• illa ki cay zaten bitkidir, butun caylar bitki cayidir.
  • et çayı diye bişiy olamayacağına göre bütün çaylar bitki çayıdır.
  • vejeteryan kişilerin tercih ettiği çay türü. hayvansal yağlar içeren rize çayından tabi ki daha sağlıklıdır.
  • sağlık için içilmesi mecbur birşey olarak bakılmaması gerekendir. eğer keyfine varabilirseniz değişik bitkiler, farklı çiçekler keşfedip keyifle severek içilen bir içecektir. bitki çaylarının tadının bu kadar berbat olması ise belirli hatalar yapılması kaynaklıdır. öncelikle bitki çayı kaynatılmaz kaynadıkça acılaşır, ancak meyan kökü gibi odun formunda olanlar 5 dakika kadar kaynatılabilir kaldı ki onlarında artık kıymık haline getirilmişi satıldığı için gerek kalmıyor. bir diğer sıkıntı bitkiyi bardağa sallayıp bitirene kadar içinde bırakmaktır. bazı bitkiler 5 dakika bazıları 10 dakika maksimum bardakta kalabilir. daha fazla kalırsa; bakın yine acılaştı canlar.

    gelelim bitki çayı nasıl içilebilir hale getirilir. öncelikle bitki çayı yaparken tüm acı bitkileri bir araya sallarsanız çayınız kaçınılmaz şekilde acı olacaktır. sonra dayayın şekere yok öyle bi dünya. ilk olarak bitki çayından şekeri atın, bunun yerine bir kaşık bal atarsanız hem bitkilerin özelliği ölmez hem doğal olsun diye yaptığınız bitki çayınız harbiden doğal olur yani yapay bir şeyle örtmezsiniz. bir diğer alternatif ise bir üst paragrafta andığım meyan köküdür. meyan kökünden çayınıza bir tutam sallarsanız çay resmen şeker atmışsınız gibi tatlanır. yani acı gelen çayı meyan köküyle dengeleyebilirsiniz. ve yine unutulmaması gereken ilk etapta 5 dakikadan sonra bardaktaki otu çöpü çıkarınız, daha sonra seveceğiniz yoğunluğa göre 10 dakikaya kadar çıkarırsınız süreyi.

    bitki çaylarında bir başka güzel olan lavanta, karabaş otu, papatya gibi çiçekleri olaya dahil edebilmenizdir. ancak lavantayı ooh lavanta, fransa diyip sallarsanız zehir zıkkım acı olur, papatyayı bol tutarsanız çişe benzer. kilit nokta denge canlar. ve her seferinde en fazla 3 bitkiyi karıştırın fazlası alakasız olur ve tadından öte birbirini bozmaya başlar.

    bir diğer nokta klasiktir ama tarçın çubuğunu ve karanfili eksik etmeyin. karanfili 1-2 tane kullanmak kafidir fazlası acı yapar, tarçın çubuğu büyük küçük demeden bir bütün atabilirsiniz herhangi bir acılık durumu yoktur. ve tabiki hazır bitki çayından öte aktardan gidip koklayarak sorarak bakarak almak hem çok daha sağlıklı hem de daha keyiflidir. ben hazır bitki çayını sadece yeşil çay alırım onun da yaseminli ve melisalı olanları tavsiyemdir. zaten aktarda 2şer liralık aldığınız zaman kavonozlar doluyor, emin olun pakettekinden daha hesaplı ve taze. kokusu hoşunuza gidenlerden aktara da bunun tadı nasıldır ben şunu sevmiştim bunu sevmemiştim diyerek fikir yürütüp bir kaç çeşit azar azar denemelik alarak işe başlayabilirsiniz. zaten hepimizce malum olan adaçayı, ıhlamur, kuşburnu her evde annelerin cephaneliğinde durur. siz farklı birşeyler deneyin.

    mesela lavantanın kokusunu seviyorsanız bir de çayını deneyin. ama unutmayın az atın ve fazla bekletmeyin. acı geleceğini düşünüyorsanız biraz balla gayet uyumludur. yine bir başka çiçek karabaş otu, lavantaya benzer mor bir çiçeğin başı olarak satılır. bir bardağa 2 tane atıp bir tutam da meyan kökü koyarsanız nefistir. karabaş otu ege kokar, meyan kökü de tatlı yapar hatta 2 tane de papatya atarsanız içine buyrun günün iyimserliği. bu arada lavanta mezopotamya döneminde depresyon tedavisinde kullanılıyormuş, şu dönem de uyku üzerinde olumlu etkileri bilimsel olarak kanıtlanmış durumda, bu da dip not olsun. bir diğer bitki şu sıralar da oldukça yaygınlaşan matedir. mate de güzeldir ancak yeşil çaydan hoşlanmıyorsanız bulaşmanızı önermem. yeşil çayın daha yoğun halidir, o yüzden az koymanız (azdan kastım 1 çay kaşığı civarı) bir avuç çimen yutuyormuş hissinden sizi kurtarır.

    benim favorilerim bunlardır. bunların dışında avokado yaprağı, sarı kantaron (ki iyi bir sakinleştiricidir), aslan pençesi gibi uzayıp giden bir liste, yüzlerce çeşit her aktarda bulabileceğiniz bitki vardır. dediğim gibi dalın aktara deneme yanılma yapın. meyan kökünüz hep olsun ki acı olur korkunuz varsa atın bir tutam. ayrıca meyan kökü bağışıklığı da destekler. otunu çok koymayın, kaynatmayın ve içinde çok bekletmeyin kuralına da uyarsanız nefis bitki çayları yapmamanız yeni yeni tatlar bulmamanız çok zordur. alıştıktan sonra benim gibi kendinizi her ay aktar köşelerinde bulursunuz.

    dip not. tabi ki siyah çayın yeri çok ayrıdır, hastasıyız. bir gün olur da çay yerine kahve içersem vursunlar beni. velhasıl bitki çayını dışlamayalım, zira mesele yanlış yorumlamakta beyler bayanlar. deneyin, doğru tadı bulun ve hasta olmayı beklemeden için içirin.
  • terletir. az önce ıhlamur, tarçın, karanfil ve kekik karışımını demleyip içtim. daha önce de denememiştim. yarım saat önce üşürken şimdi ter atıyorum. ya kendimi zehirledim ve vücudum toksinleri atmaya çalışıyor ya da bitki çayının sadık askerleri içeriyi mikroplar için mahşer yerine çevirdi ve sıcakladım. ben oyumu zehirlenmeden yana kullanıyorum. çünkü otunu, sapını, ağzıma gelen her şeyini yuttum. bitki çayını yedim resmen.
  • soğuk kış günlerinde içi ısıtandır. bir de evinizde yalnızsanız ve üstünüzde bir kırgınlık hakimse vazgeçilmez içeçek haline geliyor.
    denemek isteyenler için ben şöyle yapıyorum; küçük boy elma ve ayvanın yarısını kabuklu olarak dilimliyorum, üzerine ıhlamur ekliyorum bir tutam, biraz karanfil, tarçın da koyduktan sonra ufacık bir parça zencefil ekliyorum, bir iki dilim de limon koyup üzerine sıcak su ekleyip demlenmeye bırakıyorum.. hem evinize mis gibi kokusu yayılıyor bu çayın hem de içiniz ısınıyor hem de tadı çok güzel oluyor meyveler sayesinde e daha ne olsun..
  • rezene
    anason
    yeşil çay
    kekik
    mısır püskülü
    zencefil
    mate
    karanfil
    kiraz sapı
    funda yaprağı
    biberiye
    tarçın
    lavanta

    gibi güzelliklerle yaptığım çeşitlerini günlük olarak tükettiğimdir.

    o değil her bitki çayı yapma seremonimde kendimi büyücü gibi hissediyorum. bir tutam mısır püskülü, bir tutam kiraz sapı, bir tutam lavanta.
  • türkçemizdeki en saçma isim tamlaması. çay adı altında içtiğimiz tüm içecekler bitki zaten. yumurtaya "hayvan yumurtası" demek gibi bir şey.
  • poset cay formundakilerin yasaklanmasi icin elimden geleni ardima koymayacagim, "demleme" suretiyle elde edildiginde leziz olan iceceklerdir. gidip dogadanmis;liptonmus bunlarin urunlerini aldiginizda belki gordugunuz ve kokladiginiz seyden memnun olacaksiniz lakin bir icecek icin en onemli ozelliklerden olan "tat"tan mahrum kalacaksiniz. gidin bir lokman hekime alin bir 50-100 gr kusburnu-ihlamur-yasemin;eve gidin demleyin; icin; kandirilmayin,beni de delirtmeyin!!
  • tıbbi çayla karıştırılan bir çevirmedir.
    ingilizce'den dilimize çevrildiği için hata olmuştur;
    çünkü bitkinin ingilizcesine bakacak olursak (bkz: plant)
    ama ingilizler buna herbal tea derler.
    eczaneler dışından alınan bitkilerle hazırlanan çayların sağlınıza katkısı pek de iyi olmaz.
    en başta çoğunun paketlemesi yanlıştır,
    yapılan araştırmalarla aktarlardaki bitkilerin içinden fare pisliğinden(boku) çiviye kadar çeşitli maddelerin çıktığı kanıtlanmıştır.
    şifa bulmak için alacağınız çaylar kesinlikle eczanelerden ve eğer kullandığınız ilaçlar varsa bunlar da belirtilerek alınmalıdır.
    şu da unutulmamalıdır ki her çayın hazırlanma şekli aynı değildir, nasıl hazırlanması gerektiği de sorulmalıdır.
hesabın var mı? giriş yap