• hugh grant, kristen scott thomas,peter coyote ve ismini hatırlayamadığım yönetmen roman polanski'nin sevgilisinin oynadığı; cinsel uçlar, ihtiras, garip psiklojik oyunlar içeren ve insanın ağzını açık bırakan dönüm noktalarıyla dolu film.
  • 13 ocak'ta cnbc e de oynayacak film.
    (bkz: emmanuelle seigner)
  • içinde yaşanmış ögeleri içeren,hastalıklı, aşkın sagladıgı surrealist olayları gördügümüz izlenilesi film:
    -onu tutkunun en yüksek oldugu zamanda bırakacaksın düşüşü görmek inan ki ayrılıktan daha da beter.
  • roman polanski'nin unutulması güç bir filmi. süper bir aşk hikayesi ve bu aşkın şekilden şekile girişi.
  • polanski'nin, aşkta aşırı uçlara ** kaçmanın tehlikesini gözler önüne serip, sadakati yücelttiği filmdir.
  • filmin ana fikri $u: cogumuzun erdem dedigi aslinda firsatimiz olmadigi icin yapamadigimiz $eylerden ibaret. cogumuz firsatimiz olsa katil, tecavuzcu, aldatan e$, hirsiz olacak; ama ceza korkusu, kotuluk yapabilme kabiliyetsizligi, hin du$unme yetisi eksikligi butun bunlari engelliyor. sadakat dedigimiz belki bizim capkinlik yapma yetersizligimiz. diyor film.
  • super ego, ego ve id arasindaki catismadan kazanin insana hakim oldugu anlarin cok iyi gosterildigi, hic bir tabuya saldirmaktan kacinmamis, mukemmel sona sahip mukemmel bir film... suclunun, sucsuzun olmadigi herkesin cinselligin buyusuyle sacmaladigi ve askin yakiciligiyla aci cektigi cekimleri, goruntuleri ve de cizdigi karakterlerin aykiri ama gercekci haliyle bir bas yapit... (bkz: ben ne yazdim)
  • hugh grant isimli sahsin esasinda dumbuk bir sahis olmadigini gosteren olaganustu guzel film.
  • (bkz: honeymoon)
  • -download ettikten sonra, cd'ye yazmadan önce- kontrol etmek icin calistirip sonuna kadar izlemek zorunda kaldigim pek sürükleyici, pek düsündürücü, pek pek pek bir film.

    hugh grant her zamanki gibi afallamis* karakterini basariyla oynamis ancak ondan ziyade peter coyote'nin karakterinin gecirdigi degisim agzimi acik birakti. her zaman ortalama bir oyuncu olarak gördügüm bu adamcagizin asil basrolü oynadigini söylemeden edemem. emmanuelle seigner'in fransiz aksanli yumusacik ingilizcesiyle yalvarip yakarmalari sonra kafayi yemis $uh pozlari bana "ayni kadin olamaz bu" dedirtti. daha ne olsun ki...
hesabın var mı? giriş yap