• münir nureddin'in pek âlâ okuduğu, hâfiz post'a ait rast yürük semâî. güfte veysî'ye aittir:

    biz âlûde-i sâgar-ı bâdeyiz
    anınçün leb-i yâre dil-dâdeyiz
    aceb derdimiz var sorarsa bizi
    rakîb ile her dem müdârâdayız

    yani ki:

    biz şarap kadehine karışmışız, sevgilinin dudağına gönül vermişliğimiz bundandır. olur da sevgili bizi sorarsa, tuhaf bir derdimiz var; her dem rakiplere dost gibi görünmek peşindeyiz.
  • güftedeki şişeyi taşa çalan coşkun dile pek müsavi olan bestesi ile dinleyene hayat enerjisi veren ilginç bir eserdir..

    elhan ansambıl pek leziz seslendirmiştir..

    bu arada son mısradaki müdâra; kelimenin gerçek anlamıyla karşındaki kişiyi alttan alıp, yüze gülümseyip, tabir yerindeyse ayıya dayı diyerek idare etmek demek.. "rakib" ile kast edilen her kim veya ne ise onunla çekişmekten, mücadele etmekten, savaşmaktan uzun zaman önce vazgeçip he canım, he güzelim, haklısın abicim diye suyuna gitmek suretiyle ama onun "rakîb" olduğunu da asla unutmadan devam ediyor hayatına buradaki kişiler..

    görünenin altında yine katman katman anlam derinlikleri..
hesabın var mı? giriş yap