• bacak kaslarina ve cigerlere baya bir aci cektiren eylem.
  • en guzeli bisikletini gezdirmeye cikarmis gibi, bisikletten inerek, cekistirmek suretiyle yokus cikmaktir.
  • bacak kaslarının kuvetinden çok, kondüsyonuna ve bacak sahibinin nefesine başka bir deyişle oksijen yakma kapasitesine bağlı olarak zorluğu değişken aktivite. zira en küçük vitese aldığınızda eğim ne kadar olursa olsun pedal boşa dönüyor gibidir. iş onu sabit bir tempoda çevirebilmektedir.
  • (bkz: eşşekosurtan yokuşu)
  • hergün aynı yokuşa bir önceki günden 10 saniye çabuk çıkabilmek hedefiyle saldırıp olayı becerebilme sonucu süper mutluluk yanısıra acayip yorulma (göz kararması, kalp çarpıntısı) veren olay.
  • bisiklete binmenin en zevksiz yanlarından biridir..
    ama bacakları geli$tirmek için süperdir..

    çoğu zaman dik yoku$a yakla$ırken vites 1-2'ye alınır ki rahat çıkılsın.
    ancak bünye, formunu kontrol etmek için aynı yoku$u çe$itli zamanlarda yüksek viteslerde çıkmalıdır.
  • sele ile poponuzun arasındaki mesafenin fazla olmasına ve soğuk terler boşaltmanıza sebebiyet veren eylemdir. amerikan film klişelerinde ise, figürandaki bisiklet süren sporcu, san francisco yokuşunu bisikleti sırtlayıp çıkmaktadır. enteresandır.
  • götünden solumakla eş değerdir.. zirveye çıktığınızda adrian diye bağırmak farzdır
  • uzun yol gidiyorsanız ve etabınızda yokuşlar fazla ise selenizin yüksekliğini arttırın. vitesi ayak devirinizin alışageldiğinden fazla olmadığı sürece ve yarışmıyorsanız gereğinden fazla arttırıp kendiniz zorlamayın. bunun aksini yaparken, yani yokuş aşağı inerken sele yüksekliğini azaltın. bu fren yapmanız gerektiğinde emniyetinizi sağlar (takla atma riskine karşı).
  • bir kere tekniğini öğrenip alıştıktan sonra bisiklete binmenın en keyifli yanlarından biri haline gelen hadise. öyle ki uzun turları mümkün olduğunca rampalı olacak şekilde planlamaya çalışır, düz güzergahlardan pek zevk alamaz hale gelirsiniz. her esaslı rampayı devirdiğinizde içiniz bir neşeyle dolar. hele bol rampalı turların son kilometrelerinde gelen o "kralı gelse tanımam ulen" hissiyatı tarif edilemez bir hazdır.
    (bkz: dadını aldın mı duraman)
hesabın var mı? giriş yap