szap

• kendisiyle tanisikligimiz kart cinar sokakta baslamistir daha sonralari okyanusun dogu kiyisina egmont sokagina kadar uzanmistir bu yollar. keske daha onceden bu kiyilara ben ordayken gelseydide o konserlere beraber gider, icer, cosar, eglenirdik dedirten sahsiyet, dost, arkadas ve part time falcim olur kendisi.
• ders çalışarak geçen gecenin en karamsar anında çekmecenin arkalarından çıkan bir paket damak gibi gülümseten, garip bir mutluluk yaşatan bir tesadüf eseri tanışılan, atlantiğin karşı yakasından^* yeni bir dost... kayıp çocukluk arkadaşım ya da kardeşim^* aslında... meğer aynı mahallede büyümüşüz biz, ilkokulu^* beraber okumuş, aynı ökkeş amca'nın sattığı "şüpheli" ürünlerden tüketmişiz de tanımamışız birbirimizi.. zaman içinde aynı ozana^* kapılmış gitmişiz bir de...
• gece yarilarinin en sevdigim hayati ve insanlari irdeleme partnerimdir kendisi. bir rivayete gore homo sapiens dunyasi hakkinda butun bilinmeyen gercekleri desifre ettigi sosyo-antropolijik bir eser yayinlayip, dunya halkini saskin icersinde birakacak bilgilere sahiptir. belki bir gun okyanusun dogu kiyisinda bir baska short street’te ev arkadasi olur, martini bardaklarindan vodka-cranberry ve limoncello icip seduction teorileri uretir bir kitapta biz yazariz..belki urban outfitters’teki koltuk hala bizi bekler..belki newbury comics’e yeni cd’ler gelmistir..belki insanlari ruhsuzdur ama boston guzel sehirdir..belki sabur'lar ve daniz’lerle hep beraber daytona beach’e tatile gideriz..daha gezilecek cok ev, irdelenecek cok yasam, icilip cosulup dans edilecek cok mekan vardir.. operim kendisini gozlerinden..morrisey'e selam yollamasini soyler..gorusmek uzere derim marmara denizinin diger yakasinda..