• bugün izlemiş olduğum ve vizyona girer girmez izlemediğime pişman olduğum filmdir. film belki vasat bir filmdir ama tema olarak beni kendine çekti. at binmeyi sevdiğim için (amatör olarak) ve atlarla insanların arasındaki ciddi duygu bağına yakından tanıklık ettiğim için bold pilot ve halis karataş arasındaki o muhteşem dinamik beni filme bağlayan unsur oldu. filmin baş rolünü zaten bir at oynuyor. oynuyor diyorum çünkü gerçekten oynamış. zaten bold pilotun yavrusu olduğunu ve filmde bold pilotu onun oynadığını öğrenince filme olan saygım arttı. aşk da ancak bu kadar güzel işlenirdi. kurgu olan aşk da mücadele de bana çok samimi gelmiyor ama böyle gerçek bir hikaye kanıtlarla sunulunca cidden etkiliyor. filmin sonundaki halis karataşa ait görüntüde onun "bazen eve geliyorum begümün sesini arıyorum, ama yok" diyip yutkunduğu yere kadar da duygulansam da o yaş düşmemişti. ayrıca atman ailesinin de türkiyede yaptıkları işleri araştırdım. filmin bana şimdilik kattıkları da hissettirdikleri de güzel.

    edit:birkaç farklı at seçilmiş ve film boyunca gördüğümüz tek bir at değilmiş. ama bahsettiğim at da bunlardan biri.
  • o kadar iyi ve duygusaldı ki her an ağlamamı zor tuttum ve en sondaki sahnelerde tutamayıp bıraktım ve hala başım çok kötü ağrıyor. bi ara hiç durmadı göz yaşım çeşme oldu resmen.

    bu filme kötü diyen taş olur bence.
    uzun zaman sonra ilk defa bir filmde -hatta bir türk filminde- gözümü kırpmadan ve gram uyku gelmeden heyecanla izledim.
  • ben dün gittim bu filme. bir ekşici olarak bütün ısrarlara rağmen gitmemek için direnmiştim, sıfır değil eksi beklentiyle gittiğim bir filmdi.... allah benim belamı verseymiş de daha önce gitseymişim. başta bir direndim ağlamamak için ama olmadı. ikinci yarıyı 144p izledim... izleyin izlettirin türkiyede son dönemde yapılmış iyi filmlerden.
  • biraz önce filmden çıktım.film insanla hayvan arasındaki bağı çok iyi yansıtmış. yarış sahnelerinde de başarılı bir performans göstermiş. özellikle müzik seçimleri çok başarılıydı. konuyu tam bilmeden aktivite olsun diye girdik ama pişman olmadık. özetle izleyin izlettirin.

    --- spoiler ---

    sadece bir yer aklıma takıldı. son sahnede babası ilk defa bir koşuya gelmiş ve kahramanımız yarışı bitirdikten sonra hiç babasının yanına bile gitmedi. belki küçük bir kesitle verilebilirdi ama başarılı bir filmdi.
    --- spoiler ---
  • son yarışta sinema salonunda yanımda oturan amca da yarışa dahil oldu. elini yumruk yapıp dıkıdık dıkıdık edasıyla kafayı bi öne bi arkaya sallayarak bold pilot'u geçti ve yarışı kazandı.
  • böyle filmlerle gelin işte arkadaş. gerçek filmler. yaşanmışlıklar. anılar.dersler. recep ivedikler yerine böyle filmlerle gelin bize arkadaş.
  • halis karataş’ın hikayesi. çok çok özeldi.
  • halis karataş’ı tanımayanlar için çok güzel bir proje olmuş. ekin koç’u sana bir sır vereceğim adlı dizide tanıdı çoğumuz. çizgisini karakterini bozmadı, bozmuyor da. gayet yerinde bir tercih olmuş bu yüzden. geçenlerde konuk gelmişti hatta sözlüğe. keza zeynep farah abdullah’da öyle.
    eğer okuyorlarsa ikisini de bu güzel projeden dolayı kutlarım.

    senaryoya ise diyecek pek bir şey bulamıyorum. zaten halis karataş anadolunun bağrından kopmuş bir yiğido olduğundan, çoğu anadolu insanına yabancı gelmez.
    yaşadığı hayat gerçekten zor ..
    film sonuna gerçek resimlerini koymuşlar begüm hanım ile.. duygulanmadım değil. zira bir şekilde yaşanmış bunlar.

    özetle bir halis karataş’ın bir de ibrahim erkal’ın hayat hikayesini anlatan bir film olmasını çok isterdim. biliyorsunuz ikisi de aynı dönemlerde parlamıştı. kesinlikle izlenilmesi gereken bir film olduğunu düşünüyorum pişman olmazsınız.

    unutmadan;
    şampiyon olmak bir gün kaybedeceğini bile bile koşmaya devam etmektir.

    edit: o renault flash’ta çalan neşet ertaş türküsünü ben de bulamadım ...
  • dün izlediğim ve beğendiğim film. ne güzel sevmiş halis begümü.aşk düşerken sevdiğinin elini tutabilmek ve vazgeçmişken onu tekrar yaşatabilmekti.
  • duyguları güzel aktaran bir film.ama hikayelerin arka planını irdelendiği zaman,film için gayet başarılı popülizmin yapıldığı aşikar.bunu halis karataş’ın sporx.com’a verdiği röportajda daha iyi anlıyoruz.begüm hanım’ın ilk meme kansere yakalandığı sene 2009, yani filmde anlatıldığı gibi 1996 değil,hikayeyi daha etkili kılmak adına bold pilot’ın başarısıyla bu hikaye birleştirilmiş.ayrıca halis karataş’la begüm atman’ın 10 yıldan uzun süredir birbirlerini tanımalarına rağmen,geç evlenmesinin nedenini yine röportajdan anlıyoruz. baba özdemir atman’ın vefatından sonra evlenmeleri, özdemir bey’in kesinlikle bu evliliğe karşı olduğunu gösteriyor,çünkü bu kadar yetişkin ve güçlü insanın bu kadar geç evlenmesinin nedeni ancak aile büyüğünün istememesi olabilir.bu film sayesinde küçük bir türkiye gerçeğine de şahit oluyoruz,özelikle karakterler açısından.cumhuriyet’in kurucularının çevresinde büyüyenlerin 70 sene sonra türkiye’ deki at yarışlarının önden gelenlerinden olması,eski türkiye’nin kalantor sahiplerini de izlemiş oluyoruz. sivas’lı bir jokeyin başarı hikayesi de istanbul’a en çok göç veren sivas şehrinden göçenlerin yukarıda anlattığım zenginlerin yanında çalışarak verdiği yaşam savaşını anlatıyor.o zamanlar türkiye’sinin hayalperest insanlarının ,kolay zengin olmanın geçer yollarından biri olarak düşündüğü at yarışlarına verdiği değeri ve ne kadar prestijli olduğunu sunan bir atmosferde anlatıyor.ve aslında iki genç insanın geç evlenmesinden de anlaşılıyor ki ,kendisine ne kadar başarı ve para kazandırmış olsa da,kendine insan ve profesyonel biri olarak kanıtlamış olsa da fildişi kulelerde yaşayan,burnundan kıl aldırmayan,elitist türkiye’nin güçlüleri ,halktan gelen gariban bir adamı kendi içlerine almak istemiyorlar.insanlara kazanacaklarına dair umudu kaybetmemelerini telkin ederken,aslında isyan etmemeleri için kapitalizmin armağanlarından birini kaybeden halk yığınlarına hediye ediyorlardı.
hesabın var mı? giriş yap