birine inanmak

• inanmak istemekle başlayanlar işe yaramıyor, sonuca etkisiz. inandırılmayı beklemek mantıklı, yarasız olandır.
• hayal kırıklığını yarılamaktır.
• kendini aldatmaya gönüllü olmaktır. birine güvenmek ve inanmak, hayatla baş etmek için yanında birilerinin olmasını isteme kaynaklıdır.konuyla ilgili olarak, maksim gorki'nin şu sözüne bir göz atmak yeterli olacaktır sanırım. "aldanma diye bir şey yoktur, sadece biraz fazla güvenmek vardır; ve insanı aldandığı değil, en çok güvendiği aldatır."
• mecburiyettir.
• hata yapmayı baştan kabullenmek demektir.
• kendine inanmakla başlayandır. kendine inanamazsa insan başkasına hiç inanmaz.
  
  birine inanıyorsan kendine de inanıyorsun demek ki.
• zordur. yaş aldıkça daha da zordur. toz pembe olmaz hiçbir şey zira. maskeler yoktur. ya da arkasındaki yüzü rahat görürsün, öyle söyleyeyim.
  bir sürü emek ve zaman istiyor. fedakarlık, taviz istiyor. ne dersen de, bir şeyler verdikçe kendinden eksiliyorsun. karşı taraf da eksiliyor. eksilen yanlar karşıdan gelenlerle onarılıyor belki, bilemiyorum.
  
  "sözleriyle davranışları birbirini tutmuyorsa o adamın arkasından gitmeyin."
  güzel cümle.
  
  aslında samimiyet arayışı güdü gibi bi şey. farkında olmuyorsun ama istiyorsun onu. düz olsun. aynı olsun kafasındakilerle içindekiler. ama kibar olsun, her boku suratına pat diye söylemesin. dikkat etsin filan.
  
  tartışma yaşadığında rahatça anlatsın kendini. ama karşı tarafa bok atmasın. filan.
  birbirinden başka şeylerde arıyor belki inanacak huyu suyu kadın kısmı.
  eminim ki "ben aslında bizi düşündüğümden harekete geçmedim" deyip sorunları olduğu halde çözüm için harekete geçmeyen bir gelecek duruyorsa karşında, kafanı kuma gömmek istiyorsun.
• mutsuzluğu göze almaktır.
  insanın bile bile bunu kendine yapmaması lazım. . hep, gene, yeniden.
• bazen aklını dinlemiyorsun.mücadele ediyorsun ,seni seven herkesle savaşıyorsun ama sonunda hüsran..inanacağın insanı seçmek senin elinde.o kadar yanlış insanlara inanıyoruz ki,inanmamız gerekenler gözümüzün önünden geçip gidiyor.
• (bkz: takılamayan telli duvak verilemeyen isli mendil)