• saçmalıktır. evlendiğin insana bile %100 güven duymayacaksın. aile bağların güçlüyse belki ailene duyabilirsin. onun dışında eşin dahil hayatına giren herkes hayatından çıkma potansiyeli taşıyan insanlardır.

    40 yıllık evlilikler bitiyor. şu anda bu yazıyı okuyan çoğu insanın yaşı 40 değildir. oradan hesap edin.

    güvenmek kuru, kupkuru bir romantizmden ibaret. sevebilirsin, ancak güven duymak gardını indirmek demektir. güvenmeden de yaşayabilirsin, bunun korkulacak bir yanı yok.

    çok güvenmenin bedeli ağır olur. ne kadar güvenirsen, güvendiğine pişman olacağın bir durum yaşadığındaki hayal kırıklığın da o kadar büyük olur.
  • " bu 3 şeyi görebilecek birine güvenin ; gülüşünüzün ardındaki üzüntüyü, öfkenizin ardındaki sevgiyi ve sessizliğinizin ardındaki sebebi. ”

    bu sevdiğim alıntıyı paylaşmamın sebebi burada ortaya konan somut bir ölçüt olması...

    ben "güvenmeye" insanların duygu değil de his olarak bakması gerektiğine inanıyorum ve asla bu histen vazgeçmemelerini öneririm. hepimiz sonucunda yaşadığımız birikimlere göre bir çıta inşa ediyoruz ve güveneceğimiz insanlardan aslında o çıtayı geçmesini bekliyoruz. kimi geçiyor ama geçtikten sonra bizi hayal kırıklığına uğratabiliyor. işte tam burada kişinin kendisini hayal kırıklığına uğratan kişi yüzünden o çıtayı komple kaldırmaması lazım, güven hissinden vazgeçmemesi lazım...

    kişiler genelde bir insana güvendikten sonra kendisine kızmasından dolayı böyle bir vazgeçiş yapıyor ; ama eğer birine güvenme uğruna bir çıta oluşturduysanız ve o çıtayı geçene güvendiyseniz , problem siz de değil öncelikle ya karşı tarafın karaktersizliğinde ya da çıtanın uzunluğundadır.

    unutmayın , siz dünyadaki insanların tamamına yakınının hissetmek istediği bir his için birine güvenmeyi tercih ediyorsunuz.
    kendinizden taviz vermediğiniz sürece , çıtanızı aşan ve ölçütlerinize uyan birine güvenmeniz suç değil. kimsenin sizden bu hissi almasına izin vermeyin. gerekirse çıtayı biraz daha yukarı koyun ama asla o çıtayı komple kaldırıp kimsenin geçmesine müsaade etmeyen bir atmosfer yaratmayın zihninizde.

    çünkü bu bilinmezlik ve belirsizlik dünyasında birine güvenmek istemeniz çok adil bir şey...

    edit ; imla
  • hata payı bırakmak gerekir. birine tamamen güvenmek göt olmayı kaçınılmaz kılar.
  • bir uçurumun kenarında durup kendinizi bıraktığınız anda sizi tutacağından emin olduğunuz insandır, güvendiğiniz.
    bu şekilde hayal edince sayısının ne kadar az olabileceğini yeni fark ettim.
  • sanırım zor durumda onu arayabilmektir.
  • birine tüm kalbini verip güvendiğinde ya bir insanı kazanıyorsun yada bir ömürlük ders alıyorsun.
  • “sessiz ve mükemmel bir gece.

    ve biri eksik

    biri her zaman eksik

    biri, geldiğinde bile eksik

    öyle eksildik ki yaşarken,

    …bize dokunan herkesi eksiltiyoruz.

    yalnızlığımızla çoğalıp kalabalığımızla eksiliyoruz

    ve öylesine kalabalık ki yalnızlığımız.

    ne yana dönsek kendimize çarpıyoruz.

    hayat bize hep aynı şeyi öğretiyor

    ‘mükemmel biri yok.’

    hepimiz kendimizde olmayanı arıyoruz.

    ve hepimiz ancak kendimizde olanı buluyoruz.

    gökyüzü karanlık ve yıldızlar parlıyor.

    dürüst olduğunu söyleyenlerden mi korkmalıyız,

    yoksa yalancı olduğunu söyleyenlerden mi?

    kendimizi kimden sakınmalıyız?

    ve kendimizi sakınmalı mıyız?

    neden dürüst birine,

    güvenebileceğimiz birine

    bu kadar ihtiyacımız var?

    kendimize ve dürüstlüğümüze güvenemediğimiz için mi?

    bizi dürüstlüğün gerçekten var olduğuna inandırması,

    bizi de dürüstlüğün güvenilir sularına çekmesi için mi ?

    insanlara dürüst olmaları için yalvarıyoruz?

    hiç yalan söylemeyen belki de,

    başkasının yalan söyleyebileceğini hiç düşünmez.

    ihaneti aklından geçirmeyen,

    başkasının da ihanetinden o kadar kuşkulanmaz

    ve ne kadar kalabalık yalnızlığımız.

    herkeste kendimize çarpıyoruz.

    kara ipekten bir yorgan gibi üstümü örtüyor,

    iğde kokuları, limon çiçeklerinin incecik kokusu,

    kızıllığı karanlığın içinde bile sezilen sardunyalar,

    minicik saplarının ucunda sessizce duran minicik güller,

    çiçeklenmemiş bir hanımeli. . .

    sessiz sakin ve mükemmel bir gece.

    ve ne kadar kalabalık yalnızlığımız.

    ne tarafa dönsek kendimize çarpıyoruz…”

    (bkz: ahmet altan)
  • güven sadece sadakat değildir,
    sevileceğine,ciddiye alınacağına,hatasını kabul edeceğine,sözlerini tutacağına,zor zamanında yanında olacağına, dürüstlük adına risk alacağına inanmak da güvendir.
  • yaş aldıkça ,yol aldıkça, giderek daha zorlaşıyor. zamanla kimseye güvenmemen gerektiğini öğreniyorsun.
  • dostluktur. birine guvenmek, guvenien insanin kendi hayatiyla, sizinle ilgili konularda hata yapmayacagi anlamina gelmez. insanlar hata yapar. muhim olan bundan cikarilacak sonuclar ve yinelenmemesidir. yaninizdaki insana guveniyorsaniz huzurlu guzel anlar yasarsiniz. hatta anin tadini cikarirsiniz. uzulseniz de sevinseniz de..
hesabın var mı? giriş yap