• canım ülkemde hâla "mumsöndü" iftirasını gerçek sananların olduğunu düşünürsek normal bir olaydır. ayrıca türkiye sınırları içerisinde 3k (kürt,kızılbaş,komünist) olmak zordur, yürek ister. bu tip olaylara alışılmıştır artık.
  • anlamak için götlerden aristo çıkarılmasına gerek olmayan olay. alevilerin bu ülkedeki mağduriyetlerinin yerini türban sorunu ile, şunla bunla kıyaslarsanız, başınızı da karıncalamaktan alıkoyamazsınız. bir de bunu diyen adam bangır bangır bağırmak falan diyor ne saçma laflar, cevap vermeye değmeyen şeyler, ancak "tv de duymadım o halde yok" diyeceksen yani tv den gördüğün ile yetineceksen düşünmene, sorgulamana zaten gerek yok. bir de o tv kanalı alevilere ait bir kanal, ne oldu zoruna mı gitti?

    ben o yargıdaki alevilerden teki olacaktım bak o zaman ne oluyordu, ama işte neyise ki aleviler adalet duygularını 4 yıllık hukuk eğiitmi ile almıyorlar, hakullah vardır, ikrar vardır rıza şehrinde. zaten o burjuva hukuk eğitimi ile ancak adaletsizleşir bir insan.

    her ne ise söyleyecek çok şey var bir aydınlansın bakalım olay, ama birileri de çıkıp saçmalamasın bu sırada. insan aklı iki taraflı çalışır ama bu diyalektik şekilde işler, salt nicelikten ibaret değildir.
  • bazı akl-ı evvel lerin anlayamadığı olay. şimdi öncelikle belirtelim böylesi olayları ki bu olayla ilgili değil söyledikleirm bunlar hala olabilmekte misal askerde komutan bir eri iştima sırasında alevi olduğu için aşalayabilmekte hani birilerinin askerdeki aleviler ergenekon ilişkisi ile bir taraflarını yırttıkları olaylar, halk nezdinde hala sürdürülen yalan yanlış iftiralar varlığını korumakta, neredeyse 2000 li yılların başına kadar alevi kimliği tam olarak dile getirilemeyn bir unsur. bunun binlerce yıllık nedeni var, bütün bunları bilmeyerek ya da daha da ahlaksızcası bilmezden gelerek birşeyler yazmak ne mağduriyeti diye sayıklamak ayıptır. bu konu hakkında yazdıklarımız zaten onlara değil anlayabilecek kişilere

    şık bir tabir bulmuşlar akl-ı evvel dememin nedeni bu, mağdur edebiyatı diyorlar. mağdur edebiyatını yapanlar, senin o askerde namaz kılanı, türbanlı üniversiteye giremeyen öğrenciyi, ve cumhuriyet sonrası sağ muhafazakar cenah için oluşan daha birsürü toplumsal mağduriyet dinamiğini kullanıp iktidara gelen hala da orada buldukları ilk fırsatta biz imam hatipliler çok ezildik hor görüldük deyip mağduriyet için hiçbir fırsatı kaçırmayan, senin ağababalarındır.

    mağdur edebiyatı ile ilişiğimiz yok. sadece eski toplum yok, alevilerin önemli birçoğu göç verdi ve artık şehirde yaşıyor buranın araçlarını kullanmaya başladı, ve artık bunlarla işliyor aklı. elbette yargıya gidecek, elbette din dersini istemeyecek, elbette elbette..

    alevilerin cem evlerine ve ibadetlerine edilen bu hakaret ile hala burada yazmaya devam edeceklerse bu akılsızlar, bizim de yazacak çok şeyimiz var..
  • başörtülü bir bayanın işe alınmamasından kat ve kat daha ürkütücüdür. zira başörtülü bayanı "sapık" diye değil en fazla kendi görüşüne uymadığı için işe almıyordur, ki bu da yanlıştır. ama hem işten çıkarılmak hem de hakerete maruz kalmak (üstelik de iğrenç bir iftira ile) kabul edilebilir değildir. daha kötüsü saçma sapan örneklemeler ve benzetmelerle haklı çıkarmaya çalışmak, bir de sanki empati yaptırmaya çalışmak en az olayın kendisi kadar iğrençtir.
  • aleviler ile ilgili yazılan yazılarda, yani alevilere karşı yapılan bir haksız uygulama sonrası sunulan öyle değil aslında diye sunulan karşı argümanlarda, benim alevi arkadaşlarım var, çevremde kaç tane alevi varsa hespi ile aram iyi hiçbiri de mağdur değil, diyerek zırvalayan birçok yazı sonunda alevilere karşı bir nefret söylemi ile biter. yani aslında herkes ve herşey aslına dönüyor. istediğin kadar zırvala, sen tam da öyle değil dediğin olayın o nefretin tam göbeğindesin, göbeğin nefret bıçağı ile kesilmiş, kulağına doğduktan sonra nefret okunmuş, okulda öğretmenin ilk nefret i öğretmiş sana, ailenden sevgiye ve insani değerlere ait çok az şey almışsın, düşüne vurmak senin görevin, düşmemekte benim görevim. dersim benim kimliğim senin başının belası olan kimlik, çok şükür sizin hile ve yalanlarınız karşısında eğilmeyeceğiz ve bu size dert olacak.
  • demokrasi ve esitlik yolunda ne kadar yol aldigimizi gosteren bir durumdur...

    eskiden olsaydi ise bile alinmazdi yahu...

    en azindan ise girip calisma sansi olmus, daha ne istiyor ki...

    not: elbette espri yapmaya calistim ama olmadi. espri kaldiracak bir durum degil...
    her gecen gun, dort koldan nasil sarilip kistirildigimizi gostermesi acisindan ibretlik. "munferit olay" diye gecistirilebilecek bir sey de degil ustelik...
  • asimilasyon politikası ile sünnileştirilen; yaşam alanlarında ulaşım, su, elektirik gibi temel haklarına ket vurulmaya çalışılan, kentsel dönüşümle yaşadıkları yerlerden edilen; bunun üzerine devlet tarafından ayrılıp işsiz yoksul bırakılmalarına rağmen onlar da gecekonduda yaşamasınlar denilen; mumsöndü gibi aslı olmayan aşağılık bir şeyle aşağılık biçimde itham edilen; üzerlerine baskı kurularak hep en yaşanılamayacak yerlerde yaşamaya mecbur bırakılan, alevi olduğu için ensesinden vurulan, maraş katliamını, çorum katliamını, sivas katliamını yaşayan... bunlar gibi bir sürü örnek varken ve bu örnekler destan, ağıt, cilt cilt kitap külliyatı oluşturabilecekken sapıklıkla itham edilen bir alevinin öyküsüdür. o kadar sorunsuzdur ki bu alevi bir tek cemevi üzerine konuşabilir, yersen.
    ahmed arif ne demişti;
    "bunlar engerekler ve çiyanlardır
    bunlar ekmeğimize aşımıza
    göz koyanlardır
    tanı bunları
    tanı da büyü"ü

    edit: glaucus'un uyarısı üzerine gizli bkz'ları düzelttim.
  • olayı iş mahkemesine intikal ettirerek güzel bir ders verilir iş verene ha işe almazsa o çok sevdiği sıcak tutan paranın iyi bi kısmını vermek zorunda kalır.
  • kessinlikle yalandır. yalannnn!!! niye? çünkü benim alevi arkadaşlarım da var tamam mııı?

    hem alevilik hz. ali'yi sevmekse ben de aleviyim. o kadar!!!
  • bu haber işten hangi nedenle çıkarılmış olduğunu bilmek de bir lütuf aslında dememe neden oldu. kim bilir her gün kaç kişi ırkı, milliyeti, dini, cinsiyeti zartı zurtu nedeniyle işten çıkartılıyor. ama kendisine performansınız düşüktü ya da kurumumuza uyum sağlayamadığınızı düşünüyoruz yalanları sıkılıyor. hatta zaten mülakatta bu kararı veriyorlar bir çok insanla ilgili. bir çoğunun cvsinde isim, doğum yeri gibi haneler iş görüşmesine çağırılmamaya yeterli oluyor. hadi sonra kanıtla bakalım alevisin, kürtsün, kadınsın diye işten çıkarıldığını. şimdi şöyle güzel bir dava açılır, sonucu davayı açanın işine yarar yaramaz ama kurumun afişe olması da yeterlidir. söz konusu dershanedeki bütün aleviler çocuklarını alır bir de sünni, şii, budist, hristiyan, ateist komşuları kendilerini desteklerse süper olur. ama, bu da olmaz, o kardeşler bön bön bakar, kardeşlerinin sırtını sıvazlayıp boşver hacı demekle yetinirlerse o zaman hal beterdir, yazıktır.
hesabın var mı? giriş yap