seni gidi bok

sözlüğün aldığı tazminatı kedi köpeğe vermesi

adamlar "gelin sözlük yazarları biz süper eğlenceli bir zirve düzenliyoruz bu parayla." demiş olsalardı bu kadar karşı çıkılmayacağına emin olduğum hareket. bu kadar karşı çıkan insan olmayacaktı bundan adım gibi eminim. genel olarak sıkıntının çıktığı nokta "insana yardım edilmemesi" değil "hayvana yardım edilmesi" gibi görünüyor. yani bu yardım hiç olmasaydı bu kadar karşısında durulmayacaktı. zamanında ekşi fest mi ne yapıldı. o zaman neden "buraya harcayacağınız paraları bir eğitim vakfına, bir kanserle mücadele vakfına gönderin, biz zaten kendimiz konserlere, eğlencelere gidebiliriz." denmedi? neden ona karşı çıkılmadı? neden o zaman aç insanlar düşünülmedi de "ay ben sahnenin 2 metre ötesinden konseri duyamadım, şu eksikti, bu eksikti." diye feryat figan çıldırdı burada suserler. bir anda mı yardım sever olmaya karar verdi herkes?

anlaşılmayan nokta şu: bu paralar başka bir yardım amaçlı kullanılsaydı hayvanlara yardım edilmesinden hoşnut olanlar buna karşı çıkmayacaktı. böyle nefret kusup isyan etmeyeceklerdi. hayvan düşmanlığını "yardımı seven, insanları düşünen, onları önemseyen" bir insanmış kılığına büründürüp sempatik göstermenin alemi yok. "keşke biraz bana gönderselerdi, bu ay çok sıkışıktım." diyen insan daha samimi görünüyor vallahi.

ağaç dikmek de, kanserle mücadele vakıflarına yardım etmek de, eğitim vakıflarına destek vermek de, hayvanlara ve hayvan barınaklarına yardım etmek de güzeldir. her insana göre birinin diğerinden üstün tarafı olabilir ancak bunlardan bir tanesine "gereksiz, aptalca, onlar bulur, insan varken, doğa yok oluyorken bu yardım iğrençtir." gibi fikirler gerçek anlamda fesatlıktır, çirkinliktir.

ben de "et yemeyerek doğaya yardım edebiliriz." diyorum herkese. küçük de olsa her insan et yeme olayını ihtiyaçları doğrultusunda minimuma indirirse küresel ısınmaya bireysel ama önemli savaş açmış oluyor insan. bu kitlesel hale gelince de baya baya işe yarar bir çözüm haline geliyor. "sana ne benim yediğim etten." oluyor o zaman.

gerçekten şu hayatta yolu ciddi anlamda bir şeylerden feragat ederek, kendinden, varlığından, cebinden, beyninden bir şeylere vererek, yardım denen şeyden geçmiş hiçbir kimse "hayvana yardım gereksizdir, saçmadır, para aptalca bir yere gitmiştir." demez. böyle bir insanın aklı bu şekilde işlemez, işlememelidir. o yüzden hayvan düşmanlığınızı merhamet ve duyarlılık gibi şeylerle hafifletmeye çalışmayın.

ekşi fest'te sahne sistemine atarı koyan, statü nesnesi haline gelmiş restoranlarda çok aşırı pahalı da olsa o yemekleri yiyip bunu herkese haykıran, iphone'nun özelliklerini anne babasının özelliklerinden daha iyi bilen adamlar gelmiş "ama önce insan yhaaa :(( öff çok üzüldüm barınaklara gitmesine." diyor ya, işte merhametsizlikle ne farklı şekillerde karşılaşılabileceğine bir kez daha güzel bir örnek oluyor bu.

bir de hayvanlar sokaktan buluyormuş? ne buluyormuş onlar? çöpün kenarında hayvanları artık yemeklerle besleyen insanları bile, "burayı pisletiyorsun." diye şikayet ediyor insanlar artık. çöpün kenarı diyorum, başka bir şey değil. gidin barınaklara ya da kış vakti yazlık yerlere hayvanlar ne buluyormuş görün. hayvanlar birbirlerini parçalıyor.

derdiniz insana yardım değil, hayvana yardım edilmemesi gerektiği. güçsüze el uzatılması bile sizin güçsüzünüze, size göre güçsüz olana yapılması gereken bir şey. dünyanın merkezi sandığınız, o kendi akıl ve fikir yapınıza şaşayım hepinizin.

devamını okuyayım »