. özellikle kadınlar ilgi göstermeli diye düşünüyorum ama şöyle de bir şey var ne yazık ki; (bkz: #47639703)
  
  gerçi bu sadece kadınların değil, erkeklerin de takip edip desteklemesi gerektiği bir konu.
  
  aptalca anket doldurup bekaret tartışmaktan, yoğurdun sosu geyiğini yapmaktan daha verimli ve dişe dokunur bir iş yapılmış olur.
• cogul kelimedir. anlami dokumanlar butunudur. tekil kullanmak isteyenler icin (bkz: varak). evraklari aldinizmi gumruk musavirinden yanlis kullanimdir.
• herşey 13 aralıkta 1 günde 4 cinayet haberiyle başladı.
  
  yo hayır... her şey 2012 senesine girilen yıl başı 2 cinayet haberini tv de izlememle başlamıştı. ancak bu haberler taksim taciz haberlerinin gölgesinde kalmıştı.
  
  yo buna da hayır, aslında 2009 yılından 2010'a geçerken ankara birlik mahallesinde yılbaşını kutlayan gençlerin doğalgaz zehirlenmesinden ölmeleri, sonrası gelişen toplumsal tepkiyle başlamıştı. dönemin yöneticileri gençler çıplaktı gibi laflar etmişti.
  o mahkemenin sonucu ne oldu biliyor musunuz, ölenlerin aileleri gerekli tedbiri almamak sebebiyle suçlu bulundular.
  
  ne ilgisi var kadın cinayetiyle diyeceksiniz.
  yok, direk ilgisi yok.
  
  ama o zaman düşündüm, bu ülkede durmadan birileri ölüyor. en çok da kadınlar ölüyor.
  güldünya tören devletin hastanesinde devletin koruması altındayken öldü.
  ayşe paşalı göz göre göre geliyorum diyen bir cinayetin kurbanı oldu.
  
  o zaman bir şiddet almanağı fikri gelmişti aklıma.
  neredeyse her güne bir cinayet var mıydı gerçekten?
  
  daha geçen gün şiddetin saatlik frekansa bile indiğini dehşet içinde gördüm.
  
  ben neydim peki.
  bir insan, bir kadın, bir anne, bir çalışan kadın, bir çalışan anne, bir eş, bir deli, bir bilişim sektoru çalışanı, bir internet servis yoneticisi, bir eğitim bilimleri uzmanı, bir doktora öğrencisi, bir matematikçi, bir sosyal bilim kavramlarına son derece uzak bir tip...
  sahi neydim, bir (1) kişi olarak ne yapabilirdim.
  
  elimde bir bilgisayar becerisi vardı (dun ve bugunku tarih fiyaskolarımdan klavye yeteneğimi gördüm)
  o kadar.
  
  o zaman bunu yapayım dedim. haber linklerini tıklayıp içeriklerini sözlüğe aktarayım.
  amacım sadece veri girişi.
  
  bazı kaygılarım vardı.
  hukuki ve bireysel kaygılar.
  gözünü kırpmadan bıçağı alıp karşısındaki insanın boğazına dayayan, 40 parçaya ayırıp bir çöp bidonuna atan, zehirleyen, planlı ya da plansız karşısındakini öldürebilen, dna kaygısıyla bileklerini kesebilen cinnet vatanın dehşetengiz vakalarını kopyalarken korktum.
  
  korktuğum için utandım.
  hatta 13 aralıkta, 7 haberi aktardığım gün çok korktum, çok utandım.
  mutlu ve huzurlu bir ailem olduğu için utandım. bebeğimin bana bakan gülen yüzünden bile...
  ve korktum.
  
  ama bir şey yapmak istedim. sözlükte
  
  <tarih> <olay> formatında çok başlık vardı.
  
  son günlerde ise <tarih><firma><rezaleti> formatı epey revaçta idi.
  ilk aklıma bu formatta cinayet haberlerini girmek geldi.
  ve süreç böyle başladı.
  
  kadın cinayetleri ile ilgili haber aktaran entrilerimin temel kaygısı duygudan uzak robot gibi haberleri aktarmaktı. okudukça fenalaşıyordum. haberinden bile fenalaştığım trajedileri yaşayanlardan aslında çok da farklı değilim ben. onlar da (çoğu) anne, kadın, eş...
  
  robot olmaya çalışsam da duygularımı katıyorum. objektif miyim, pek değil. öyle bir niyetim de yok.
  
  hjaberleri öylece aktarıp dururken bazen diğer okurların yorumu sonrasında bazı detaylar dikkatimi çeker. bazen öyle otomatiğe bağlarım ki seneyi hatalı girer alay konusu olurum.
  ben bir kadınım, anneyim ve bot değilim.
• içsesimdir:
  "bunu yapabildi.
  bir katil minibüste eşine herkesin önünde av tüfeğini doğrultup öldürebildi.
  
  bir başka katil eline bıçağı alıp çocugu önünde annesini öldürebiliyor.
  
  acaba haberleri aktararak her aktarımımda kanımı donduran bu olayları kendim için değilse de birileri için normalleştiriyor muyum diye düşünmeye başladım...
  
  bağışlayın sevgili kadın kardeşlerim, siz ölüyorsunuz, ben haberlerinizi okumaktan yeriniyorum. galiba bir süre başımı kuma gömeceğim..."
• son arşiv bükücü, sözlüğün arşiv özelliğinin hakkını veren yazar.
  sağ olsun birçoğumuzu eziyetten kurtarmış da oluyor abuk sabuk gündemler arasında. eline de sağlık olsun.
• https://www.youtube.com/watch?v=e_qgubkuhgg
  
  mavi liman
  
  çok yorgunum, beni bekleme kaptan.
  seyir defterini başkası yazsın.
  çınarlı, kubbeli, mavi bir liman.
  beni o limana çıkaramazsın...
  
  ************************
  
  buraya kadarmış
• 2017'nin günlüğünü bizler için tutan şahane insan.
  toplumsal olarak hafızamız zayıf. neyin ne zaman olduğunu unutup ah ne güzel günlerdi diyoruz. böyle kayıt tutan insanlara saygım bu nedenle sonsuz. elleri dert görmesin. (bkz: 2017 turkiye gunlugu)
• https://youtu.be/a4bq3vna7ts
  
  güle güle değerli büyüğüm, seninle sözlük bir başka güzeldi.
  
  bu sözlük saçmalık haline geldi ise ve o yüce değerleri gündeme taşıma azmini tüketti ise, şüphesiz ki sözlük kaybetti.
  
  ne türkiye günlüğünü ne de toplumsal farkındalığımızı arttıran değerli yazılarını, derlemelerini unutacağız sanma. arıyor ve elimizden geldiğince devamını getiriyor olacağız.
  
  uğurlar olsun.
  
  değerli gazeteci, aydınımıza yakılmış bu türkü ile veda ediyorum sana, uğurlar olsun.
  
  kal sağlıcakla :)