• son libya harekatıyla ömrünü tamamladığını gösteren organizasyon
  • neden birleştikleri yavaş yavaş gün yüzüne çıkan milletlerin oluşturduğu güzide topluluk.
  • bu atraksiyona üye olan insanların nasıl bu kadar yanar döner davrandığını anlayamıyorum. bosna hersek yıllarca kan ağladı gık bile demediler. cecen rus savaşında da hakeza. ancak mesele ekonomik olunca ıraktaki gibi afganistandaki gibi son olarak örneğini gördüğümüz libyadaki gibi hemen konuya mudahil olup barışsever ve demokrasi neferi olup çıkıveriyorlar.

    çok merak ediyorum da bir ülkeye yapacakları askeri müdahalenin bahanesine kendileri inanıyor mu acep.
  • birleşmiş milletlerin aldığı bütün kararlar, uluslararası hukukun bir parçası değildir.

    beyanname (declaration), konvansiyon/anlaşma (convention) ve onay (ratification) terimleri arasındaki farkları bilmek, hem işleyişi, hem de birleşmiş milletlerin neden etkili bir kurum olamadığını anlamaya yardımcı olabilir:

    birleşmiş milletlerin yayınladığı beyannamelerin hukuki anlamda herhangi bir bağlayıcılığı yoktur. örneğin, insan hakları evrensel beyannamesi uluslararası hukukun bir parçası değildir. daha çok, norm oluşturucu bir işleve sahiptir.

    birleşmiş milletler konvansiyonları/anlaşmaları ise, tanımları gereği ülkelerin altına imza attıkları metinlerdir. ancak bu, bütün birleşmiş milletler üyelerinin komvansiyonlara imza atacakları anlamına gelmez. bir konvansiyon metni ortaya çıkar, isteyen devlet bunu imzalar, istemeyen imzalamaz. imzalayanlar, ilgili metnin bağlayıcılığını kabul etmiş olurlar. kimi zaman, bir ülke, herhangi bir konvansiyonu kendince nedenlerle "belli maddeleri istisna ederek" de imza edebilir. (türkiye'nin de imzaladığı bir birleşmiş milletler konvansiyonuna örnek: soykırım suçunu önleme ve cezalandırma konvansiyonu)

    bir ülkenin temsilcilerinin herhangi bir birleşmiş milletler konvansiyonunu imzalaması, ilgili konvansiyonun otomatikman o ülkenin hukukunun bir parçası olduğu anlamına gelmez. bunun için, ülkenin kendi içinde ek bir onay (ratification) aşaması da gerekebilir. örneğin, abd'nin temsilcilerinin imzaladıkları bir konvansiyon, ardından senato tarafından da onaylanmak durumundadır.

    ana tema:
    (bkz: siyaset bilimi/@derinsular)
  • madagascar penguins'te "birleşmiş karışıklıklar örgütü" olarak taltif edilen, dediği iplenmeyen, çaldığı dinlenmeyen beynelmilel vuvuzela (bkz: düttürü dünya). mavi marmara'ya ilişkin bildirdiği görüşünde, 9 kişinin öldürülmesini "aşırı ve mantıksız" bulup ayıplamış, cık cık cık'lamış, "ama" hemen ardından bir "ama" kuyruğu takıştırmış: ihh için de "ama onlar da pek masum değil" buyurmuş (bkz: niyet okuması), (bkz: insanlıkta ama şerhi). birleşmiş milletler'in israil'i kınayamaması uluslararası hukukun temel hükümlerinden biri zira. malum, avrupa birliği'nin, vs.nin de "tamam, öldürün; ama bu kadar çok öldürmeyin"i aşan bir tavrı olmadı bugüne dek. ha, biz de pek güzel dayılanmışız. vaktiyle one minute'le bir çıkışıverdiydik; devamı da geldi, ahmet davutoğlu b planını açıkladı: 1949'un üzerinden çağlar, isyanlar, intifada'lar, kıyımlar geçti, israil'e küstük (bkz: aferin). lise kitaplarında filistinlilerden zinhar bahsetmeyip, "israilliler çölde vaha yarattı" diye yıllarca kafa ütüleyen uzaylılardı çünkü. israil'deki barış hareketlerinden hangisine destek çıkılmış; orada barış örgütleri militanlarını gözlerini filan kaybederken kime "one minute" denilmiş, kime "seninle bir dakika" adlı ittifaklar kurulmuş bir incelensin. suriye'ye müdahale konuşulurken, israil'le ne tür al takke ver külahlar yapıldığı da açıklansın bir zahmet.

    düdüt: ben neden bahsediyordum? ha, birleşmiş milletler... neydi ki o? gerçekten... düt.
  • buyuk devletlerin cikarlarini koruma maliyetlerini, savas maliyetini ortadan kaldirarak ya da devletler arasinda bolusturerek azaltmak icin kurulmus bir organizasyon, dunyayi somurenler sendikasi gibi bir yapisi var., yeni birsey degil bu hep boyleydi insanlar bunu nasil olup da simdilerde farkediyor sasiyorum dogrusu.
  • somalide dağıtılan yiyeceklerin bozuk olduğu ortaya çıkmış.

    şaşırmadım! sonuçta bunların ataları da amerika yerlilerine hastalıklı battaniye dağıtıyordu.
  • "ortak güvenliğin zayıf tarafı, çıkarları nadiren aynı ve güvenliğin seyrek olarak bir bütün olmasıdır. bu nedenle, bir genel olarak güvenlik sisteminin üyeleri de, ortak hareket etmekten çok, hareket etmeme konusunda anlaşmaya varmaya eğilimlidirler; ya parlak, kesinlik ifade etmeyen sözlerle bir arada kalırlar veya kendisini en çok güvencede hisseden ve bu yüzden sisteme en az ihtiyacı olan en kuvvetli üyenin ihanetine tanık olurlar"

    henry kissenger , diplomacy
  • birleşmiş milletler genel kurulu alt komiteleri farklı alanlara yoğunlaşırlar ve resolution'ları kendi komitelerinden geçtikten sonra genel kurul'da tartışılır, bu komiteler şunlardır:

    ga-1: disec (disarmament and international security) (silahsızlanma ve uluslararası güvenlik)
    ga-2: ecofin (economic and financial) (ekonomik ve finansal)
    ga-3: sochum (social and humanitarian) (sosyal ve insani yardım)
    ga-4: specpol (special political and decolonization) (özel politik ve bağımsızlaşma)
    ga-5: administrative and budgetary (yönetimsel ve bütçesel)
    ga-6: legal (yasal)
  • bosna savaşı'nda insanlara yardım olarak vietnam savaşı döneminde abd askerleri için üretilen bisküvileri dağıtan ve dünya barışını sağlamak amacıyla kurulan örgüt. tarihe not düşülsün efendim.
hesabın var mı? giriş yap