• ne kadar underrated olduğuna dair müthiş bir istatistik vereceğim şahane dizi :

    the walking dead'de rick'in sümsük oğlu carl'ı canlandıran chandler riggs'in twitter'da 1.15m takipçisi varken , captain flint'i canlandıran toby stephens'ın 17 bin , long john silver'a hayat veren luke arnold'ın 18.5 bin , bu sezon diziye dahil olan vali wooden rogers 'ı oynayan luke roberts'ın ise sadece 1700 takipçisi var .

    black sails'i koruma ve yaşatma derneği olarak bu bilgilendirmeyi yapmayı bütün dizi castimize borç biliriz .
  • kaptan flint'in yaptıklarında sonuna kadar haklı olduğu dizidir.

    --- spoiler ---

    şimdi bazı arkadaşlar demiş ki kötü; e herkes kötü.. e korsan dizisi izliyosun, daha ne bekliyodun? billy ve gates bu dünya için fazla naif adamlardı ve bu yüzden de kaybettiler... korsan dediğin flint gibi, vane gibi, blackbeard gibi, ve hatta john silver gibi olmalı, kafası katakulliye çalışmalı... özellikle billy'de hiç korsan havası yoktu... biz böyle bi korsan tanımadık.
    şimdi gelelim asıl meseleye, flint'in yaptıkları "kötü" şeylerin neredeyse hepsinde mantıklı sebepler vardı, lakin flint'e muhalif olanlarda yoktu...
    baştan başlayalım; yani singleton'dan... şimdi bu adam flint'in yerinde gözü olduğu açıkça belliydi sonuçta... eğer başarılı olsaydı flint ölecekti ve o zaman da "flint reyizi harcadıla ühühü" diyecekti izleyici, ama sonuçta singleton konusunda çoğu izleyici flint'in tarafını tutmuştu zaten.. yani bu konuda pek sorun yok.
    billy bones meselesine gelirsek eğer, şimdi şu dizide en iyi niyetli karakter billy'di, ve bunun da getirmiş olduğu bi saflıkla etrafından türlü türlü dolduruşlara gelen bi karakterdi... buna rağmen o flint'in tarafında kalmaya çalıştı lakin aklında hep soru işaraetleri vardı, ve sorun da burda! billy yersiz doğruculuk yapmaya çalıştı. sıkıntı burada. savaş var ortada, silahları almaya çalışıyor millet, o kadar insan ölmüş, bak böyle bi mektup var ne yapalım diyor. yahu bekle azcık karaya çıkın sakin kafaya değerlendir. o esnada ne gereği var şimdi? yani ben burda flint'in onu ortadan kaldırma teşebbüsünü onaylamıyorum ama tayfayı da kendini de sürüncemede bırakıyordu. ama bence billy ölmedi, aha dediydi dersiniz billy 2. sezonda geri dönecek!
    şimdi sıra geldi amın oğlu esteban tipli dufresne'ye... ulan mal; sen daha dün mühasebeci olup eline silah alamayan bi tiptin, sonra flint seni serdümen yaptı ve sen ertesi gün gittin flint'e karşı kumpas kurmaya başladın... ulan senin yüzünden kazanılabilecek bi savaş kaybedildi lan! ulan her şeyi geçtin gates'i de kendine sürükledi... onun da ölümü sebep oldun...
    gates; yalan yok ölümüne üzüldüm, lakin haketmedin değil... sonuçta flint bunu öldürmeseydi, büyük ihtimal flint öldürülecekti... her şeyi geçtim; flint'i satıp daha dünkü bebelerle flint'e karşı kumpas kurmaya çalıştı... tamam billy olayından sonra kızıp, "hazineyi aldıktan sonra yollarımız ayrılır" fikrin iyiydi lakin ondan sonra flint'e karşı ne diye komplolar kuruyosun??
    sadete gelecek olursak eğer; şu dizide flint ve john silver neticede haklı adamlaradır... ve bütün bu yaptıklarının mantıklı bi sebebi vardır: hayatta kalmak!
    lakin singleton'da, billy'de, gates'de, dufresne'de kendileri kaşınmıştır. flint reyizin 2. sezonda muhasebeci dufresne'yi öldürmesini bekliyorum

    (bkz: kaptan flint'in askerleriyiz)

    --- spoiler ---
  • --- spoiler ---

    sezon finalinin özeti: şimdi vali düşünsün.

    edit: ayrıca şu sanat abidesi diziyi çerezlik görenler ve beğenmeyenler lütfen gidip kurtlar vadisi falan izlesin.

    --- spoiler ---
  • dizi gerçekten çok güzel bir korsan dizisi. normalde bir diziyi izlemeden önce 2 saat araştıran ve inceleyen biriyim, zaman kaybı olmasın diye. buna şans eseri denk geldim izlemeye başladım, adamların ilk bölüme harcadığı parayla; 280 bölüm aşkı memnu, 500 bölüm beni affet ve binlerce bölüm sikindirik türk dizisi çekilebilirdi herhalde. çok güzel dizi biraz denizlere, gemilere, korsanlara meraklıysanız oturun izleyin, bulunmaz nimet lan.
  • insan psikolojisini müthiş bir şekilde işleyen dizi. özellikle john silver ile kaptan flint arasındaki diyaloglar ve rackham, max ve eleanor arasındaki diyaloglar efsane niteliğinde ve insan psikolojisi, toplumların nasıl hareket ettiği, insanları hangi liderlik vasıflarının nasıl etkilediği, insanların açgözlülüğünün sonuçları, devlet insan ilişkileri gibi konularda ufku ikiye açan cinsten.

    diziyi basit bir korsan dizisi olarak izlememek gerekiyor. dizideki diyaloglar ustaca yazılmış ve ağdalı gözükse de hikaye anlatım konusunda eşsiz.

    örnek olarak flint dizinin başlarında gemideki mürettebatın güvenini kaybediyor ve kaptanlıktan kovuluyor. sonra john silver bunu kenara çekip insan psikolojisi ve insanların güvenini kazanma konusunda nutuk atıyor ve tavsiyelerde bulunuyor. flint bunu kullanarak kaptanlığını geri kazanmakla kalmıyor gemide nefret edilen ve infazın eşiğindeki john silver'i da gemideki en güvenilen ikinci adam haline getiriyor. john silver'dan nefret eden ve öldürmek üzere olan mürettebat bundan sonra john silver'in sözünden çıkmıyor ve her dediğine uymaya başlıyor çünkü john silver onların psikolojilerini çok iyi biliyor ve nakış gibi işliyor.

    max genelev işleten basit bir kadın gibi gözüküyor ama adada hem ingilizler gelmeden önce hem de ingilizler geldikten sonra öyle ustaca bir denge politikası yürütüyor ki herkesin güvenini kazanıyor ve herkesin sırlarını paylaştığı biri haline geliyor.

    charles vane en başta gözünü kan bürümüş psikopat bir katil gibi gözüküyor ama onun çok daha derin bir kişiliğe sahip olduğu ortaya çıkıyor. rakham en başta pısırık korkak biri gibi gözüküyor ama onun da aslında çok cesur ve savaşçı biri olduğu ortaya çıkıyor.

    aşağıdaki alıntılar birebir değil ama yaklaşık tercümeler içermektedir:

    flint: "dünyayı karanlıklarla ve gölgelerle doldurup çocuklarına kendileri tarafından üretilmiş yapay bir ışığa doğru ilerlemesini söylüyorlar çünkü çocuklarına anlattıkları kadarıyla karanlıkta sadece canavarlar ve ejderhalar vardır. halbuki karanlıkta yeni keşifler, yeni dünyalar, yeni olasılıklar, yeni imkanlar ve özgürlükler vardır ama insanlar çocukluklarından itibaren risk almaktan korkmaya alıştırılmıştır"

    silver: "insanlara kendini sevdirmene gerek yok. sadece onlara birbirlerinden ne kadar nefret ettiklerini hatırlatırsan onların gözünde daha değerli bir yere geleceksin"

    max: "o üzerinde oturduğun ve sana güç veren koltuk senden müttefikler bulmanı, o müttefiklerle güç birliği kurmanı, onları arkadaşın yapmanı ve onlara sözler vermeni gerektiriyor. bununla birlikte o koltuğa oturduktan sonra koltuğunu korumak için o müttefiklerini satıp verdiğin sözleri kırman gerekiyor çünkü o koltuk söz vererek kazanılıyor ama ihanet yaparak elde tutuluyor. günün birinde o koltuğu ateşe atıp yakmak isterdim"

    charles vane: "beni benden korktukları için değil sizden korktukları için idam etmeye çalışıyorlar. hepinizin içinde köleliği ve esareti kabul etmeyen bir ruh yaşıyor ve benimle beraber o ruhun yeniden ayaklanmasından korkuyorlar. beni gözleriniz önünde öldürerek ibret almanızı ve esareti kabul etmenizi istiyorlar çünkü uykunuzdan uyanırsanız neler yapabileceğinizi çok iyi biliyorlar. beni idam ederek aslında beni değil içinizdeki isyankar ruhu öldürmeye çalışıyorlar"

    max (genelevdeki çalışanlara hitaben): "insanları onlarla sevişerek bir şey yapmaya ikna etmeye çalışırsan zevkleri tükendiği anda fikir değiştireceklerini bilmelisin. bir insanı bir şey yapmaya ikna edeceksen onu tahrik ederek sürekli umutlarını taze tutmalısın ki fikrini değiştirecek fırsat bulamasın."

    kaptan flint: "bize canavar diyorlar ama bu dünyada zaten herkes başka birinin canavarıdır. madem ki bizim canavar olduğumuza inanıyorlar, o zaman inandıkları şeyi gerçek haline getirme zamanı gelmiştir"

    gates: "sana ve söylediklerine inanmak o kadar çok enerji gerektiriyor ki bu beni yoruyor"

    flint: "biz yapmak istediklerimizi gerçekleştirene kadar bize bunun imkansız olduğunu söyleyecekler ve yapabileceğimize inanmayacaklar. istediklerimizi gerçekleştirdikten sonra da bunun zaten böyle olacağının önceden belli olduğunu söyleyecekler"

    flint: "eğer bu konuda başarısız olursak tüm emeklerimiz boşa gitmiş olacak. sonunda da zafer kazananların yazdığı ve gerçekleri çıkarlarına göre eğip büktükleri tarih kitaplarında çocukları korkutmak için yaratılmış canavarlar olarak yerlerimizi alacağız"

    charles vane (esir aldığı komutana konuşurken): "eğer benim kim olduğumu, nereden geldiğimi, ne yollardan geçtiğimi ve bugünlere nasıl geldiğimi bilseydin bugün alacağın kararlar almış olduklarından çok daha farklı olurdu"

    rackham: "bize anlatılan hikayeler doğru da olabilir yanlış da olabilir ama bu çok önemli değil çünkü zaman geçtikçe hikayelerin doğru olup olmaması önemini kaybediyor. günün sonunda inanmak istediğimiz ve hayatta kalmamıza yardımcı olan hikayelere inanmayı seçiyoruz ve gerçekleri olmasa da insanlara anlatılacak tarihi de inanmayı seçtiğimiz hikayeler belirliyor"

    charles vane: "insanların sahip olduğu bir şeyi söküp aldığımda (devletin yaptığı gibi) kanunların, avukatların veya hakimlerin arkasına saklanmıyorum. onların karşılarına çıkıyorum, gözlerinin içine bakıyorum ve onlardan aldığım şeyi (benimle dövüşerek) geri alabilmeleri için şans veriyorum"

    anne: "bazen zeki olanı yapmak korkaklık değildir"

    rackham: "insanların seni hafife alması sana verilmiş büyük bir hediyedir aslında."

    "bizden her şeyimizi aldınız, bizi insanlara canavar olarak tanıttınız ve şimdi de af belgesini imzalamamızı mı bekliyorsunuz? eğer bu belgeyi imzalarsam sizin dediklerinizi kabul etmiş ve kendimi canavar olarak belirlemiş olurum. hayır bu olmayacak. aksine, sizin benden af dilemeniz gerekiyor"

    max: "beraber bir aktivite (seks) yapan iki kişi o işten eşit miktarda zevk almıyorsa bir şeyler bozuk demektir"

    flint: "bu insanlar canavar değiller sadece umut konusunda açlık çekiyorlar. onlara umutlarından ufacık bir kıvılcımı geri ver ve gör bakalım neler yapıyorlar"

    miranda: "gerçek aşk acı çekmeyi gerektirmez"

    john silver: "çetelerin kendi liderlerini devirmesi çok görülen bir şeydir. işin komik tarafı adamları tarafından devrildiğine en çok şaşıran liderler de adamlarını isyan etmeye en çok itenlerdir."

    vane: "insan bu adada çok fazla zaman geçirince dışarıda bambaşka bir dünya olduğunu ve bambaşka kuralların işlediğini unutuyor"

    rackham: "bir şey insanlara ne kadar karmaşık gözüküyorsa aslında o kadar basittir ama gözünün önündeki bariz şeyleri görmeyi bilmek gerekmektedir"

    silver (kaptan flint'e hitaben): "bu gemideki herkes senin isminin ve namının yayılması için kanlarını döktü ve çok şey feda etti. senin ismin namında hepsinin hakkı var. senin namın sadece sana değil hepimize ait. onlara söz hakkı vermezsen onların sesi olarak karşında beni bulacaksın"
  • 2. bölümüyle birlikte yavaş yavaş sarmaya başlayan dizi. charles vane karakteri gerçekten korkutucu ve psikopat olmuş. kaptan flint ise dosta güven düşmana korku veriyor.

    --- spoiler ---

    aşçı cebinde kağıtla adaya kaçmak için gemiden denize atladığı zaman kağıt ıslanıp zarar görmüyor mu?

    edit: korsan arkadaşlar uyardı kap varmış.*

    --- spoiler ---
  • 2x5 bölümü ancak rasim ozan kütahyalı haydaaası ile gerçek anlamda özetlenebilir.

    --- spoiler 2x5 ---

    biz kaptan flint nassau'da gerçekten bir kendi krallığını mı kurmak istiyor, yoksa bir ajan mı diye düşünürken; adam sevdiği adamın hayalini gerçekleştirme ve intikamını alma güdüsüyle hareket ediyormuş.

    flint ile miranda'nın ilk sezondaki seks sahnesinde, flint'in neden o kadar tepkisiz olduğu da daha iyi anlaşılmış oldu böylece.

    --- spoiler 2x5 ---
  • korsanlar morsanlar iyi kötü izleyip gidiyorduk. oldu mu bu şimdi bu? daha da nassau'ya gelmem.

    --- spoiler ---

    2. sezon 5. bölüm itibariyle flint'in vane ile dövüşünün nasıl biteceğini merak dahi etmiyorum. şöyle ki, flint zaten ölemez. vane de şayet ölmezse, sevişip barışırlar diye tahmin ediyorum.
    --- spoiler ---

    edit: evet. blackbeard'la birlikte ben de nassau'ya geri geldim.
  • harika bir sezon finali yapmış dizi.
    pek çok diziyi aynı anda takip ederim, çok azını tamamlarım.
    büyük ihtimal bu diziyi son bölümüne kadar izleyeceğim.

    --- sezon finali hafif spoiler ---

    finalde dikkatimi bir şey çekti, flint reis ile charles vane reisin kaçışı esnasında etrafta bir ton patlama
    olmakta ve bu iki reis dublör falan kullanmamış dikkat ederseniz. kafalarına moloz yığınları, taş toprak bir sürü bok püsür düşmekte. ben tedirgin oldum adamlara gerçekten bir şey olacak diye.

    gerçekten büyük çaba sarfedilmiş bu son bölümü çekmek için. herhalde kocaman bir şehir kurup sonra da patlata patlata yıktılar. neyse ben beğendim, herkese de tavsiye ediyorum zaten.

    --- sezon finali hafif spoiler ---
  • dizidir.

    adamlar korsan birbirlerine bay diye hitap ediyorlar, üstelik de yüzyıllar önce, biz koca fabrika inşaatının proje yönetimi kadrosu ile toplantıya giriyoruz adamların bi' "naber yaprağım" demediği kalıyor.

    sokayım böyle ülkeye.
hesabın var mı? giriş yap