• hamilelik günlerimde, hamile günlükleri ni ve pozitif doğum hikâyeleri ni okumak için bir kaç defa girdiğim bir siteydi. hamileliğim sırasında blogcu anne de hamile kaldı, ben geç doğurdum o erken doğurdu derken hoop benden 1 ay önce doğurmus oldu ve o dakikadan sonra sıkı bir takipçisi oldum eee ne de olsa benden bir adım önden gidip yaşanacak sıkıntıları önceden yaşayan biri vardı ve ben bunu bunu yaşıyorum diye açık yüreklilikle söylüyordu. bir nevi erken uyarı sistemi. ama takip etme nedenim bu değil, zaten internet- instagram "bak ben bebeğimi böyle büyüttüm" konulu blog- hesap kaynıyor. xanne, yanne, zanne... aklınıza gelen ilk sıfatı x in yerine koyun öyle bir hesap mutlaka var. anlayacağınız bebeği olan hemen bir hesap açmış ve başlamış dünya aleme ne kadar da mükemmel bir anne olduğunu göstermeye. hepsi birer montessori, hepsi birer pedagog, hepsi birer diyetisyen, hepsi birer... bunun sonu yok. aman ne yaratıcı oyunlar oynuyorlar çocuklarıyla, saçları her daim fönlü, çocuklarının ağzından giren her şey organik ya da ev yapımı. iyi de arkadaşım ben 4 aylık anneyim, hayatımda kucağıma aldığım ilk bebek kendi bebeğim! endişelerin acabaların bini bir para. ihtiyacım olan son şey gözüme gözüme ne kadar mükemmel anne olduğunuzu sokmanız. desperate housewives dizisinde bir sahne vardı: çocuğuyla ilgili bir problemden dolayı annelerden biri ağlıyor bir diğeri de bunların doğal olduğunu herkesin bu sorunları yaşadığını söylüyordu, ağlayan anne de neden kimse daha önce söylemedi bunu bana minvalinde bir tepki veriyordu. hah işte blogcu anne bunları söyleyen kişi. bebeğini taşımaktan sırtı ağrıyan, hiç bir işe yetişemeyen, yetemeyen, yeri geldiğinde ağlayan... hepimiz gibi bir insan... sadece anne değil, insan.
  • annelik üzerinden para kazanan kişi
  • instagramdan takip ettiğim, ara sıra da blogunu okuduğum, yazılarını beğendiğim annedir. şahsen tanımam ama sosyal medyadan gördüğüm kadarıyla beni tırstıran atarlı insan tipidir. her an kendini savunmak ya da doğru bildikleri adına kavgaya girişebilecek hali var. instagram sayfasında asla yorum yapmam. laf yemeyelim durduk yere. ilkokul ortaokul ve liseyi gözlüklü geçirmiş, tatsızlık sevmeyen biriyim. bisikletle giderken yandan biri höyt yapsa direkt düşerim. (bak blogcuanne, sorun sende değil bende, çemkirme bana sakın)
  • hamileliğimde ve sonrasında bloğundan epey faydalandım inkar edemem. ama yarattığı mükemmel anne imajı- kendisi bunun aksini savunsa da- kimi zaman moral bozmakta, yeni anneye kendini yetersiz hissettirmekte. kompleksli miyim? belki...ama annelerin istemeden de olsa birbirlerine verdikleri zararı başka bir insan evladı vermiyor. bunu da en çok anneliklerini sosyal medyada sergileyen anneler yapıyor.
  • genel kanaatin aksine instagram ve blog yazan annelere tepki duymamin sebebi annelik üzerinden kariyer yapmaları değil, üslup sorunları.

    çocuklarım olduğu için ister istemez takip ediyorum ve kendi içinde bir dünya olduğu söylenebilir bu grubun. konseptli doğum günleri, montessori mobilyaları, yorgun argin oluslarindan ne kadar güçlü olduklarına kadar her şeyleri ile bir örnek bu kadınların çoğu tiksinti yaratıyor insanda. sebebi basit, çocuklarından eşyalarına kadar sahip oldukları her şeyi açıktan açığa kendilerini overek göze sokmalari çok büyük gorgusuzluk. ikinci bir grup var ki daha acinasi... azili takipciler. en ufak eleştiride ordu gibi saldırıya geçiyorlar.

    bunlar haricinde, anneligi kariyer haline getirmiş olsa da, ya da annelik hakkında blog yazıp instagram hesabı olsa da bu tür bir hayat tarzı benimsemeyen kişilerde var. onları ben ayrı tutuyorum. çocuklarını bile ölçülü bir şekilde fotoğraflayan paylaşan, anneligi kutsamak yerine pratik zorluklarini da paylaşan, kadinligi da annelik kadar önemseyen, yoruldum da diyebilen, sürekli tüketim çılgınlığı yayan reklamlar peşinde olmayan, kitap ve bilgi de paylaşan blogcu anne mesela.

    dediğim gibi içerden bakan birisi olarak ayrı tutuyorum.
  • her seye muhalefet, amerika asigi ama ne hikmetse azimle moda da yasama tutunmaya calisiyor.. git arkadasim o kadar seviyorsan.. bir de reklam almaktan ici cikti artik.. blog dan ziyade ticarethane.. ilk bebeginde, ikincisinin dogumuna kadar severek takip ettik ama artik irrete ediyor..
  • amerikan aşığı. her fırsatta amerika'da yaşadıklarından bahseder. türkiye'nin her şeyinden şikayetçidir. annelikle ilgili tuyolar bulmak umuduyla takip ederiz ama darlar insanı. son zamanlarda pek amerika demiyor alıştı galiba istanbul a da şimdi de feminist olmuş artık meğer feministmis.
    birde yazılarına olumsuz görüş bildirirseniz yazık size. çok okumuş çok kültürlü çok bohem takipçileri hemen ağzınızın payını veriverir.
    anneliği en iyi öğreten şey çocuklarımızın kendisidir efendim. ben şahsen çocuklarimi nasıl yetiştireceğim konusunda blogcu anne ve benzerlerini bırakıp bazı kitaplardan edindiğim bilgiler ışığında içgüdülerim ve çocuklarimin peşine takılalı daha mutluyuz
  • muadillerine kıyasla cok daha samimi buldugum blog yazari.
    ozellikle en kucuk oglu ile ciktiklari yuruyusler asiri tatli. o nasil tatli bisiklet binmek oyle ( yazar buraya gozden kalp cikan emoji koyuyor).
  • ibb ile bir reklam, proje bilmem ne anlaşması yaptığı aşikar, siyasi görüşten bağımsız bu instamomların her bi halta el atmasına uyuz oluyorum. ibb bunları beslesin tabii biraz da. haklarıdır. bunlar da koca koca postlar girsinler.

    neyse tahammülsüz tavırları, bilmişliği ile feminist (!) instamom.
hesabın var mı? giriş yap