• sinematik açıdan oldukça güzel bir atmosferle başlayan ve devam eden, fakat özellikle plot açısından sonlara doğru bildiğin propagandaya dönüşen bir film.

    görüntü yönetmenliği ve epik öğeler oldukça başarılı fakat biraz tarih, özellikle de ingiliz ve hristiyan tarihini iyi bilenler için çekilmez bir durum içerisine giriyor film ilerledikçe.

    yüzyıllar boyu avrupadaki paganlara etmediğini bırakmayan, paganların 7 sülalesini kurutan, zamanında kızıl saçlı kadınları bile cadı diye toplayıp yakan bu tuhaf topluluk, film boyunca sanki bunların tam tersi olmuş, paganlar hristiyanlara eziyet etmiş gibi göstermeye çalışmakta.

    leş gibi doğmatik mesaj kokan film, inandırmak istediği düşünceyi atmosferle paketlemekten de aciz.

    kanımca 2010 yılının en sallama filmlerinden olan black death'i, kesinlikle önermiyorum.

    4 / 10.
  • her ne kadar survival horror olsa da, amnesia ile pek de alakası olmayan oyun. metro 2033'e daha çok benzetebilirsiniz hatta.
  • bu eski dönem filmlerini izleyince genelde "barbar"lara olan bakış açıları nedeniyle öfkeleniyorum. özellikle avrupa'da geçenler nedense daha fazla bu klişeye hizmet ediyor**. halbuki amerika kıtasında veya avustralya'da yerli-sömürgeci ilişkisi daha net olduğundan mıdır nedir orada geçenler benim açımdan daha tatmin edici oluyor.

    neyse efendim bu film de benim için istisna olmadı. ben daha çok dönem filmi tadında birşeyler beklerken karşıma aptal saptal bir konunun peşinde koşan ve vebayı sadece arkaplan olarak kullanan bir film çıktı. paganlara hıristiyanların ettiği zulmü haklı bulmasından geçtim, zira filmin sonunda cadı denilen abla resmen dini inançların saçmalığını gösteren* bir konuşma yapıyor ama buna bizim tıfıl rahibin cevabı tüm yerleşik dinlerin tarihinde olduğu gibi tanrısına daha da bağlanarak cadı avına çıkmak oluyor. yani bu filmde konu olarak "radikal" dindarların mallığı işlenmiş diyebilirim.

    tarihselliğe gelirsek benim filmden beklentim büyüktü bu konuda. adını kara ölüm koymuşsun ama film boyunca tanrıdan gelen ölümden başka bir kelam etmiyorsun. ki bu veba illeti senin o çok sevdiğin "avrupa uygarlığı"nın tarihini belki hayal edemeyeceğin ölçüde etkilemiş. ayrıca hıristiyan kanı akıtarak vebadan korunmak da ayrı bir mantıksızlık. yani demem o ki bu film ne tarihsel perspektif açısından doğru ve mantıklı bir yerde duruyor ne de onun dışındaki senaryo, karakterler gibi unsurlarıyla tatmin ediyor. yeni izlemiş olmanın da verdiği öfkeyle benim notum 1/10.
  • kimilerinin yanlış anlamış olabileceğini düşündüğüm film. birincisi film fantastik değil, fantastik ögeler de içermiyor. ikincisi hristiyanlık propagandası yapmıyor; aksine hristiyanların karşılaştıkları veba salgınının nedenlerini necromancer'lara yükleyen cahilliklerinden dem vuruyor. inanç uğruna gösterilen kahramanlıklara ciddi bir eleştiri var. ancak hristiyanların aptallıklarından söz ederken, paganlar yine kötü olarak resmedilmiş. bu bakımdan tek taraflı, batı hristiyan taraftan bakıyor yine.
  • zaman kaybı olarak nitelendirilebilecek bir film*
  • filme kötü demek filme haksızlık yapmak olur. ama herkesin hoşuna gitmeyebilir. film oyuncu kadrosu olarak ta konu olarak ta ortalamanın üstü bir film. ben sıkılmadan izledim çok güzel alt metinler içeriyordu. propaganda olayına gelirsek, olduğu doğru ama bu propagandayla ben kimsenin din değiştireceğini sanmam.

    --- spoiler ---
    film fantastik öğeler içermiyor öyle düşünmemiz isteniyor ama sonunu dikkatle izlerseniz anlarsınız.
    ve son olarak bu adam niye her filmde ölüyor ya ....
    (bkz: sean bean)

    --- spoiler ---
  • dini bütün bir pagan olan şahsımı fazlasıyla yaralamıştır bu film. bana kalırsa o karanlık devirlerde eleştirilmesi gereken en son topluluk paganlardır. zaten her türlü musibeti adamlardan bilmişsiniz, bir de üstüne film çekip tüy dikiyorsunuz.
  • filmi götüyle izleyenlerin yorumlarına aldanmayın efendim, hristiyanlık propagandası falan yok ortada.

    --- spoiler ---

    paganlar kendi halinde mutlu mesut yaşarken hristiyanlar gelip köyün içine sıçıyor. bu mu olm propaganda?

    hele ölü diriltme numarası o kadar barizdi ki, filmin sonunda cadının salağa anlatır gibi bunu açık açık izah etmesini gereksiz bulmuştum. fakat bu açıklamaya rağmen hâlâ anlamayıp "paganlar ölüleri diriltiyor!!" diye eleştiri getiren varmış. of off, çok vahim.

    --- spoiler ---
  • son sahneleri ile sıçmış filmdir. netekim bütün film boyunca aldığım keyfe son dakikalardaki " sakin olun hristiyanlar " temalı sahneler engel olamamıştır. osmund'a çok güldüm yalnız, içine türk kızı kaçmış bir karakterdi adeta... *
  • avrupa'da rönesans, reform, aydınlanma gibi süreçlerin kapısını açan salgındır. "ne alakası var?" demeyin zira black death insanları öylesine canından bezdirmiştir ki tanrı'ya olan inanç ciddi oranda azalmaya başlamıştır yani avrupa'daki ilk sekülerleşme bu salgın vesilesiyledir. sekülerleşme ve katolik kilisesi'nin zayıflaması da doğal olarak rönesans-reform-aydınlanma üçlüsüne zemin hazırlamıştır. direkt neden olarak söylemek belki yanlış ama dolaylı olarak etkisi olduğu kesin.
hesabın var mı? giriş yap