firkete

• tarihin birinde "saç tokası" demekti; şimdi demiyorlar.
• (bkz: paravana).
• dürtmezsek eğer yüz yıl^* uyanmayacak olan uykucu kuzen.
• ani surette taksimde karşımıza çıkan eğlenceli arkadaş sahibi, şirin kişilik^*
• anahtarcı, kilitcilere oldukca cok para kazandirdigina inandigim bir toka cesidi.
  pek cok cocuk hatta genc, filmlerde, cizgi filmlerde gordukleri firketeyle kilit acma numarasini bir kere de olsa deneme firsatini kacirmazlar. (bkz: kendimden biliyorum) bu deneyimlerin cogu firketenin kilidin icinde kirilarak, kilidin icinde firkete parcalarinin kalmasiyla, dolayisiyla kilidin kullanilmaz hale gelmesiyle sonuclanir. pek cok ebeveyn gayet iyi calismakta olan bir kilidin durup dururken neden calismaz hale geldigine anlam veremese de firkete gercegini bilenler elbette bir kosede kıs kıs guleceklerdir.
• özel bişiyler yazmalıymışım hissiyatıyla beni kastıran ama bunu kendi isteğimle yaptığım ve hiçbir zorlamaya maruz kalmadığım, canım kadar sevdiğim ballı peteğim.
• sakin gorunumlu degil de cok sakin gorunumlu ve hakikaten cok sakin olan bir kuzen. fikirlerine filan her daim onem verdigim benden kucuk insan hem de. bu aralar bizim evde mtv izlemekle mesgul olmasi lazim. ayrica burdan kendisine cok mutesekkir^* oldugumu da eklemek istedigim guzel kolyeli esek sipasi.
• doğuda çengelli iğneye verilen isim.
• saçları tutturmak için kullanılan u biçimindeki naylon, tel ve bağadan saç tokası..
• çok güzel şarkı tavsiye ediyor.müzik kültürümün gelişmesinde büyük etken.eski sayılabilecek bir arkadaş istanbula geldim, komşu olduk ama görüşmek mümkün olmadı.olsun, görüşürüz elbet kaçmıyor ya..