• yeni bir sözlük yazarı
  • kıymalı ve/veya patatesli olabilecek gözleme çeşidi.
    fakat bir yandan da çok güzel entryleri (bkz: #3981648) olan yeni bir yazar.
  • kimileri icin yeni olabilir. bazilari icinse goz dolduran tesbitlerde bulunma becerisine sahip ve coktan kesfedilmis bir yazar. (bkz: #3985171)
  • anlaşıldığı kadarıyla boğaziçi'ne giden ancak daha conconlaştırılma sürecine adapte olamamış syuzır. bir iki seneye adam ederler.
  • standda bilet satmaya çalışırken bilet almaya gelip sonra da şirin şirin "pardon siz pembe japon balığısınız dimi?" diyerek beni dumura uğratmış ve kısa süre için de olsa kendimi bir celebrity gibi hissetmemi sağlamış bölümdaş.
  • abi özlemi ile yanıp tutuşurmuş bu tip gözlemeler...
  • tevafuksal ve tabiatiyle ilâhi bir mıknatısın ürünü sanırım; senelerin cebimde bıraktığı, benimse içinde-salt-iyilik-saklıyor olmasına rağmen bir pandoranın kutusu misali paketini açmaya bile çekindiğim, bu kadarıyle bile pek leziz bir hediye.
  • selamsizlar bandosunun müdavimi olmus bir yazarmis bu.
  • ben günleri ayları yılları sayarken bir günde yıllanmış arkadaşlıklar kuran; getip de burnumun dibine koskoca bir ayna koyup bütün o hırçınlığımı, inadımı kimi zaman tabularımı kıran; aradaki siklet farkına bakmadan arkadan ittirip "ama ama nasıl olur ki" dediğim işleri yapmamı sağlayan; dediğim lafın sapacağı mecraları düşünmeden bodoslama sarf edebildiğim; çoklukla akıbetinden endişelenip sonunda "bak yine sıyırdı paçayı" diyerek derin bir oh çektiğim, yine de ne bileyim gözümü hep üstünde tutmak ihtiyacı hissettiğim; kapıdan çıkarken itinayla fermuarını çektiğim, geceleri üstünü örttüğüm, öksürdüğünde ballı zencefilli sütler kaynattığım; fazla uçtuğunda bir güzel fırçaladığım; en güzeli de bu fırçalardan gocunmadığını bildiğim;dünya üzerinde pek az insanda yaşadığım o "mutlak" rahatlık duygusunu bana yaşattıran; bana "vay be ben ne güzel espiriler yapıyorum" dedirten mümtaz şahsiyet.
  • yok efendim öyle ağdalı sözlere,abartmalara,laf sokmalara,,iğnelemelere ihtiyaç.insan ihtiyaç duyuyor an gelince birinin öldün mü diye sormasına.ölmek yaşayarak hissedilince malesef olmuyor ölü gibi hissizleşmek,o sebeptendir ki istemsel mazoşizmin karşılığı değildir sadizm karşılık olarak verilen.güzel insandır ''peynirsizgözleme'' insanı.lakin beni rahatsız eden tek şey kıymalısızdan ziyade peynirsiz olması.aslında en güzeli patatessizlisi ya neyse.velhasıl patlıcansız bile olmasa da peynirsiz olması bile güzelliğindendir.birazcık yavru kedi gibidir kendisi,üzerine gidersin kaçar,geri dönersin arar ama ses etmez,uzanmasını istersin neden uzanmadın der.der bu kedi yavrusu,desin bakalım bık-bık prensesi.
hesabın var mı? giriş yap