• ben mesela olduğum gibi sevilmesi çok zor bir insanım çünkü görgüm, kuralım, empatim, vicdanım falan pek yok içimde, koymamışlar. arkadaşlarımı aramam sormam, doğum günlerini unuturum, ne biliyim hasta olurlar geçmiş olsuna gitmem, ameliyat olurlar ziyaret etmem, evlerine giderken zahmet edip de bir şey almam, beş ay aramasalar merak edip de aramam. öyle bok gibi bir insanım yani. bir dönem çok uğraştılar benimle, sitemler ettiler, darıldılar, kırıldılar, bozuldular vs. iki taraf için de yorucu olmakla beraber tamamen vakit kaybı bu uğraşlar. nitekim değişen bir şey olmuyor. neyse ki sonunda olduğum gibi kabul ettiler beni, sevdikleri kısımlar uğruna sevmedikleri kısımlara katlanmaya devam ediyorlar. sorgulamayı da bıraktılar değiştirmeye çalışmayı da. şanslıyım sanırım.

    siz de birini seveceksiniz böyle sevin. diğer türlüsü iki taraflı eziyet.
  • bizim genel olarak yapamadığımız şey. ne kadınımız ne erkeğimiz becerebiliyor bunu.

    başta, daha yavşama dönemindeyken, ben onu her haliyle seviyorum abi diyen insanlar, ilişki ilerledikçe o her halinden rahatsız olmaya ve değiştirmeye çalışmaya başlıyorlar.
    sonra gelsin huzursuzluklar, kavgalar...

    halbuki, becerebilsek onu olduğu gibi sevmeyi; ya da çok rahatsız oluyorsak değiştirmeye çalışmak yerine gidip kendimize daha uygun birini bulabilmeyi, herkes daha mutlu olmayacak mı?
  • gerçekten sevmektir.

    bir insanı sevmek zaten o insanı olduğu gibi kabullenmektir. eğer değiştirmeye çalışılan durumlar söz konusuysa, zaten sevdiğini zanneden insan yeniden oluşturmaya çalıştığı, kendi beklentileriyle idealize ettiği bir hayali seviyor demektir. bu arada bir insanı elde etmek, çözmek gibi şeyler de belli durumlar için geçerlidir sadece. kimse kimseyi elde edemez, kimse kimseyi tamamen tanıyamaz. her insan birilerine karşısındaki izin verdiği derecede yaklaşır ki kendini ne kadar doğru tanıttığının bile etkisi vardır bu tip yaklaşımlarda.
  • sadece tolere edilebilir özellikler için geçerlidir.
  • birini koşulsuzca sevmekten bir önceki basamak.

    bu tür bir sevgi, elbette, olası bir ilişkinin sürdürülebilirliğine dair bir güvence vermez. bununla birlikte, ömür boyu süren ilişkilerin pek azında eksiktir.
  • kendini sevmekten gecer.

    "bir kusursuzlugu sevilen kiside gorebilmek icin, soz konusu kusursuzlugun o kiside var oldugu fikrine sahip olmak yeterlidir. bu kadar basittir aslinda mesele."
  • kadınların yapacağı hatta yapamayacağı tek şey. her şeyi yontup kendi zevklerine göre oluşturmak için yaratılmışlar sanki. la allah böyle yaratmış kendini ondan üstün mü görüyon da düzeltmeye çalışıyon.
  • kişinin kusurlarını sahiplenip sevmek.dört dörtlük insanları sevmek kolaydır sana bunun için fazlaca neden verebilirler.eksik insanları tamamlayacakmış gibi sevin zoru başarın.

    yani bana göre...
  • çok zordur.

    kafanda tasarladığın bir sevgili profili vardır çünkü. yüzünü beğendiğin kişiye kafandaki profili yerleştirirsin.

    zaman geçer, birlikte vakit geçirdikçe bazı hareketlerinden hoşlanmamaya başlarsın. sana göre yapmaması gereken şeyleri yapmıştır çünkü. aslında onun için o hareketler çok normaldir. bunları eksiklik olarak nitelendirirsin. değişmesi için talep etmeye başlarsın, değişmez, eksilirsin.

    sen eksildikçe onun aslında hiç hayal ettiğin birisi gibi olmadığını anlarsın, o gider, sen kalırsın. sonuç olarak bir şekilde yarımsın.
  • olduğu gibi seviyorsan birini, cidden seviyorsundur, ayrılma ihtimali diğer ilişkilere göre %0,9'dur, fakat karşıda ki kişi de seni, onu sevdiğin gibi sevmeli.
hesabın var mı? giriş yap