• yeni bir yazar. (bkz: steel rain)
  • sakin sessiz efendi ötesi adam. bir de davul çalar bu funk limited oluşumunda.
  • telefonlarını başkalarına özellikle de hatun kişilere açtırtıp sonra da onlara "kendisi şu an duşta. ben sesleneyim bi, hayatıım x diye biri arıyor ne yapayım." dedirten bir kişilikmiş. ilginç!?!
  • gerçek bir beş yıldızlı otel şef aşçısı tadında bir arkadaşımız; tavayı adeta bir alev makinesi olarak kullanabiliyor.rivayetlere göre arjantin'de öğrenmiş bu maharetlerini ama bizler can sağlımız açısından ondan ateş, ocak, yağ hatta domatesle falan alakası olmayan böyle pişmesi gerekmeyen tadlar bekliyoruz bir haydari bir cacık neden olmasın değil mi ama.
  • namı diğer juan. arjantin asıllı olup tahtaravalli gönüllü bir sms-matördür kendisi. plajda baara baara civil war söyledik, ramazanın romantik jipiyle huri safarisine çıktık bununla. summer of 69'ı 2004'lere taşıyıp olympos'ta içecek köprü bulduk.

    i got my first real baget
    bought it at the kivilcim
    played it till the neighbours said
    anani zikerim oraya gelirsem
    was the summer of 2004

    me and some guys from school
    hala klavyeci bulamiyoz
    bir bara çıksak, it would last forever
    and the way you held my hand
    i knew that it was now or never

    that was the best tatil of my life

    bırlayan adam
  • nickiyle "yagan celik" ya da "celik yagmuru"nu akillara getiren suser* lakin durusu ve tavriyla dikkatleri ustune cekmistir kendisi*
  • ankara ucuz meyhane 2 zirvesinde tuvalet beklerken tanıştığım, ve çok da eğlendiğim kişi.(tuvaletten birlikte çıkıp "atlet değiştik de evladım" diyen teyzeler ve kapıyı açıp "hii pardon" diyen amca sayesinde) ayrıca, zirve dönüşü fazla cömert yol arkadaşı.
  • tüm ankarayı tanıyan nereye gitsek karşımıza çıkan hoşsohbet,keyifli sözlük insanı,yolarkadaşı
  • mutfağımda yaptığı deneysel domates soslu makarna çalışmalarından sonra o mutfağa bir kez daha su içmek için olsa dahi giremeyecek olan bir gecekuşu.
  • ilk entrysini yazan kisi olmaya tenezzul etmeyecek kadar hakkinda cok sey bildigim,*, herkesden daha cok birbirimize ait oldugumuzun siradan bir gunde birlikte oldugumuz herhangi bir anda farkinda olmasak ta; bunu bilincaltinda her gerektigi zaman hatirlanan bir bilgi oldugunu coktan ogrendigim, bana son yillarda bircok kisiden daha uzak olan, ama o bircok yakin kisiyi aklimin ucuna bile getirmeden, gunun hangi saati olsa, tereddutsuz uykusundan uyandirip, isini yarida kesip, yari yoldan cevirip sikintimi paylasacagim, hatta bununla yetinmeyip onu yanima cagiracagim ya da yanina kosacagim; ona ne derecede ihtiyac duydugumu sorgulamaksizin, her kosulda omzunu basimin altina koyup herseyi ona anlatmam icin bana her turlu rahatligi, huzuru veren; ve bana verdigi o sonsuz guven sayesinde, istisnasiz hayatimda olan biten herseyi ama herseyi, en ince detaylarina kadar bilen tek kisi.
hesabın var mı? giriş yap