• dokuzuncu nesil çaylak. bir gelirse bütün sözlüğe sirtaki öğretir.
  • hermeneutik'in sağ epistemolojik karşılığı olan faşistiki icat etmiş. türk bilim dünyasının dünya bilimine önemli bir katkısıdır, vatana millete hayırlı olsun.

    (bkz: #15209581)
    (bkz: #15223116)
  • yazılarını okuduğumda; kıbrıs'ı, yunanistan'ı hem de türkiye'yi iyi bilen bir kişi olduğu hissine kapıldığım yazar. bu konulardaki fikirlerini dikkatle okumak lazım.

    tabi bu fikirleri aktarırken ilginç göndermeler yapıyor. örneğin, ankaralı tanımı yaparken, ankara'nın imar planını yapan jansen ve atatürk'ten üstü kapalı bahsediyor. nazi ve türk kelimelerini ustaca yan yana kullanıyor. kendi açısından başarılı bir girişim. kıbrıs konusundaki görüşleri bana hiç yabancı gelmiyor. türk ordusu hakkında ise, olmasaydı türkiye'nin daha müreffeh, daha gelişmiş falan olacağını iddia ediyor. atatürk milliyetçiliğini ise kısaca ırkçılık olarak nitelendiriyor. cumhuriyet halk partisi'ni ise nasyonal sosyalist/faşist olarak tanımlıyor. bütün bunlar duruşunu çok açık şekilde belli eden görüşler.

    tabii kendisinden, batı trakya'daki "müslüman" azınlığın durumunu inceleyen bir yazı bekleyebilir miyiz bilmiyorum. ya da kıbrıs rum kesimi ile soykırımcı sırp yönetiminin ilişkileri hakkında da olabilir. bosnalı kadınlara tecavüz edip, erkeklerini çukurlara gömen sırp savaş suçluları kıbrıs rumları tarafından korunuyor mu çok merak ediyorum. kıbrıs'ı ve tarihini çok iyi biliyor sanırım. belki bizi aydınlatabilir.
  • evangelos antonaros tadında entry'leri olan yazar.
  • yunan devleti'nin ve yunanistan resmi ideolojisi'nin görüşlerini/olaylara bakış açısını merak edenlerin takip etmesi gereken yazar.

    milliyetçiliği suç ve ilkel bir hâlet-i ruhiye olarak tanımlamış. ama sanırım elen milliyetçiliğini suç ve ilkel bir hâlet-i ruhiye olarak görmüyor. o da diğerleri gibi kendini solcu zanneden gruptan. ha bir de istek üzerine entry giriyor. tavsiye ederim.
  • bilgi dolu entryleriyle sözlükteki propaganda subaylarını korkutmuştur.
  • şimdi bu arkadaş akincibeyi'ne "katil sevici" demiş (bkz: #17442021).

    niye demiş? akincibeyi'nin şu entarisi yüzünden (bkz: #17441840).

    peki aynı tutarlı arkadaşımız ritsos, abdullah öcalan için ne demiş (bkz: #15506379).

    peki pkk için ne demiş:(bkz: #16068343).

    akincibeyi'ne katil sevici gibi yüzüne karşı asla söyleyemeyeceği bir cümleyi yazarken, pkk gibi binlerce insanın katili örgüte "sol geleneğe sahip bir örgüt", bu sürünün liderinin fikirleri için de, "cogu sorunumuzun cozulebilmesi icin en gerekli ve herkesin bildigi anahtarlarin telaffuzudur" falan diyor.

    ben şimdi anlamıyorum..kim katil sevici?
  • dogrudur, bahsedilen yaziyi silmisimdir zira ayni seyden asagi yukari ayni sekilde bahsettigim baska bir yazimin daha sozlukte bulundugu aklima sonradan gelmistir (bkz: #16066719). hafizamin bu hatasi icin ozur dilerim... obur yandan, bu soylediklerimin arkasinda olmadigim, birilerine hedef sasirtmaya calistigim anlamina gelemez.

    simdi, bahsedilen duruma geri donelim, bir tarafta, tutuklanmis ve adalet sistemince bir cezaya carptirilmis bir mahkum var, diger tarafta da kendisi gibi olanlari bir lince cagiran bir sivil... bu silahli iki grubun arasindaki catismadan tabii olarak farkli bir duruma isaret eder ve eger siz bu farki hala goremiyorsaniz, size "allah sifa versin"den baska bir sey soylenemez.

    ...yani bahsedilen kisi bir komutan degil, bir tutuklu, siz de ustune o komutan tarafindan silah dogrultulmus bir asker degil, sivilsiniz. ha, derseniz ki, bence devletin hukuku dogru ve gucu yeterli degildir, bu yuzden ben paramiliter orgutlenmeler olusturmaktan yanayim... herhalde, o zaman, size de terorist denilmesinden rahatsiz olmazsiniz, degil mi?..
  • kendisi için bugüne kadar hiç yapmadığım bir şey yapacağım sözlük yazarı.

    prensip olarak kimsenin mahlası altına olumsuz bir şeyler yazmıyorum. yapanlara sözüm yok, bu sadece beni bağlayan şahsi bir karar.
    ritsos'un bana yaptığına benzer bir şekilde ona "katil sevici", "türkçeye aşina olmayan yazar", "ciddiye alınmaması gereken adam", "iki boyutlu" falan gibi şeyler demeyeceğim. amacım kırmadan dökmeden derdimi anlatmak ve bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek.

    ritsos beni "katl eylemini seven" anlamında "katil sevici" olarak görebilir, kişisel yorumudur, saygı duyarım. abdullah öcalan ve pkk ile kişisel meselelerim var, pkk terörüne yakınlarını kaybetmiş, asteğmenliği döneminde ise askerini şehit vermiş bir kişiyim. başıma bir iş gelmeyecekse apo'yu sevmiyorum yani.

    bununla birlikte, türkçeye aşinalığım ve hakimiyetim konusunda tevazu göstermem mümkün değil. dilimi iyi konuştuğuma ve yazı dilinde etkili bir biçimde kullanabildiğime inanıyorum.

    "ciddiye alınmaması gereken bir adam" isem neden ritsos tarafından mahlas altıma 24 saat içinde 5 tane entari döşenildiğini ise yorum yapmadan okuyucuya bırakıyorum. yalnız şunu belirteyim, ben ritsos ve onun düşüncesindeki insanları son derece ciddiye alıyorum. benim gibi düşünen insanlardan öğrenebileceğim çok şey olduğu gibi, benden farklı düşünen insanlardan da öğrenebileceğim çok farklı şey var.

    iki boyutluluk kısmına gelirsek, buna da şahsen diyebileceğim bir şey yok. arzu eden geçmişimi deşer, hangi konularda bilgi sahibi olan ve yazan, hangi konulara ilgi duyan biri olduğumu kolaylıkla gözlemleyebilir.

    peki sadede gelirsek mahlas altına entari girmeme prensibimi neden çiğniyorum?
    çünkü kendi durumumda olanları lince çağırdığım yönünde bir itham var.

    ben abdullah öcalan'ın tahliye edilmesi başlığına şöyle bir entry yazdım:

    --- spoiler ---

    "...bunun gerçekleştiği gün imralı'dan gelecek geminin yanaşacağı iskelede olacağım.
    kendisiyle bire bir hesabı olan yüzbinlerle birlikte.
    onu karşılamak üzere, "abdullah öcalan memlekete hoşgeldin" deme niyetiyle.
    elimde 9mm çapında sapları olan karanfillerle birlikte."

    --- spoiler ---

    ritsos'un haklı olduğu bir nokta var. ben burada abdullah öcalan'a karşı duyduğum kişisel hıncı "9mm çapında sapları olan karanfillerle" ifade ediyorum. ve doğal olarak da bu akla şiddeti getiriyor. abdullah öcalan tahliye olursa kendisine uygulanabilecek herhangi bir türde şiddeti tasvip edip etmediğimi tahmin etmek çok zor değil. ancak ben hiçbir aşamada kendim gibi olanları lince davet etmiyorum. abdullah öcalan günün birinde tahliye olursa hiçbir şehit yakını onu cezalandırmaya akıncıbeyi'nin çağrısıyla kalkmayacak. bu zaten beklenen bir şey olacak.

    abdullah öcalan, şu anda kağıt üzerinde ömür boyu hapis cezasına çarptırılmış bir mahkum. ancak, bu durum kendisinin örgütünü şam'da iken yönettiği kadar rahat bir biçimde yönettiği, pkk'nın ve dtp'nin onun emirlerine göre hareket ettiği gerçeğini değiştirmiyor. abdullah öcalan, hakettiği ve çarptırıldığı cezayı pkk terörüne yakınını kaybetmiş insanları tatmin edecek biçimde çekiyor olsa, yani adalet duygusu tatmin ediliyor olsa kimse tutup da kendisi için bir şey demezdi. benim tepkim bu adaletsizliğe yöneliktir. adalet duygusunun tatmin edilemediği noktada verdiğim tepkinin doğal olduğunu düşünüyorum. yanlıştır veya doğrudur demiyorum. sadece doğaldır diyorum.

    pkk ve dtp tarafından kürtler eşit değil diye ayaklandırılan ve sağa sola molotof atarak, insan yakarak, bomba koyarak, dağa çıkarak, asker öldürerek can yakanlar da benzer bir adli tatminsizlik duygusuyla hareket ediyor. benim doğrularıma göre yaptıkları yanlış bile olsa kendi düşünce yapıları içinde tutarlı. ben abdullah öcalan'a adalet uygulanmasını istemekte ne kadar tutarlı isem o kadar tutarlı.
hesabın var mı? giriş yap