• eger benim gibi hafif yokuslarda bile gucunuz kesiliyorsa sanmayin ki zamanla kaslariniz gelisecek ve kolaylasacak. buyuk ihtimalle, benim gibi pedali cevirirken yanlis kaslari gelistirmissinizdir. pedali cevirirken asil onemli olan ittirmekmis, bos bos cevirmek degil. eger bunu basarir, aliskanlik haline getirirseniz, hem daha rahat surersiniz hem de bisikleti yavas surmenin imkansiz oldugunu farkedersiniz.

    edit: tam ifade edememisim ve nasil ifade edilir bilemedim ama surdaki videonun 1:08'inde bilgisayar ekraninda pedalin donme esnasindaki ayak tarafindan saglanan gucun yonunu gorebilirsiniz. https://youtu.be/9nbzfyup70s?t=68
  • gece biraz yağmur yağmışsa ya da bir süre önce çiselemişse yolun en geç kuruyan kısımları kenarları oluyor. buralar hafif nemli kalabilir veya mevsim koşullarına göre buzlanma olabilir. siz yollar kupkuru sanarken sürprizle karşılaşabilirsiniz. hatta benim gibi ani manevra yapınca yere osmanlı tokadı gibi yapışabilirsiniz. yalnız ne pis düşmüştüm. hiç takla yok, sürüklenme yok, tek seferde bitirici hamle şaaaakkkk!
  • park etmiş arabaların yanından sürmemek. biri araç kapısını açtığı anda gidicisiniz.
  • hâlâ 2009 yılı temmuz ayında aldığım bisikleti kullanıyorum. 2014'te falan herhalde balataları değişti. kauçuk el tutacakları değişti. kopan vites telleri değişti. onun dışında değişeni yok gibi. teker dişleri aşındı epey. teker dişlerinin aşınması arka tekerlekte çok olduğu için çer çöp batıp patlama vakaları artınca ön - arka teker değişimi yaptım. ilk defa bu geçtiğimiz yaz ön teker patladı.

    geçen sene mart - nisan döneminde sele yuvası kırıldı. kısıklı karakolu'ndan altunizade'ye inişe geçeceğim sıralarda tam cumhurbaşkanlığı konutu önünde vuku buldu. 40 saniye sonra olsa yokuş aşağı inerken olacaktı. kaynak yaptırdık ama boya yaptırmadım zira yaralı bereli haliyle kullandığımı herkes görsün dedim.

    fakat bu sele yuvası kırılması olayı beni bisikletten biraz soğutmuştu. uzun süre binmek istemedim. yani çıkacak başka bir arızanın beni ölüme götürmesinden çok korktum.

    ramazan ayı sonlarında yeni bir bisiklet tamir bakımcısı keşfedip ona götürdüm. zincir baklalarının açılmaya başladığını yakında zincir ve dişli değişimi gerektirebileceğini ama şimdilik idare edeceğini söyledi. mütevazı bir fiyatla bisiklete öyle bir bakım yapmış ki deneme turu attığımda ilk aldığımda aşık olduğum bisiklet geri gelmiş hissi yaşadım. o zamandan beri de sık sık binmeye ve en ufak sıkıntıda bakıma götürmeye gayret ediyorum.

    lakin bu başlığa gelme sebebim şu ki, şu kadar zamandır bisiklete binip gidip geliyorum, hâlâ bisiklete ne kadar açlık / tokluk dengesi ile binmeli, nerede ne kadar efor sarfedilmeli bu konuda bir tecrübe geliştiremedim. hiç dinlenmeden ne kadar süre gidilmeli, kondisyon arttıkça bu süre uzasa da bir azamisi var mı vs...

    mesela örnek vereyim 8 saatte çok fazla yorulmadan gidip geldiğim bir yolculuğu 7,5 saatte tamamlamaya çalışmak beni yormak şöyle dursun tamamen bitirebiliyor. yarım saat için kasmayıp rahat rahat geleyim desem yerimde saymış gibi hissediyorum. genel olarak ağır kanlı, hayatı ağır çekimde yaşayan biriyim. fakat bisiklet sayesinde üşenme huyum ortadan kalktı. bir iş için yaya veya bisikletle yol gitmek gözümde büyümez hâle geldi. bu yaştan sonra bunu kaybetmek istemiyorum pek.
  • yayalar amk. arabadan korkup önüne atlamıyorlar, yeri geliyor saatte 40 50 km hıza çıkıyorsun zart diye önüne atlıyorlar birine çarpıp yaradanına kavuşturacam az kaldı.
  • -mutlaka kask takın.
    -saga çeken bir arabanın yanından geçerken dikkat edin kapıyı bakmadan açabiliyor .
    -cocuklara karşı aşırı dikkatli olmak gerekiyor ne zaman ne yapacakları pek belli değil.
    -mumkunse akşam çıkmayın illa cikacaksaniz da arkanızda ışık olsun ama yine de ışığa çok güvenmeyen.
    -kurallara uyun ama türkiye'de siz uysanizda genelde araçlar pek dikkat etmiyor.
    -bir aracın önünden gececeginiz zaman soforle göz teması kurun işe yarıyor,denedim.
  • potasyum eksikliği kalp krizine götürür. uzun yolculuklarda muzunuzu eksik etmeyin. bol bol fırında patates yiyin ama kabugunu atmayın, en çok potasyum patatesin kabuğunda.
  • -öncelikle hava yapacağım diye garip garip davranışlarda bulunmayın.

    -hiçbir şeyin dikkatinizi dağıtmasına izin vermeyin. gelen telefon aramasını umursamayın, sinyal vermeden dönerek önünüze kıran şoföre sinirlenmeyin, yolda gördüğün kıza bir daha bakmak için kafanızı çevirmeyin.

    -sinyal verin. sağ kolu kaldırmak sağa sinyaldir. sol kolu kaldırmak sola sinyaldir. sol kolla aşağı doğru 90 derecelik açı yapmak duracağım demektir.

    -tümsek ve çukurlarda poponuzu hafifçe kaldırın

    -sele boyu ayarını iyi yapın youtube'dan bakarsınız ona. sonra 15 dakika bisiklet sürüp 1 gün boyunca bacağım, belim ağrıyo demeyin.

    -yol kenarında bekleyip tam siz geçerken arabanın kapısını açmak için pusu yatan şoförlere dikkat edin.

    -önünüzdeki araçla takip mesafesini koruyun

    -en önemlilerinden biri kask takmak bu konuya girmeyeceğim bile kask takın!!

    -bisikletinizin kontrollerini yapın yarım yamalak bir bisikletle yola çıkmayın

    -hız önemli değildir asıl önemli olan varacağın yere sağ sağlim ulaşmaktır.
    hızlandığında o anın büyüsüne kapılıp frene basmamazlık etmeyin.

    -iki elinizin de işaret ve orta parmağı her zaman frende olsun.

    toprak ve taşlı yollarda kontrolü çok çabuk kaybedebilirsiniz bu yollarda daha dikkatli olun. viraja girerken neredeyse durun .
  • popoyu sert seleden korumak için adına sele kılıfı denen saçma icadı asla kullanmamak.
    bu kılıfların çoğu seleye tam oturmadığı için sürüş esnasında sağ sola kayma yapıp bisiklet üstünde dengeyi çok fena bozabiliyor.
    acı tecrübeyle sabittir, asla kullanmayın derim. yemin ederim kask takmasaydım kafam asfalt üstunde karpuz gibi dağıliyordu.

    yokuş aşagı giderken ön tekerim logar çukuruna girip çıktı.
    tamm bisikleti topladım derken, kayan kılıf tekrar dengemi bozdu. genelde mazgal aralarına teker kaçırılır. benim olayda logar kapağı kırk santimetre çukurun altında. öyle manyak iş. sanki bilerek insanları öldürmek sakat bırakmak için tuzak hazırliyorlar. havada uçup takla atıp asvalt zemin üzerinde yuvarlandım. dizime dikiş atıldı eller kollar sıyrık içinde kaldı..
  • -kapıyı arkasına bakmadan açan dallamalar. 3 ay önce kadar sırf bu yüzden kaza yaptım elime 3 dikiş atıldı sırtımda ve kolumda ezik yaralar oluştu. bu duruma dikkat edin zira onlar dikkat etmiyor.
    -bisiklet sürerken müzik dinlemeyin. sırf bu yüzden eve dönüş yolundayken tam eve yaklaştığımda ara yoldan kuzen aracıyla gelirken çarpacakmış. benim haberim yok. eve geldiğinde söylediydi. o günden sonra bir daha kulaklık takmadım.
    -fazla hız yapmayın. özellikle yol bisikleti olanlar. benim de yol bisikletim var anlıyorum bu bisiklet yarış bisikleti hız yapılır ama insanlarımız gerçekten motora ve bisiklete karşı bilinçsiz. ani fren yapman gerekir yapamazsın kötü sonuçlar gelir başına gerek yok. şehir dışı yollarda istediğin gibi yap. ama şehir içi sıkıntı.
hesabın var mı? giriş yap